Dolar

34,8810

Euro

36,6999

Altın

3.008,29

Bist

10.058,63

“Örümcek Ağı” filminde Filistin gerçeği

Filistin’deki yolsuzluk, kaos ve insani durumun canlandırıldığı sinema filmi “Örümcek Ağı” bölgede son yıllarda yaşanan gerçekleri ortaya koyuyor.

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-07-14 14:26:00

“Örümcek Ağı” filminde Filistin gerçeği
Hamza Muhammed / TİMETURK

Amerikan Kalkınma Ajansı tarafından finanse edilen “Örümcek Ağı” isimli Filistin filmi bölgede son yıllarda yaşanan olayları irdeliyor.

Filmde bir sahne şöyle canlandırılıyor; “Salim yarbay rütbeli Filistinli bir subayı. Kader onu çalıştığı güvenlik biriminin kendisine verdiği Itvan’ı izleme görevi çerçevesinde Filistin’in köylerinden birinde seyyar dondurma satıcısı olarak çalışmaya sürüklüyor. Itvan da Salim’den bir düşük rütbeli subay olup bu köydeki polis merkezine görevli olarak atanmıştı ve köy onun döneminde güvenlik ve yolsuzluklarla tanınır hale gelmişti. Salim tecrübesiyle Itvan’ı, çevresinde dolaşanları ve kendisini destekleyenleri köyde karışıklık ve kaosa düşürmeyi, masum vatandaşlara saldırmayı, mallarını çalmayı, şahsi çıkarlarını korumak için nüfuz ve güç sahiplerini kayırdığını öğrendi.”

Bu kare, son seneler boyunca Filistin sokaklarında baskın görülen güvenlik sorunu ve yolsuzluk halinin aksedildiği “Örümcek Ağı” isimli filmden bir sahne idi. Zira film hukukun üstünlüğü mefhumunu ve yokluğu nedeniyle artan bazı suçları ve insanların hayatına etkisini canlandırmaya çalışıyor.

Hukuk ve medya kuruluşları kanunun uygulanması ve güçlendirilmesine ilk çağıran olmaları nedeniyle bu filmi ve yapımını destekledi. Aralarında Filistin yargı kurumları, askeri savcılık ve Filistin polisine ek olarak Sistem tasarısı, Kadın Basınını Kalkındırma Kurumu (Tem) yer almaktadır.

Amerika Kalkınma Ajansı tarafından finanse edilen filmi düzenleyen yapımcı (Sistem Tasarısı), bu tür sinemanın, Filistin sultası bölgelerinde demokrasi ve kanun egemenliği hakkında, kursların düzenlenmesi ve takım çalışmalarında temsil olunan geleneksel çalışmayı aştığını söylemektedir.

Yapımcılar, filme önem vermelerinin, kanunun egemenliği ve uygulanmasının desteklenmesi yolunda temel sorunu çözüyor olmasından kaynaklandığına işaret ederek şöyle dedi; “biz Sistem tasarısına önem vermek ve mahkemeler, yüksek yargı meclisi ile çalışmamız aracılığıyla bu yöntemin eğlence vermesine, direk olmayan mesaj göndermesine ek olarak hukukun üstünlüğünün güçlendirilmesi için geleneksel bir yöntem olmadığını ve bizimle uyumlu olduğunu gördük”.

Yasal Destek

Filmin fikrinin sahibi ve hazırlayıcısı Filistinli yazar Selim Debur, Filistin kanununun ve saygınlığının belgesel bültenlerin tevsik edilmesi ve dağıtılmasından uzak yeni bir mizaca büründüğünü, Filistinli vatandaşların asıl hedef olan tutuklanma, soruşturma ve mahkemenin sonuna gelme icraatları hususunda eğitilmesinin dramatik sinema çalışması aracılığıyla medyada kendisini gösterdiğini ifade etti.

Debur yaptığı açıklamada filmin, “Filistin topraklarında kanunun bulunmadığı dönem”e çare bulduğuna işaret etti. Öyle ki bu durum tehlikeli bir şekilde Filistin toplumunda hayata işlemiştir. Filistinli yazarın da dediği gibi yıkımı ekmiş, istikrarı ortadan kaldırmış, kalkınmayı aksatmıştır.

“Örümcek Ağı” isimlendirmesi ile Debur; “sadece bu ağa düşen zayıftır. Güçlü ve kuvvetli olan ise onu ayağıyla ezerek geçer. Ancak sonunda herkes ağın altında kalır ve kanuna boyun eğer” diyerek teoriyi kırdı.

Çeşitli Yollar

Öte yandan, Vatandaşların Hakları İçin Bağımsız Kurul’da Ara Büro Müdürü Velit Şeyh, vatandaşa ulaşmanın çeşitli yollarından en etkilisinin en etkili ve faydalısının medya ile sanat olduğunu belirtti. Gerekçe olarak da okumayı sevmeyenlere dikkat çekerek izleyici ve seyircilere direk külfet olmadan geniş kitlelere ulaşmasını gösterdi.

Şeyh, herkesin özellikle televizyon, sinema, radyo ya da internet olmak üzere kullanıp faydalanacağı araçları düşünmesi gerektiğini söyledi. Ancak bunda faydalanılacak içeriğin yeni ve ulusal davalara, insan haklarına hizmet ediyor olması şartını öngördü.

Velit Şeyh Filistin’de insan hakları kültürü ve kanunun yayılıp umumlaştırılması için çalışan kurumların çalışmalarının birbirinden farklı olduğuna işaret ederek; “bunların arasında örneğin insan haklarının çiğnenmesini oluşturan olaylara karşıt sinema isteyenler oluyor. Biz ise halka seslenişte bu tür üsluplara dayanmıyoruz”.

Şeyh hukuki kurumlarına sinema çalışması teklifi sunulması konusunun tartışmaya açık olduğunu, özellikle de çeşitli araçlarla vatandaşa ulaşma imkânının olumlu bir şey olduğunu ve üzerine yorum yapmaya gerek olmadığını söyledi.

Rıfat Adi yapımı bu filmin süresi 72 dakika olup etkili bir dramatik sunumla gerçekçi ve objektif bir görüş ortaya koymaktadır.
SON VİDEO HABER

İHH'dan Suriye'deki fırınlar için un desteği çağrısı

Haber Ara