Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.975,32

Bist

10.125,46

Otuz yılın türküsünü hep birlikte söylediler

Konserin sonunda Yeni Türkü'ye geride bıraktığı 30 yıl boyunca emeği geçen tüm üyeler, hep birlikte sahneye çıktı ve 'Telgrafın Tellerine' şarkısını söyledi.

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-07-21 10:59:00

Otuz yılın türküsünü hep birlikte söylediler

Çoğumuzun hafızasında en az bir şarkısıyla iz bırakan Yeni Türkü grubu, otuz yılı geride bıraktı. Önceki akşam HarbiyeAçıkhava'daki '30 Yılın Türküsü' adlı konsere gruba emeği geçmiş bütün isimler katıldı. Grubun unutulmaz şarkıla-rının seslendirildiği konserde izleyicilerin ortak temennisi, otuz yıldır söylenegelen türkünün devam etmesiydi.

Önceki gece Harbiye Açıkhava Tiyatrosu'na gelen müzikseverler tarihî bir gece yaşadı. Çünkü o gece o mekanda Türk müziğinin en önemli gruplarından Yeni Türkü, otuzuncu yılını kutluyordu. Konserin adı '30 Yılın Türküsü'ydü ve kurulduğu ilk günden itibaren bu gruba emeği geçen eski yeni tüm üyeler bu konserdeydi. Herkesin hayatında hiç eskimeyen en az bir Yeni Türkü şarkısı vardır. İşte o şarkılar ilk defa senfonik olarak seslendirilecekti. Bu anı kaçırmak istemeyen Yeni Türkü sevdalıları, konserden epey önce Açıkhava'daki yerlerini aldılar. Bu sevdalı kalabalığın arasında tanıdık birçok sima da vardı. Yönetmen Nuri Bilge Ceylan, Bulutsuzluk Özlemi'nin solisti Nejat Yavaşoğulları, Yavuz Bingöl, Mahsun Kırmızıgül, bu tarihî ana tanıklık etmek için Açıkhava'ya gelen tanınmış isimlerden sadece birkaçıydı.

Işıklar kararınca sahnenin her iki yanına yansıyan suluboya resimde otuz yıl önce Yeni Türkü'nün temelini atan üç sanatçı belirdi: Derya Köroğlu, Selim Atakan ve Zerrin Atakan. Işıklar yandığında resim canlandı ve Derya Köroğlu elinde bağlaması ile, Selim Atakan piyanoda, grubun ilk ve tek kadın üyesi Zerrin Atakan ise mikrofon başında sahnedeki yerini aldı. İlk şarkı 'Buğdayın Türküsü' oldu. Sözleri usta şair Paplo Neruda'ya ait olan, Türkçeye Hilmi Yavuz'un çevirdiği, 12 Eylül'de sansüre maruz kalan şarkı elbette grup için de, o günlerin zorluğunu yaşayan dinleyiciler için de büyük anlam taşıyordu. Bu şarkının ardından otuz yıldır grubun tek değişmeyen elemanı ve vokalisti olan Derya Köroğlu, mikrofonu eline aldı ve, "Bu gece benim için duygu yüklü bir gece. Başından beri grupta bulunan tek insan olarak hem büyük bir onur yaşıyorum hem de bu geceye tanıklık eden herkese teşekkür ediyorum." dedi.

İkinci şarkıdan itibaren yavaş yavaş grubun eski üyeleri sahnede görünmeye başladı. Kemençesi ile Eftal Küçük, bas gitarıyla Tuğrul Bayrak, bağlamasıyla Tuncer Tezcan, Fuat Oburoğlu, uduyla Murat Buket, blok flütü ve klarnetiyle Fuat Oburoğlu, klasik kemençesiyle Cengiz Onural... Derya Köroğlu, sahneye her gelen üye ile tanışma hikâyelerini ve gruba nasıl dahil olduklarını anlattı. Eftal Küçük'ün bir albüm kaydı için eşek parası ödenerek köyünden aldırılması ve İstanbul'a getirilmesi ise seyircileri en çok güldüren hikâyeydi. Grubun 1992 yılında yayınladığı Aşk Yeniden albümünün en sevilen şarkılarından olan Yedikule'yi Fuat Oburoğlu söylerken Murat Buket de Dünyanın Kapıları adlı albümdeki Resim şarkısında Derya Köroğlu'na eşlik etti. Pek çok şarkının sözlerine imza atan Murathan Mungan, grubun isim babası Yaşar Miraç, Açelya'nın sözlerini yazan Meral Özbek de 30 Yılın Türküsü'ne eşlik edenlerdendi. En büyük sürpriz konserin ikinci bölümde sahneye çıkan Yunan sanatçı Haris Alexiou'ydu. Çünkü grubun en çok beğenilen şarkılarının orijinallerini o söylemişti. Türkçe sözlerini Murathan Mungan'ın yazdığı, yediden yetmişe hemen herkesin ezbere bildiği Olmasa Mektubun adlı şarkının orijinalini yani Ola Se Thimizoun'u söyledi Alexiou; ama bir sürpriz yaparak. Şarkının ikinci bölümünü sözlerini elindeki kağıttan Türkçe olarak okudu. Ardından yine ilk olarak ondan duyulan Telli Telli'yi söyledi.

Konser, uzun yıllar unutulmayacak bir finalle sona erdi. Bugüne kadar gruba katılan ayrılan, giden dönen... Kısacası otuz yıllık bir türküye ses ve gönül veren herkes sahneye geldi. Hep bir ağızdan Telgrafın Tellerine adlı şarkıyı söyleyerek geceyi noktaladılar. Türkiye'nin çalkantılı politik dönemlerine de tanıklık eden Yeni Türkü, ezgileri, şiirleri ve sözleriyle her dem umudun, barışın ve başka türlü bir şeyin dileğinde olmuştu. Gece bittiğinde konser alanını boşaltan müzikseverlerin dileği, otuz yıldır söylenegelen bu türkünün söylenmeye devam etmesiydi. ZAMAN

Haber Ara