Dolar

34,8748

Euro

36,7125

Altın

3.040,66

Bist

10.115,82

Tito'nun asma bahçeleri

Eski Yugoslavyanın karizmatik lideri Tito'nun sanatsever kişiliğinin yanında doğaya bakışı da çok büyük beğeni topluyor. Tito'nun asma bahçeleri ziyaretçilerin yoğun ilgisine maruz kalmaya devam ediyor.

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-08-10 14:47:00

Tito'nun asma bahçeleri



Josef Broz Tito'nun olağanüstü yaşamının son otuz yılı boyunca, özel oyun bahçesine dönüştürdüğü on dört adacıktan oluşan, Brijuni takım adasına, Hırvatistan'ın Kuzey Batısındaki tatil şeridinden 20 dakikalık bir gemi yolculuğuyla ulaşılıyor.

Tito, yılın neredeyse altı ayını, bu adalarda, bahçesiyle ilgilenip, balık avlayarak, halkının büyük bir kısmının hayal bile edemeyeceği lüks bir yaşamın tadını çıkarıyordu.

Halkın büyük bir çoğunluğu, Tito'nun bu yaşam tarzından haberdar değildi. Çünkü takım adalar, Tito'nun özel olarak seçtiği hizmetkârları ve Amerikan başkanlarının bile biraraya getirmekte zorlanacağı ünlülerden oluşan misafirleri dışında kimseye açık değildi.

Tito'nun ziyafetleri, partileriyle ilgili haberler ara sıra yayıldığında da, bu toplumda büyük bir tepki doğurmazdı. Çoğu Yugoslavyalı, liderlerinin, kameralar önünde hava atmasından, New York Beşinci Cadde'den ısmarladığı kruvaze ceketlerle, dünya liderlerini yanına alıp puro içmesinden hoşnuttu.

Adalardaki müzedeki, en başdöndürücü sergi, ziyaret eden ünlülerin, yakışıklı ve karizmatik Yugoslav liderinin eşliğinde çektirdiği resimlerin bulunduğu galeride. Tito etkileyici kişiliği ve güçlü devlet adamlığıyla, yanlızca ünlüleri çekmeyi değil, bu Balkan ülkesinin kaçınılmaz parçalanışını 40 yıl ötelemeyi de başardı.

Etiyopya lideri Haile Selassie 1954'te gelmiş. İki yıl sonra, Mısır lideri Nasır, Hindistan lideri Nehru, bugün varlığını 100'den fazla üyesiyle sürdüren, Bağlantısızlar Hareketi deklarasyonunu imzlamaya gelmişler. Kraliçe Elizabeth 1972, Batı Almanya lideri Willy Brandt 1973 ve Ürdün Kralı Hüseyin de 1978'de Tito'nun konuğu olmuş.
Elizabeth Taylor, Josip Broz

Fakat, Tito zevklerini çok ciddiye alırdı. Richard Burton, Elizabeth Taylor, Sophia Loren, Gina Lollobrigida film yıldızlarıyla dolu bir arkadaş çevresi vardı. Brijuni'ye gelenler arasında, özel fotoğrafçının kayıt altına almadığı pek çok güzel kadın da vardı. Tito, Amerikan Başkanı Eisenhower'ın hediye ettiği 1950 model Cadilllac otomobiliyle, bu özel ziyaretçilerini limandan alır, ormanın içindeki dört büyük villasından birine götürürdü.

Yugoslav halkının daha geniş kesimleri yüz yıl önce bir sıtma salgını sırasında boşaltılan Brijuni'deki bu hayattan, ancak Tito'nun, 1980 yılındaki ölümünden dört yıl sonra haberdar olabildi. Avusturyalı bir fabrikatör, adaları 1893 yılında satın almış ve Nobel ödüllü bir bakteriologu getirttirerek sivrisineklerden arındırmıştı. Sonrasında da adayı, kendisi ve arkadaşlarının egzotik dinlenme mekânı haline gelmişti.

Tito Brijuni'yi keşfettiği 1940'larda, Büyük Ekonomik Buhran, İtalyan hakimiyeti ve savaşın ağır bedelleri ödeniyordu. Fakat butün bunlar, Yugoslav liderin, adaları eski görkemine kavuşturup resmi yazlık ikametgâhı yapmasını engellemedi.

Bugün adaların en büyüğü, bir ulusal park. Turistlere, minik vagonları olan trenle etrafı gezdiriyorlar. Devlete ait villalar, neredeyse hiç kullanılmasalar da hala ışıl ışıl ve her gün temizleniyor.

Tito'nun gözdesi olan Bijelo villasının bodrum katı, boş havuzu ve antika jakuzisiyle bir jimnastik salonu olarak korunmuş. Jadranka adlı villada Japon sanat eserleri ve parşomenleri dikkat çekiyor. Brianka villasında Arjantin mermeri ve Bağlantısızlar Hareketi üyesi dost ülkelerden gelen ekzotik eşya kullanılmış.
Brijuni

Ama hiçbiri Tito'nun kapılarını yalnızca yakın çevresine açtığı "gizli mücevheri", dördüncü villasının yanına yanaşamaz. Vanga adasındaki bu villaya ancak Zagreb'den alacağınız özel izinle gidebiliyorsunuz.

İzni aldıktan sonra bir sürat teknesiyle Vanga'nın iskelesine geliyorum. Beni alt-tropikal bitki örtüsü ve dalgalar ve meltemin huzur veren uğultusu içindeki saraydan anlamsızca etrafa bakan iriyarı, kamuflajlı bir muhafız karşılıyor.

Aşağıda portakal ve mandalina bahçeleriyle ve Tito'nun 1956'da Güney Afrika, Şili ve Arjantin'den gelen fideyle diktiği bağ var. Burada özel konular için birkaç çeşit şarap üretilirmiş. 2008 ürünü bir kadeh Malvazia şarabı içerken bu büyülü yerin güzellik ve huzurunu da yudumluyorum.
(bbc)

Haber Ara