Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Türkiye MSN'de 3. Facebook'ta 5.

Microsoft Türkiye Genel Müdürü Çağlayan Arkan, ekonomik krizle birlikte karlılık, yatırım ve AR-GE'ye bakışın farklı olacağına işaret ederek, "Ekonomik kriz kendi deyimimizle Alt-Ctrl-Delete dönemi. Bu dönemde oyunun kuralları bir parça değişecek" dedi.

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-07-18 20:33:00

Türkiye  MSN'de   3. Facebook'ta 5.

Arkan, Bilkent Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü'nce düzenlenen "Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 29. Ulusal Kongresi" kapsamındaki "Ekonomik Krizden Çıkışta Üniversite İş Dünyası Ortaklığı" konulu "CEO Oturumu"nda çeşitli konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Ekonomik krizin Türkiye'nin global rekabette konumunu değiştirmek için önemli bir fırsat getirdiğini ifade eden Arkan, "Türkiye'de, artık hangi alanda yatırım yapılacaksa yalnız Türkiye sınırları içinde düşünmeden, global rekabet göz önüne alınarak yapılmalı" görüşünü dile getirdi.

Türkiye'nin güvenlik, vergi, adalet, eğitim gibi konularda sorunlarının bulunduğunu ve bu sorunların hemen hemen her ülkedeki mevcut sorunlar olduğunu anlatan Arkan, "Türkiye de bu sorunların çözümüne de daha çok bilgi ve teknoloji ekseninden yaklaşmalı. Bunu zorunlu görüyoruz" diye konuştu.
"Türkiye'de şu ana kadar atılan adımları yeterli bulmadıkları nı" dile getiren Arkan, Türkiye'nin henüz teknoloji trenini kaçırmadığını ve ülkenin sorunların çözümünü teknoloji eksenli düşündüğünde büyük bir potansiyel sağlanabileceğini söyledi.

Avrupa Birliği'nin yüzde 20 ile yüzde 40 arasında bilişim iş gücü açığına sahip ve nüfusu giderek yaşlanan ülkelerden oluştuğuna, Türkiye'nin ise muazzam bir genç nüfusa sahip olduğunu vurgulayan Arkan, sözlerini şöyle sürdürdü :
"Global kriz, bize göre daha önce yaşanan krizler gibi başı ve sonu belli olan büyük ölçüde eski günlere dönülecek bir kriz değil.

Bize göre bu dönem bizim kendi deyimimizle 'reset', yani Alt-Ctrl-Delete dönemi. Bize göre bu dönemde oyunun kuralları bir parça değişecek. Karlılığa, yatırıma ve AR-GE'ye bakış daha farklı olacak. Dünya son 20 yıldır büyük bir kaynak bolluğu ve borç üzerine dayalı bir büyüme düzeni geçirdi. Bundan sonraki büyüme dönemi ise inovasyon üzerine, bilgi, bilişim ve bilim üzerine olacaktır."

Global krizin yeni bir dünya tanımladığını, Çin üniversitelerinin dünyanın en iyi üniversiteler sıralamasında Avrupalı üniversitelerin yerini aldığını, Hindistan'ın geleceğin muazzam sanayi gücü olma yolunda önemli adımlar attığını anlatan Arkan, dünyadaki bu tür gelişmeleri tam olarak içselleştirmeden global rekabete hazırlanmanın mümkün olamayacağını kaydetti.

Bugünün en çok aranan meslek pozisyonlarının bundan beş yı l önce literatürde bile bulunmadığını, bu nedenle geleceğin mesleklerinin de neler olacağının şimdiden ortaya konulması gerektiğini dile getiren Arkan, "Bu konuda üniversiteler özel sektörle birlikte gençleri kucaklayarak liderliği de işe katarak global rekabete hazırlanmalıdır" dedi.

Türkiye'de bilgisayar teknolojileri kullanımdan misal veren Arkan, Türkiye'nin 30 milyon MSN Messenger kullanıcısıyla Brezilya ve ABD'den sonra 3, Facebook kullanımında 5, elektronik posta kullanımında da 28 milyon kullanıcısı ile 3. sırada yer aldığını ifade ederek, "Bu rakamlar Türkiye'de teknolojinin kucaklandığını gösteriyor. Bu nedenle Türk halkına doğru katma değerli ü rünleri sunmak gerekiyor. Burada da üniversite-sanayi işbirliği önemli" diye konuştu.

Arçelik Genel Müdürü Levent Çakıroğlu da ekonomik krizle birlikte Türkiye'de de büyük bir değişim yaşandığını, şirketlerin yeni stratejiler belirlediğini, mevcut planlarını da revize ettiğini söyledi.

Ekonomik kriz ortamını iyi anlamanın ve geleceğe dönük vizyonu doğru şekilde belirlemenin rekabetçi fırsatlar yakalamanın önünü açacağın ı vurgulayan Çakıroğlu, "Kriz, dünyada dengelerin değiştiğini gösterdi. Bu kriz, savaş sonrası dönemde yaşanan en büyük kriz. En önemli özelliği de yaygınlığı ve etkilerinin derin olması. Krizin daha ne kadar süreceği belirsizliğini koruyor" dedi.
Arçelik'in ürünlerini 100'e yakın ülkeye ihraç ettiğini, cirosunun yarısını uluslararası satışlardan sağladığını anlatan Çakıroğlu, 20 yıldır AR-GE'de büyük atılımlar sağladıklarını kaydetti.

Çakıroğlu, AR-GE çalışmalarında Türkiye'nin 20 üniversitesi ile işbirliği yaptıklarını belirterek, ekonomik krizin fırsatlarla aşılması noktasında sanayideki uygulamaların üniversitelerle birlikte yürütülmesine büyük önem verdiklerini söyledi.

Unilever Türkiye, Orta Asya, Kafkasya ve İran Yönetim Kurulu Başkanı İzzet Karaca ise Unilever'in gıda, temizlik, kişisel bakım konularında ürünler geliştiren dünya çapında bir kuruluş olduğunu belirterek, "2001'deki krizde çok çalıştık. Ancak yüzde 16 küçülme yaşadık. 2009'un ilk 5 ayında yüzde 17 büyüme sağladık. Diyebiliriz ki, bizim sektörde kriz yok" dedi.

"Krize rağmen pazarı büyütmeye devam ettiklerini" anlatan Karaca, "bunu öncelikle morallerini yüksek tutarak gerçekleştirdiklerini" söyledi.

Yaşanan mevcut krizin 2001 kriziyle benzerlikler gösterdiğine, ancak yaşanan son krizin global bir kriz olduğuna işaret eden Karaca, krizle mücadelede yöneticinin yapması gerekenleri şöyle anlattı:"Tüketici kraliçemizdir, eğilimlerini devamlı izle... Aşırı veri enflasyonu arasında kaybolma... Hızla karar ver. Dinamik planlamaya geç; kısa vadeye odaklan (en fazla 3 ay) ama 5 yıllık vizyondan vazgeçme; Nakit çok önemli, panikleyerek vadeyi açma; Ciro yaptığın para cinsinden borçlan; Radikal mali tasarrufu yap; Etrafta görün, gerçeği devamlı aralıklarla dile getir; Patronları haberdar et."

Karaca, kriz döneminde reklamların da fonksiyonellik, duygusallık ve sosyal ağırlıklı mesajlar vermesi, ayrıca, internet aracılığıyla iletişimin artması, dürüst, doğru, toplumda güven kazanan insanlarla çalışılması gerektiğini söyledi.

OYAK Renault Üst Yöneticisi (CEO) Tarık Tunalıoğlu da "otomotiv sektörünün krizde zorda olan sektörlerden biri olduğunu" söyledi.
Otomotiv sektöründe inovasyon yapmanın güç olduğunu, bunun için çok ağır bir altyapı gerektiğini anlatan Tunalıoğlu, "Bu da çok riskli bir deneyim. Bunu üniversite ortamında yaratmak ve bu bilgi seviyesini yakalamak çok kolay değil" dedi.

Bir zamanlar yalnızca uzay filmlerinde kaptanın iletişim kurabildiği cep telefonunun, günümüzde herkes tarafından yaygın olarak kullanılabildiğini ancak, sektörlerindeki yeniliklerin sınırlı olduğunu kaydeden Tunalığlu, "Otomobil hala 4 tekerlek ve bir direksiyon. Hala uçan arabalara binemiyoruz. Sektörde inovasyon süreci daha çok emniyet, çevre koruma ve 'albeni'ye yönelik" diye konuştu.

Şirketlerin sektörde dünyanın 15. üretim üssü olduğunu bildiren Tunalıoğlu, buna rağmen Türkiye pazarının doymamış bir pazar olduğunu, 1000 kişiye düşen 128 aracın diğer ülkelere göre düşük bir rakam olduğ unu belirtti.
Otomobil üretiminde son yıllarda mühendisliğe yönelik çalışmaların ağır bastığı, AR-GE ve tasarıma yönelik atılımların atılması gerektiğine işaret eden Tunalıoğlu, ancak bu şekilde kriz bittiğinde ayakta kalacak gücün bulunabileceğini kaydetti.

Toplantıyı yöneten, Bilkent Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. İhsan Sabuncuoğlu ise ekonomik kriz sonrası uluslararası rekabetin artık ucuz işçilik üzerine değil, daha çok bilgi ve teknolojiye dayalı olarak gelişeceğini söyledi. Bu bağlamda katma değeri yüksek ve AR-GE içerikli ürün veya hizmetler üretmenin önemine değinen Sabuncuoğlu, bunun için de üniversite; sanayi işbirliğinin gelişmesi gerektiğini anlattı.
(AA)
SON VİDEO HABER

Iğdır'da AK Parti İl Başkanlığı binasına molotoflu saldırı

Haber Ara