Ev kedilerinin anavatanı Ortadoğu
Yapılan son araştırmalarda ortaya çıkan bulgular yaban kedilerinin, 3 bin 600 yıl önce Mısır’da değil, 10 bin yıl önce Ortadoğu’da evcilleştiğini gösteriyor.
17 Yıl Önce Güncellendi
2009-07-18 14:32:00
Yapılan son araştırmalarda ortaya çıkan bulgular yaban kedilerinin, 3 bin 600 yıl önce Mısır’da değil, 10 bin yıl önce Ortadoğu’da evcilleştiğini gösteriyor.
Scientific American’da çıkan habere göre dünyada yaklaşık 600 milyon kedinin yaşadığı tahmin ediliyor. Bilim insanları uzun zamandır kedilerin ilk kez eski Mısırlılar tarafından 3.600 yıl önce evcilleştirildiğine inanıyorlardı. Ancak son beş yılda yapılan arkeolojik ve genetik çalışmalar bu tezi tersine çevirdi. Sonuçta ev kedilerinin atası ve insanlarla olan ilişkileri konularında yeni bilgiler elde edildi.
EV KEDİLERİ İLK KEZ NEREDE ORTAYA ÇIKTI?
Ev kedilerinin ilk kez nerede ortaya çıktığı sorusunun bugüne dek yanıtlanamamasının birkaç nedeni var. Bazı araştırmacılar tüm kedi çeşitlerinin tek bir kedi türünden -yabankedisi- türediğini iddia etmekle birlikte, bundan hiçbir zaman emin olamadı. Ayrıca bu tür, dünyanın dar bir bölgesinde değil, Eski dünyanın dört bir yanında -İskoçya’dan Güney Afrika’ya, İspanya’dan Moğolistan’a- yaşıyordu.
Ayrıca son günlere kadar bilim insanları hangi türün bugünkü evcilleşmiş ev kedisinin atası olduğu konusunda net bir görüşe sahip değildi. Mısır’dan çıkmış olma varsayımına karşı, bazı bilim insanları kedilerin farklı bölgelerde evcilleştirilmiş olabileceğini ve her evcilleştirme işleminden farklı bir cinsin ortaya çıktığını iddia ediyorlardı. Yaban kedi gruplarını birbirinden ayırt etmenin zorluğu bu sorunu daha da içinden çıkılmaz bir hale getiriyordu.
Oxford Üniversitesi Doğal Yaşamı Koruma Araştırmaları Bölümü’nden Carlos A. Driscoll, 2000 yılında bu soruya yanıt bulmak amacıyla Güney Afrika, Azerbaycan, Kazakistan, Moğolistan ve Ortadoğu’dan 979 adet yaban ve ev kedisinden DNA örnekleri topladı. Yabankedileri tipik olarak tek bir bölge ile sınırlı yaşam alanlarını korudukları için, bunların genetik bileşenlerinin coğrafi olarak farklılık göstereceğini, ancak zaman içinde sabit bir yapıya sahip olduklarına inanıyordu.
Driscoll, bölgeye özgü yerli kedi gruplarının birbirlerinden DNA bazında ayırt edilebilmesi ve ev kedilerinin DNA’larının yaban kedi popülasyonlarından birine yakından benzeşmesi durumunda evcilleştirmenin nerede başladığına ilişkin net bir bilgi edinebileceklerine inanıyordu.
EV KEDİLERİ ORTADOĞU ÇIKIŞLI
2007 yılında yayımlanan bir genetik analize göre Driscoll ve Amerikan Kanser Enstitüsü (NCI) Genomik Çeşitlilik Laboratuvarı’ndan Stephen O. Brien ve meslektaşları, kedilerin alt türlerini tespit etmek için bir önceki deneydeki 979 kedinin her birinin mitokondriyal DNA’larını ve çekirdek DNA’larını incelediler. Bu şekilde benzer DNA’lara sahip olan kedileri grupladılar ve bu grupların içindeki kedilerin aynı bölgede yaşayıp yaşamadıklarını araştırdılar.
Sonuçta yaban kedilerinin beş genetik kümesi veya soyu olduğu ortaya çıktı. Bu beş soyun dördü yaban kedilerinin bilinen dört alt türü ile benzeşiyordu. Bunlar: F.silvestris silvestris-Avrupa’da yaşıyor. F.s.bieti -Çin’de yaşıyor. F.s.ornata-Orta Asya’da yaşıyor. F.s.cafra -Güney Afrika’da yaşıyor.
Ne var ki beşinci soy, hem Ortadoğu’da yaşayan bir yabankedisi alt türü olan F.s.lybica ile hem de ABD’den, Japonya’dan, İngiltere’den toplanan yüzlerce ev kedisi örneği ile benzeşiyordu. Bu da ev kedilerinin tek bir bölgede, kısaca Ortadoğu’da yetişmiş oldukları anlamına geliyordu.
9 BİN 500 YILLIK KEDİ MEZARI
Ev kedilerinin nereden gelmiş olduğu anlaşılınca bir sonraki aşamada bunların ne zaman evcilleşmiş olduğu sorusuna sıra geldi. 2004 yılında Paris’teki Fransız Doğa Tarihi Müzesi’nden Jean-Denis J-Vigne ve ekibi, insan ve kedi ilişkisiyle ilgili en eski kanıtı buldular. Kıbrıs Adası’nda yapılan bir kazıda 9.500 yıllık bir mezar bulundu. Mezarda cinsiyeti belli olmayan yetişkin bir kişi ve özel eşyaları bulunuyordu. Mezarın 40 cm. ötesinde sekiz haftalık bir kedi mezarı daha bulunuyordu. İnsan ve kedinin, vücutları aynı yöne bakar şekilde gömüldüğü görülüyordu.
Kediler pek çok Akdeniz adasının doğal hayvan türlerinden değildir; dolayısıyla mezardaki kedinin buraya Doğu Akdeniz ülkelerinden gemi ile buraya getirilmiş olması çok büyük bir olasılıktır. Bütün bunlar insan ve kedi arasındaki ilişkinin Ortadoğu’da başladığını ve geçmişinin 10.000 yıl öncesine dayandığını gösteriyor. Ayrıca bu tarih insanların Bereketli Hilal adı verilen Ortadoğu bölgesinde yerleşik düzene geçtikleri döneme denk geliyor.
Ortadoğu bölgesinde 9.000 ile 10.000 yıl önce tarım ve yerleşik düzene geçiş ile birlikte yaban hayvanları için tamamen yeni bir çevre oluştu. Uyum yeteneğine sahip olan yaban hayvanları ile insanlar arasında karşılıklı çıkar ilişkisine dayanan bir birliktelik başladı. Bunların başında Mus musculus domesticus denilen ev faresi gelir. Bunların kökleri Hint yarımadasına uzanır.
Arkeologların bulduğu ilk fare kalıntıları, İsrail’deki yaban tohumu ambarlarında bulundu. Bunların yaklaşık 10.000 yıllık olduğu ileri sürülüyor. Ev fareleri, dışarıda yaşayan yaban fareleri ilk başta rekabet edemezken, insanların evlerine ve silolarına yerleşince büyük bir hızla çoğalmaya başladılar.
Zaman içinde insanların kontrolündeki bölgelerde yaşamayı tercih eden yaban kedileri Ortadoğu bölgesindeki köylerin çevresinde çoğalmaya başladılar. Bu bölgede yaşamak kedilerin evcilleşmesini kolaylaştırmakla birlikte, aralarındaki rekabet devam ettiği için vahşi doğada hayatta kalma becerilerini korudular. Evcilleşme döneminin başlarında bu kediler çoğunlukla kendi kendilerini kollamak zorunda kaldıklarından avlanma yetenekleri hiçbir zaman körelmedi. Bugün bile pek çok ev kedisi insanlardan bağımsız olarak da yaşamlarını sürdürebiliyor. Bunu, dünyanın tüm kentlerindeki sokak kedilerinde görebiliyoruz.
Bugünün kedilerinin tümüyle evcilleşmiş olduğunu söyleyebilir miyiz? Bu sorunun yanıtı hem evet, hem de hayırdır. Ev kedileri insanlara tolere etmek gibi bir özveride(!) bulunmakla birlikte ev kedilerinin pek çoğu yabanıldır; beslenmeleri ve üremeleri söz konusu olduğunda insanlara güvenmezler. Köpekler gibi diğer evcilleştirilmiş hayvanlar yabani türlerinden farklılaştıkları halde ortalama bir ev kedisi büyük ölçüde vahşi halini korur.
Yapay döllenme ve tüpte dölleme teknolojileri ile donanan kedi yetiştiricileri egzotik yeni çeşitler üretmenin peşinde. Bu durumda ev kedisi gelecekte radikal değişiklikler geçirebilir.
Ajanslar
SON VİDEO HABER
Haber Ara