Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Uluslararası toplum Uygurları yüzüstü bıraktı

Uygur tarihinin bile Çince öğretildiği Sincan'da yaşananlar kimseyi şaşırtmadı. Fakat gösteri yapanlar Pekin'in iddia ettiği gibi ayrılıkçı değiller, sadece adalet istiyorlar.

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-07-09 13:52:00

Uluslararası toplum Uygurları yüzüstü bıraktı


Ben büyürken, biz Uygurlar elbette ırkımızdan dolayı ayrımcılığa uğruyorduk. Fakat o zamanlar Pekin en azından bizi terörist diye tarif etmeye çalışmıyordu. En azından Han Çinlilerine bizim şeytan olduğumuz inancı aşılanmıyordu. Üniversite eğitimim için Doğu Türkistan’dan Han Çin’ine gittim ve kimse bana Çince öğretmedi. Siyasi olarak özgür değildik belki, fakat belli düzeyde dini ve kültürel tercih hakkına sahiptik. Ve şimdi olduğu gibi değildi. Bugün artık Uygur tarihini Çince öğrenmek zorundasınız.

E-posta göndermeye cesaretimiz yok

Bu yüzden son günlerde patlak veren olaylar hiç de şaşırtıcı değil - şaşırtıcı olan ölçeği. Hükümetin acımasız baskılarla dolu bir tarihi var, fakat böylesi hiç yaşanmamıştı: Şu an Sincan’ın başkenti Urumçi’de yaşananlar başka bir boyut arz ediyor. Dehşet verici. Ve bir şeyi açıkça belirtmek lazım: Sokaklara dökülen insanlar ayrılıkçı falan değiller. Terörist değiller. Ellerinde Çin bayrağı var. Bir Uygur için Çin bayrağı taşımak epey bir meseledir, fakat yasal çerçevenin dışına çıkmanın sonuçlarının ne olabileceğini biliyorlar. Onlar adalet talep eden ve yasalara uyan Çin vatandaşları. Ancak onlara ayrılıkçı damgası vuruluyor ve acımasızca cezalandırılıyorlar. 1997’deki bir başka protestonun sonrasında kitlesel tutuklamalar, kaybetmeler, işkence, akıl almaz hapis cezaları ve idamlara tanık olmuştuk. Korkum, şu an gösterilerin ardından içeri atılmış insanların başına da aynısının gelebilecek olması. Ve onları savunmaya cesaret edebilecek tek bir Çinli avukat yok.

Böylesine korkunç koşullarda dışarıda yaşayan Uygurlar elbette dostları ve akrabalarıyla temas kurabilmek için çaresizce uğraşıyor. Fakat dostlarım telefon etmeye veya e-posta göndermeye cesaret edemediklerini söylüyor, çünkü bunun ailelerini hükümetin hışmına maruz bırakabileceğinden korkuyorlar ve elleri kolları bağlı bekliyorlar.

Sevdiklerinden böyle koparılmak korkunç bir durum.

Böyle bir zulmün karşısında uluslararası toplumdan bu kadar az tepki gelmesi inanılmaz derecede hayal kırıklığı yaratıyor. Dünyanın dört yanındaki güçlü liderler Uygurlara barışcı, meşru talepler öne sürmeleri halinde yardıma koşacaklarına dair güvence vermişti - şimdi böyle taleplerde bulunuyorlar ve Beyaz Saray’ın tek yapabildiği bütün taraflara itidal telkin etmek. Avrupalı liderler de sessizliklerini koruyor.

Batılı liderler, kendi ulusal güvenliklerini ilgilendiren İran konusunda, baskıcı bir rejimin eylemlerini kınama fırsatının üzerine atladı; fakat Çin’de insan haklarının değeri, ulusal çıkar hesaplarına kurban ediliyor. Devlet adamlarının seslerini yükseltmesini bekliyorduk, fakat bizi yüzüstü bıraktılar. Bu arada Tibet’ten Tayvan’a kadar her konuda Çin’in iddialarına kuşkuyla yaklaşan uluslararası medya, hükümetin Uygurlara yönelik iddialarını olduğu gibi kabul ediyor.

Açıkhava hapishanesi gibi

Gerçek şu: Onlar ne iddia ederse etsin, bu baskı barış ve güvenlik getirmez, aksine daha da uzaklaştırır. Uygurların istediği mantıkdışı değil. Eyalet yönetimi görevini yapmış ve bir oyuncak fabrikasında Uygurları döven suçluları adalet önüne çıkarmış olsaydı, bunların hiçbiri yaşanmayacaktı.Fakat daha da vahim meseleler söz konusu.

Benim ayrılmamdan bu yana Çin’deki hayat Uygurlar için bütün veçheleriyle kötüleşiyor.

Değer verdiğimiz her şey, sözgelimi dilimiz, dini özgürlüğümüz, bizden alınıyor. Oysa bunlar bizim kimliğimizi oluşturan unsurlar. Bizden bunları zorla aldıklarında geriye ne kalıyor?

Elbette Uygurlar artık bıktı

Bir açıkhava hapishanesinde yaşıyorlar. En azından teoride Çin’de özgürce yaşamak için ille de Han olmanız gerekmemeli. Uygurlar da diğer herkesle aynı haklara sahip. (Uygur-Amerikalı avukat ve eylemci, Washington’da yaşıyor

Nur Turkel

(Uygur-Amerikalı avukat ve eylemci, Washington’da yaşıyor, 8 Temmuz 2009)
(radikal)

Haber Ara