Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Nijerya'da neler oluyor?

Nijerya’ya İslam nasıl geldi? Ardından ülkede Hıristiyanlık nasıl gelişti? Bazı eyaletler neden şeriat uygulamasına geçti? Son çatışmaların sebebi ne?

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-08-03 05:18:00

Nijerya'da neler oluyor?
Nijerya’da İslami Şeriatın Uygulanması

Şefik Şakir/TIMETURK


“Jos sokaklarında gezdiğinde ne tarafa gidersen git karşına beyaz suratlar çıkıyor. Bunların az kısmı yabancı yatırımcılar olup çoğunluğu misyoner kurumların aktivistleridir. Nereye sırtını dönersen dön nereye bakarsan bak iş abartılı görünsün diye mutlaka sana bir kilisenin ya da misyonerlik heyetinin yolunu gösteren bir levha bulursun. Bu kiliselerin varlığının sebebi şehrin nüfusunun çokluğu ya da şehirdeki Hıristiyanların oranı değildir. Sadece şehirdeki Müslümanların gözüne kışkırtıcı görünmesi içindir. Misyoner aktiviteler her alanı kapsayacak şekilde genişlemiştir”.

Bu yazı, Müslümanlar ve Hıristiyanlar arasında çatışmaların yaşandığı Nijerya’ya İslam nasıl geldi? Arından ülkede Hıristiyanlık nasıl gelişti? Bazı eyaletler neden şeriat uygulamasına geçti? Misyonerlik tehlikesi gibi konuları ele almakta ve Nijerya’daki yaşantıya bir nebze de olsa ışık tutmaya çalışmaktadır.

Nijerya’da İslam, fiili olarak miladi onuncu yüzyılın ortalarında Endülüs fakihlerin elinden yayıldı. Sudan’la ülke arasındaki ticaret yolu da yeni gelen dinin güçlenmesine katkıda bulundu. Hausa Kabilesi’nin çok sayıda Nijeryalı’nın İslam’a girmesinde büyük rolü oldu.

Nijerya’nın; ülkede İslam’ın köklendiğini gösteren; tarihindeki dönüm noktalarından biri 1804 yılında Osman Dan Fodyo (Osman Bin Fodyo) liderliğinde Reform Hareketi’nin kurulmasıydı. Zira bu hareket, Nijerya’nın kuzeyinin Sokoto Hilafeti adıyla İslam hükmü altında birleşmesiyle sona ermiştir. Eski bir saltanat da Dan Fodyo hareketini kontrol altına almaya çalışmış, bunu başaramamıştır. Daha sonra Rabiğ Bin Zübeyr; yani Borno Saltanatı 1893 yılında kontrolü sağlamıştır. İngiltere sömürgeciliği döneminde (1900-1960), Nijerya’ya İslam kanunları yerine İngiltere kanunlarını getirdi. Öyle ki İslami kanunlar bir anı olarak kaldı. Bağımsızlıktan sonra da durum aynı şekilde devam etti. Hatta Hıristiyanlar ülkede büyük nüfuz sahibi oldu.
Müslümanlar 130 milyonu aşkın toplam nüfusun %70’ini oluşturduklarını söylüyor. Nijerya Birliğini oluşturan 36 eyaletten Kuzey Nijerya’da bulunan 19’unda çoğunluğu temsil etmekte olup diğer 17 eyalette farklı oranlarda bulunmaktadırlar.

Mutlak İslami çoğunluğa sahip bu ülkenin devlet başkanlığını Umaru Yar’Adua yürütmektedir.

Şeriat'ın Uygulanması

1999 yılında, Nijerya eyaletlerine özel kanunlarını çıkarma izni veren Federal kanunun yayınlanmasıyla bazı kuzey Müslüman eyaletler kanunlarını İslamileştirmeye başladı. Zemfira Eyaleti tüm birimlerinde İslam şeriatı hükümlerini uygulamaya başlayan ilk eyalet oldu. Bu uygulama 2000 yılı Ocak ayının sonlarında geldi.

Zemfira Eyaleti’ni şeriatı uygulamada 12 Kuzey eyaleti izledi. Bu durum Hıristiyan ve misyoner derneklerin kinini artırdı ve taraflar arasında bir dizi şehir ve köyde kanlı çatışmalar çıktı. Bu çatışmalarda 100’lerce kişi öldü.
Eski Cumhurbaşkanı Obasanjo şeriatın uygulanmasına karşı çıkmıştı ve birçok kez bunun anayasaya aykırı olduğu uyarısında bulundu. Obasanjo şöyle dedi; “recm ve el kesme Nijerya anayasasına ters düşmektedir. Bir meseleye iki yöntemle yaklaşmak olmaz” ifadelerini kullandı. Ardından anayasanın, İslam şeriatının belirlediği evlilik ve miras gibi medeni meseleleri içerdiğini açıklayarak; “bir kanunun uygulanması için bentlerde yazılı olması gerekir. Şeriat ise böyle değil” dedi.

Müslümanlar Nijerya eski cumhurbaşkanının açıklamalarına memnuniyetle bakmamaktadır. Çünkü onun kabilesi Yoruba’nın Müslümanların maruz kaldığı ardı ardına kıyımlarda büyük rolü olmuştu. Bazıları kendisini , Müslümanların çoğunun oyuna almasına karşın Müslümanlara karşı yoğun savaşı şahsen başlatmakla suçlamakta ve iktidara geldikten sonra değiştiğine inanmaktadır.

Bazı Hıristiyan merciler Nijerya’da olanlara karşı eleştirel bir konum aldı. Bunlardan en önemlisi de Papa 2. John Paul'ün 2002 yılının Şubat ayında Kahire’yi ziyareti esnasında Nijeryalıları kardeş gibi yaşamaya ve dini özgürlüklere saygı göstermeye çağırması idi. Papa 1982 yılında da Nijerya’yı; özellikle de İslam şeriatının uygulanmasını benimseyen eyaletlerden biri olan Kaduna Eyaleti’ni ziyaret etmişti.

Birleşik Krallık’taki Canterbury Başpiskoposu George Carey 2001 yılında Nijerya’yı ziyareti sırasında, kuzey eyaletlerde İslam şeriatının uygulanmasının ülkenin kuzey ve güneyinin ayrılması tehdidi oluşturduğunu iddia etmişti. Müslümanlarsa bu iddiaları reddetmekte ve İslam şeriatını uygulamanın yasal hakları olduğunu, anlaşmazlıkları kızıştıranınsa dış müdahaleler olduğunu düşünmektedir.

Şeriatın Uygulanmasının Sebepleri



Nijerya'da Şeriat'ın uygulandığı eyaletler.

Nijerya’da dini açıdan olanlara toplu olarak bakıldığında diyebiliriz ki şeriatın uygulanmasına davetin bir sebebe ihtiyacı yoktur. Müslüman liderlerin açıklamaları İslam hükmünün; tarihi ve siyasi açılardan varolan sosyal ve siyasi temeli oluşturması itibariyle Nijerya’ya geri döndüğünden bahsetmektedir. İngiliz sömürüsü Nijerya’ya yeni bir sınır getirmiş, ülkenin farklı kriterlere göre tekrar oluşumuna yol açmıştır.

Birçok etnik grubun ve farklı din mensubunun yaşadığı, petrol zenginliği nedeniyle tüm Batılı devletlerin tamah ettiği bir ülkede bu tür davet tehlikelerle karşı karşıya kalsa da onu zorunlu kılan başka sebeplerin varlığı da inkar edilemez.

Sosyal Afetler

Nijeryalılar; özellikle de Müslümanlar hayatlarındaki tek olumsuzluğun idari yolsuzluklar olmadığını düşünmektedir. Orada ayrıca fakirlik, okur-yazarlık oranının çok düşük olması, ücretlerin korkunç şekilde düşük olması, fahişeliğin yayılması gibi durumlar da söz konusudur. O kadar ki fahişeliğin yayılması AIDS gibi hastalıkları doğuran bir olgu şeklini almıştır. Nijerya’da özellikle de büyük şehirlerde tecavüz, hırsızlık, soygun ve cinayet gibi felaketler de yayılmaktadır.

Bu durumda Müslümanlar, zorlukların ve toplumsal afetlerin üstesinden gelmek için İslam şeriatının uygulanmasını münasip bir çözüm olarak görmüştür. Şeriatı uygulayan bazı eyaletler güvenliğin artması, yolsuzluğun azalmasıyla ayırt edilmektedir. O kadar ki başka din mensupları için bile ilgi çekici hale gelmiştir.

Misyoner Kampanyalar



Diğer yandan Nijerya’ya hakim misyonerlik gerçeği, şeriatın uygulanması sloganından çoğunluğun azınlık yönetiminden aldığı bir savunma konumu yarattı. Bazı İslami cemaatler Batı medyasının, kendi gördüğü açıdan Şeriatın kötülüklerinden bahsetmeyi iş edindiğini, Batılı yetkililerin Nijerya’yı ziyaret için akın etmesi aracılığıyla da kurulu düzeni güçlendirmek için siyasi birimlerini çalıştırdığını söylemektedir. Misyoner hamlelere tamamen sessiz kaldılar. Öyle ki bu misyonerler ülkenin dört bir yanında kibirle dolaşır oldu.

Nijerya’nın başkenti Lagos’taki Müslüman liderlerden biri misyonerlik faaliyetlerinin ülkede büyümesi hususunda uyarıda bulunmuştu. Lider Zahir Abdullah; “misyonerler artık eskisi gibi faaliyetlerini saklamamaktadır. Zira dikkat çekecek ölçüde güce ve maddi imkanlara ulaştı. Açık bir şekilde kurumlarını ilan ediyor. %76’sını Müslümanların oluşturduğu bir ülkede örneğin Jos kentinde gözlerin Hıristiyanlık dinine tabi olmaya çağıran bir levhaya takılabilir” dedi.

El-Cezire Kanalı’nın 30.05.2002 tarihinde Nijerya hakkında yayınladığı “Sıcak Bir Nokta” isimli programda gazeteci Esed Taha Jos kentini; “Afrika’nın ortasında ve tüm batısında misyonerlik faaliyetlerinin ana merkezi” olarak vasıflandırdı ve tahminlere göre bölgede Hıristiyanların sayısının 50’li yıllardan beri 5 kat arttığını söyledi.
Taha şöyle devam etti; “Jos sokaklarında gezdiğinde ne tarafa gidersen git karşına beyaz suratlar çıkıyor.

Bunların az kısmı yabancı yatırımcılar olup çoğunluğu misyoner kurumların aktivistleridir. Nereye sırtını dönersen dön nereye bakarsan bak iş abartılı görünsün diye mutlaka sana bir kilisenin ya da misyonerlik heyetinin yolunu gösteren bir levha bulursun. Bu kiliselerin varlığının sebebi şehrin nüfusunun çokluğu ya da şehirdeki Hıristiyanların oranı değildir. Sadece şehirdeki Müslümanların gözüne kışkırtıcı görünmesi içindir. Misyoner aktiviteler her alanı kapsayacak şekilde genişlemiştir”.

Şeriat'ın Uygulanması Temel Sorun Değil

Uluslar arası etkin kanatlar İslami şeriatın uygulanması nedeniyle ülkede iç savaş çıkacağı uyarısında bulunmuştu.
Nijerya dünya ekonomisi için bir menfaat kaynağıdır. Zira petrolü zengin Afrika ülkelerinden biridir. Bu da ülkeyi, vatandaşların güvenliği her ne kadar kaygı verici hal alsa da sistemin güvenliğine tamah eden büyük ülkeler için önemli kılmaktadır.

Şeriat'ın uygulanması Nijerya’nın yakındığı esas siyasi sorun değildir. Orada siyasi hayatta, Müslümanların kendilerini ifade etmelerini ya da servetin adil şekilde paylaşımını engelleyen büyük çarpıklıklar bulunmaktadır. Misyonerlik, kabile çatışmaları ve şeriatın uygulanmasının reddedilmesi, toplumun bünyesinde gerçekleşen derin değişikliklerin, dini ve siyasi değerlerinin baltalanması, Nijerya’nın olduğu hal üzere kalması için bir araç gibi kullanılmaktadır.

Bu yazı Leyla Ebumellal tarafından www.timeturk.com için tercüme edilmiştir.

SON VİDEO HABER

Iğdır'da AK Parti İl Başkanlığı binasına molotoflu saldırı

Haber Ara