Canikli: Masadan kaçan CHP
AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, CHP'nin, Anayasanın Geçici 15. maddesinin kaldırılmasıyla ilgili önerisine, askere sivil yargı yolunu açan yasayla 'daha ileri bir adımla' cevap verdiklerini belirtti.
17 Yıl Önce Güncellendi
2009-07-14 19:13:00
Meclis tatile girmeden önce çıkarılan yasayın 'tarihi bir düzenleme' olarak tanımlayan Canikli, şunları kaydetti:
'Eğer amaç, Anayasanın Geçici 15. maddesinin kaldırılması, darbelerin bir daha gündeme gelmemesini sağlamak, darbe düşünen kişileri caydırmak ise çok daha etkili yöntemle biz buna cevap verdik. Doğrusu da bu... CHP samimi ise buna olumlu cevap verirdi. Aslında CHP'nin bu düzenlemeye gösterdiği tavır, tepki ve Anayasa Mahkemesine yaptığı başvuru, aslında bu konuda samimi olmadığını, sadece kamuoyunu etkilemeye ve yönlendirmeye, şova dönük olduğunu gösteriyor. CHP samimi olsaydı, eğer gerçekten darbelerin bir daha Türkiye'de gündeme gelmemek üzere ortadan kaldırılmasını düşünerek bir teklif yapmış olsaydı, yaptığımız düzenlemeye kayıtsız şartsız destek verirdi. Daha doğrusu Mecliste itiraz etmeyerek, örtülü olarak verdiği desteği, kamuoyuna açık olarak sürdürürdü. Biz bundan CHP'nin Anayasanın Geçici 15. maddesiyle ilgili samimi olmadığını anlıyoruz. Çünkü yapılan düzenlemenin temel amacının, bu olduğu tartışılmazdır. Biz cevabımızı verdik ama CHP sınıfta kaldı ve samimi değil.'
-'DEMOKRAT BİR MUHALEFETE İHTİYACIMIZ VAR'-
Canikli, 'tarihi açıdan bakıldığında üzüntü verici bir durumla karşı karşıya' olduklarını ifade ederek, 'Demokrasilerde ana muhalefet partisinin özgürlüklerin genişletilmesi ve demokrasinin standartlarının yükseltilmesini sağlayacak düzenlemeye karşı çıkması, militarist bir yaklaşımla canla, başla savunur olması, gerçekten çok üzüntü vericidir. Türk demokrasisi açısından da üzüntü vericidir. Aslında demokrat bir muhalefete ihtiyacımız var. Türkiye'nin talihsizliklerinden biri de bu. Demokrat, demokrasiyi ve hukukun üstünlüğünü kabul etmiş, özümsemiş bir muhalefete ihtiyaç var. Sivil darbe olur mu, böyle bir mantık olur mu? Siyasi partiler milletin iradesiyle göreve gelir ve gider. Bunun dışında başka bir yöntem yok' diye konuştu.
Bugüne kadar yargı sistemiyle ilgili en küçük bir değişiklik yapmadıklarını, CHP Lideri Deniz Baykal'ın örnek olarak gösterdiği Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun yapısının kendilerinden önce de aynı olduğunu, Adalet Bakanı ve Müsteşarının ilk kez kendi döneminde Kurul üyesi olmadıklarını kaydeden Canikli, 'Sayın Baykal çıksın somut olarak, 'şurada şöyle bir düzenleme yapıldı, adım atıldı ya da irade ortaya konuldu ve bu da yargıyı vesayet altına alan bir düzenlemedir' desin. Ama böyle bir şey yok. İçi boş ve gerçeği yansıtmayan ifadelerdir' görüşünü savundu.
-'HODRİ MEYDAN DİYORUZ'-
Canikli, Anayasanın tümünü konuşmaya hazır olduklarını ifade ederek, şöyle konuştu:
'Şu anda Meclis Başkanı'nın başlattığı bir inisiyatif var. Sayın Baykal masadan kaçmasın, gelsin, konuşalım. Hepsini konuşalım, değerlendirelim, tartışalım. CHP, bizi bir takım mekanizmalardan kaçmakla suçluyor. Ama esas bunu yapan kendisi. Hem de en ağır şekilde. Daha ileri gidelim ve tüm Anayasayı birlikte değiştirelim. Elbette yaklaşımımız demokratik olmalı. Vazgeçemeyeceğimiz temel şartımız bu. Her siyasi parti ve demokratın da böyle düşünmesi gerekir. Bir demokrat nasıl tavır alması, düşünmesi gerekiyorsa öyle olmalı. Militarist bir yaklaşımla gelirseniz olmaz. CHP, 12 Eylül Anayasasını bu kadar canla başla savunan bir parti konumundayken, özgürlüklerin genişletilmesi ve daha ileri bir demokratik standardın yakalanması, hukukun üstünlüğünün daha ileri noktaya götürülmesi noktasında elbette olumlu katkı sağlamıyor. Biz hodri meydan diyoruz, buyursun gelsin, kaçmasın masadan, hepsini konuşalım. Dokunulmazlıklar da dahil...'
-'MASADAN KAÇAN CHP...'
Milletvekilinin dokunulmazlığı ve yargılanma mekanizması ile sivil ve askeri bürokrasinin dokunulmazlığı ve yargılanması mekanizması arasında nitelik farkı bulunduğunu kaydeden Nurettin Canikli, şöyle devam etti:
'Milletvekilinin gerçek anlamda dokunulmazlığı yok, yargılamanın ertelenmesi söz konusu. Ama askeri ve sivil bürokrat için bu geçerli değil. Herhangi bir bürokrat için suçun işlendiği tarihten itibaren yargılama izni verilmezse zaman aşımı işliyor. Suç ortadan kalkabiliyor. Ama bir milletvekili için bu söz konusu değil. Süre ne kadar geçerse geçsin milletvekilliği sona erdiğinde yargılanıyor. Böyle bakıldığında elma ile armudu karşılaştırmak söz konusu... Ama tüm olarak sistemi masaya yatıralım ve tümünü değerlendirelim. Biz buna açığız ve varız. Ama CHP yine samimiyetsizlik örneği vererek milletvekillerini ayırıyor. Masadan kaçan CHP, önerilerinin arkasında durmayan CHP.'
Canikli, CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu'nun, yolsuzluk dosyalarıyla ilgili olarak, 'bilgi, belgelerin geldiğini ancak bunların doğrulatılması gerektiği' ile ilgili sözlerinin gayrı ciddi bir yaklaşım olduğunu belirterek, 'Bir insan, 'elimde belge var' diyorsa onu açıklaması gerekir. Ciddiyse, suç işlendiğini ve yasalara aykırı bir durum olduğunu gösteren bir belge varsa onu açıklar, kamuoyuyla paylaşır ve soruşturma makamlarına verir. Yoksa bu, töhmet altında bırakmayı, insanların kafasını karıştırmayı hedefleyen açıklamalardır, samimi açıklamalar değildir. CHP bunu çok yapıyor' dedi.
AA
SON VİDEO HABER
Haber Ara