Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Baykal haklı mı; DTP eşittir PKK mı?

Erdoğan-Türk görüşmesini, "PKK ile müzakere" diye eleştiren Baykal, dün sert çıktı: "Planınızı bilmiyoruz, siz terörle müzakere ediyorsunuz." Baykal'ın bu sözlerine aydınlar bakın ne dedi.

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-08-07 11:47:00

Baykal haklı mı; DTP eşittir PKK mı?
Erdoğan’ın DTP lideri Türk’le önceki gün bir araya gelmesini Baykal, “Görüşmenin muhatabı hiç kuşku yok PKK’dır. PKK’nın çeşitli biçimlerde yansımasıdır” diye sert eleştirdi. Baykal, bu eleştirilerine dün de aynı sertlikle devam etti: Bu müzakere terörün siyasi sorumluluğunu üstlenenlerle yapılmış olan bir müzakeredir

Peki, daha önce “PKK’ya terörist demezsen seni muhatap almam” diyen Erdoğan’ın Kürt açılımı için diyalog kurduğu DTP, terör örgütü PKK’nın uzantısı mı? CHP lideri Baykal eleştirilerinde haklı mı? Siyaset bilimciler, Baykal’ın bu görüşlerini ve bu süreci VATAN için değerlendirdi...

Prof. Dr. Fuat Keyman (siyaset Bilimci): CHP bu süreci
desteklemelidir


Kürt sorunu Türkiye’nin sorunudur. Ve bu sorunun çözümüyle ilgili uygun bir ortamın olduğunu görüyorum. Başbakan’ın bu konuda DTP Genel Başkanı Ahmet Türk ile görüşmesi İspanya ve İrlanda örneklerine bakarsak doğrudur. Çünkü bu sorun çözülecekse, Kürt vatandaşlarımızın temsili niteliğinde olan DTP ile görüşülmelidir. CHP’nin de bu sürece karşı durmasından ziyade, hükümeti süreci daha iyi yönetmesine yönelik muhalefet yapması gerekmektedir. Ahmet Türk ile olan görüşmeyi desteklemelidir. Çünkü CHP hem büyük kitle partisi, hem sosyal demokrat bir parti, hem de ’Türkiye modelleşmesi’nin başından itibaren motor gücüdür. Dolayısıyla CHP’nin Kürt sorununun çözümü üzerinde kafa yorması, hükümeti daha doğruları yaptırmaya yönelik aktif olmalıdır.

Prof. Ümit Özdağ (Stratejik Araş. Uzm.): PKK dolaylı yoldan muhatap alındı

Konu Kürt meselesi ise Kürt sorununun 1984 yılından beri ana sahibi PKK’dır. Eğer Türkiye’ye barışı getirmek, terörü sona erdirmek ve bunun kısa sürece yapılacağının intibasını veriyorsanız zaten önce PKK’nın ikna edilmesi gerekmektedir. AKP başta DTP’yi muhatap almayacağını söylüyordu. Ama bu oyunu oynayacaksa muhatabı PKK, DTP ve Abdullah Öcalan’dır. Diğer yandan Kandil’de yapılan görüşmede Karayılan: “Biz muhatap alınmazsak DTP muhatap alınır” demişti. Burada bir dolaylı muhatap alma söz konusudur. Siyaseten bu zaten söylenmez, bu konuda kimsenin şüphesinin olmaması lazım. Ancak bu sürecin ileri aşamalarında PKK, sürecin DTP’nin kucağında kalmasını istemeyecek. Ayrıca DTP muhakkak Abdullah Öcalan’ın 1949 doğumlu olması sebebiyle hapisten çıkmasıyla ilgili müthiş bir psikolojik baskı yaratacağını da gözardı etmemek lazım.

Prof. Dr. Hasan Köni (Siyaset Bilimci): Baykal’ın anlatmak istediği şey doğru

Baykal’In anlatmak istediği şey doğru. Mao zamanından kalma yapılarda iki sistem bulunur. Biri siyasal sistem içerisinde bulunan bir gruptur. Bu grup isteklerini siyaset yaparak kabul ettirmeye çalışır. Diğeri ise kırsalda yer alan ve bu grupla bağlantılı olan bir yapıdır. O grupta istekleri kabul olunmadığında şiddete başvurur ve bir bakıma şiddetle sorunlarını çözmeye çalışır. Baykal da buna göre açıklamasını yaptı. DTP ve PKK bir bütünün ayrı parçaları. Biri siyaset yapıyor, biri de istekleri kabul olmadığında savaşıyor.

Ümit Fırat (Yazar): Baykal popülist politika yapıyor

Denİz Baykal SHP ve CHP döneminde Ahmet Türk ile beraber çalışmış biri. Daha birkaç hafta önce CHP Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Ateş, Başbakan DTP’lilerin elini tutmalıdır dedi. Şimdi de Baykal böyle konuşuyor. Çok büyük bir tutarsızlık var. Tamamen popülist politikalar bunlar. Yıllardır Abdullah Öcalan ile de görüşülüyor. Hatta pazarlık bile yapılıyor. Bazı PKK’lıların yurt dışına çıkması için Öcalan’a karşılığında bir şeyler de vaat edilmiştir. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Yardımcısı iken yardımcısı Şevket Bülent Yahnici kendisine İmralı trafiğini sormuştu. O da Öcalan ile görüşüldüğünü kabul etmişti.

Prof. Doğu Ergil (Siyaset Bilimci): DTP ve PKK’nın aynı
olmadığını Baykal bilir


Ne MHP’nin ne de CHP’nin bu tutumu Türkiye’nin en yakıcı, en tüketici sorununa bir alternatif getirmediği gibi bir de baltalamaya çalışmaktır. Bu yaptıkları siyasetin doğasına aykırı. PKK ve DTP’yi bir tutmak hatalı bir bakış açısıdır. Siyasal davranış kürsüsü doçenti olarak sayın Baykal’da iyi bilir ki DTP’de PKK’da aynı tabandan beslenir. Ama bunlar aynı şey değildir. PKK siyaset yöntemi olarak silahı seçmiş. DTP ise tamamen yasal zeminde faaliyet göstermektedir. DTP oyunu kuralına göre oynadı. Seçimlere girdi, adaylar belirledi, seçildi ve parlamentoda yasal bir grup oluşturdu. Yani aslında DTP ve PKK’nın bir olmadığını sayın Baykal’da çok iyi bilir. Şiddeti övmeyen bir grubun, aynı tabanın temsilcisi olarak sorunun çözümünde muhatap alınması, ortak olarak görülmesi son derece sağlıklıdır. Çünkü uzlaşmazlık çözümünde formül şudur; bir sorun varsa sorunluyu ortak edeceksin. Aksi halde onun adına sorunu çözemezsin. DTP, Kürt sorununun radikal kanadını temsil ediyor. Ancak silahların susması için asıl o kesimle konuşmalısın.

Osman Özbek (Emekli Tümgeneral): PKK ile görüşülüyor ancak bu gizleniyor

CHP lideri Deniz Baykal’ın sözlerine katılıyorum. Hükümet dolaylı yoldan PKK ile görüşüyor. Ancak bunu gizliyor. Daha birkaç ay önce ’Ben PKK’ya terör örgütü demeyen bir partiyle görüşmem’diyen Erdoğan, şimdi nasıl oluyorsa birden DTP ile görüşmelere başladı. Bence bütün bunların nedeni bir erken seçim projesi. İleride erken seçim olduğunda Erdoğan’ın işine yarayacak. ABD’de bu işin arkasında. Irak’tan çekilmeden Kuzey Irak topraklarını garantiye almak istiyor. Diğer yandan Abdullah Öcalan’ın 15 Ağustos’taki açıklaması öncesi de bu açılım gerekli görüldü.

Ekrem Pakdemirli (Eski Devlet Bakanı): ‘Görüşmem’ demek demokrasiye uymaz

DTP, Meclis’te grubu olan bir partidir ve mevcut yasalar var. Yasal bir partiyle, “görüşmem” demek, demokrasiye uymuyor. Başbakan olarak da, parti başkanı olarak da konuşup, diyalog kurulabilir. Erdoğan ile Ahmet Türk’ün konuşmalarını yadırgamıyorum. DTP’nin tutumu, PKK’nın paralelindeyse yasalar var, yasaları uygulamak durumunda olan makamlar düşünmelidir. Konuşmalarında fayda var. En azından birileri, “Bunlar konuşuyor” der, yumuşak bir ortam oluşur. PKK da bu işte yoruldu. Türkiye’yi parçalayamayacaklarını anladılar. Türkiye de terör olaylarından bıktı. Yani PKK ve dış güçlere rağmen konuşmalarında yarar görüyorum.

Haber Ara