Dolar

34,8719

Euro

36,7350

Altın

3.036,68

Bist

10.058,47

Japonya otomasyon ülkesi mi?

Dünyanın en verimli ekonomisinde hala bir sürü benzin istasyonu çalışanı ve asansör görevlisi çalışıyor. Neden?

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-07-09 12:28:00

Japonya otomasyon ülkesi mi?
İnsan mühendisliğinin zaferi deyince, Japonya bir vaka çalışması olarak diğer tüm ülkelerin önüne çıkıyor. Verimli enerji kullanımı ve yüzde yüz geri dönüşüm sağlayan atık politikalarıyla gurur duymayan Japon sanayici yok. Tren ve metro istasyonları dakiklik ve enformasyon teknolojileri konusunda model. Geçen hafta Toyota'nın büyüleyici Tsutsumi otomobil fabrikasını (şirketin Toyota City'deki merkezinin yakınında) ziyaret ettim. Yıllık 400 bin adetlik kapasiteli (Prius'un yapıldığı yer de burası) bu temiz, ışıl ışıl fabrikanın her yerinde taşıyıcı bantlar ve pek az çalışan var. Kaynak atölyesi, Terminator'dan bir sahneyi andırıyor: Kocaman metal parçaları oradan oraya taşıyan ve kaynak yapan robotlar. (Robotların hibrid otomobillerin tamponlarına "Obama 08" ve "NPR" çıkartmaları bastığı bölüm de hemen köşede olmalı.)

Pazartesi günü ise Osaka'daki küçük bir şirketi ziyaret ettim. Kadın figürlü karton robotlarının manken piyasasından pay almasını umuyorlar. Mühendisler, dans edebilen ve taklit edebilen bir robotun ve insanların kadın mı erkek mi olduğunu anlayabilen ("Ne kadar güzelsiniz!") ve yaşlarını tahmin edebilen (pek isabetli olmasa da) bir başka robotun tanıtımını yaptılar.

Ama diğer yandan, Japonya'da bir gazeteci grubuyla birlikte dolaşırken karşıma sürekli özel olarak tasarlanmış verimsizlikler de çıktı. İşi öylece durup insanları selamlamak ve onları bir mağazaya, restorana, otele ya da iş merkezine davet etmek olan bir sürü insan var gibi. Ortalama bir otele girin ve Four Seasons'a yaraşır bir görevli ordusu anında harekete geçiyor. Takashimiya mağazalarında dört asansörün önünde iki kadın görev yapıyor, gerektiğinde asansörü çağırma düğmesine basıyorlar. Tokyo'daki her otoparkta beş-altı görevli sizi karşılıyor ve uğurluyor. Japonya Demir-Çelik Federasyonu'nu ziyaret ettiğimizde dizlerinin üstünde yer silen üç kadın görmüştük. "Ne yani, leke temizleme konusunda uzmanlaşmış robot yok mu hiç?

Nereye gitseniz sanki bir insan bolluğu var; gereksiz ya da tek bir insan tarafından kolayca yapılabilecek şeyler yapmak için değerli zamanlarını harcayan insanlar. Nippon Basın Merkezi'ndeki 20 kişilik bir öğle yemeğinde, sanki aristokratmışız gibi, bize altı garson hizmet etti. Çok az ziyaret edilen kamu kuruluşlarında bile birden çok basın bürosu çalışanı var. ABD'de bir şirkete ya da kamu kuruluşuna gidin, gerekli verileri ve sunumları büyük ihtimalle bir memory stick ya da CD'de alırsınız. Burada ise her gittiğimiz yerde kağıda gömüldük. Çıkışları almak için paralanıyorlar ve büyük bir törenle size takdim ediyorlar. Bir karakola gittiğimde (pasaportumu kaybettim diye dehşete kapılmıştım, hiç sormayın) birkaç bilgiyi almaları 30 dakika sürdü ve görevli bu bilgileri itinayla bir kağıda yazdı. Etrafta tek bir bilgisayar bile görünmüyordu.

İnsanla ilişkili verimsizliklerinin büyük bir bölümü, Japonya'nın kibarlığa ve terbiyeye büyük önem verişinden kaynaklanıyor. Özel iletişim ve işle ilgili iletişim, karşılama ve uğurlamanın uzun sürmesi nedeniyle çok zaman alıyor. Sanki burada teknoloji hareket halindeki insanlar, mallar ve bilgi için, insanlar arasında iletişim kurulması için değil. Ve Japonya'daki sağlık sigortası ve emeklilik programlarının varlığı, burada sıradan hizmet işlerine bile bir saygınlık kazandırıyor. Verimsizlikler, toplumdaki tam istihdam [işsizliğin olmaması] arzusuyla da ilişkili olabilir. Japonya, vatandaşlarının hiç istihdam edilmemektense biraz uyduruk işlerde çalışmasını tercih ediyor. Savaşı izleyen parlak yıllarda Japonya'da işsizlik oranı yüzde 2 civarlarındaydı. Şimdi bile, derin bir küresel krize rağmen, yaklaşık yüzde 5.
(newsweek turkiye)
SON VİDEO HABER

Kassam, İsrail askerlerini araçlarıyla birlikte imha etti

Haber Ara