Sevan Nişanyan'ın yazısı...
Haberden ihbâr (haber verme), senedden isnâd (dayandırma), keremden ikrâm (kerem etme), nüfuzdan infâz (sokma), cereyandan icrâ (cereyan ettirme), cademden icdâm (yoketme), ğafletten iğfâl (kandırma), beraatten ibrâ (aklama), halelden ihlâl (zedeleme), hatırdan ihtâr (hatırlatma), haricden ihrâc (dışa çıkarma), dahilden idhâl (içeri sokma), sübuttan isbât (sabit kılma), hayattan ihyâ (canlandırma), salahtan ıslâh (sağaltma), kemalden ikmâl (bütünleme), kanacatten iknâc (kanaat getirtme), lağvdan ilğâ (geçersiz kılma), camelden icmâl (işler hale getirme), mededden imdâd (yardım etme), mahwdan imhâ (yoketme), batıldan ibtâl (geçersiz kılma), sarftan isrâf (aşırı harcama), tuhfeden ithâf (hediye etme), teleften itlâf (öldürme)... daha 100 tane kadar var ama bu yetsin.
Burada ne oluyor, bakalım. Hepsi Arapçadan alınma bir dizi kelimemiz var. İlk kelimedeki üç tane sessiz harfi alıyoruz, bunları iSSâS kalıbına oturtuyoruz. (Sessizleri S ile gösterdim, anlayın.) Kanacat ve camelde gördüğümüz ayın harfi alelade bir sessiz harftir, bir farkı yok. Buna karşılık cereyan, beraat, hayaat, lağw ve mahw?da daha karışık işler oluyor, onlara boş verin.
Sonuçta gayet net bir anlam ilişkisi elde ediyoruz. İlk kelime geçişsiz bir fiilse, yani kendi kendine yapılan nesnesiz bir işse, ikincisi geçişli oluyor, yani BİR ŞEYİ ya da BİRİNİ bir şey yapıyoruz. İlki geçişliyse ikincisi ettirgen oluyor, yani birine o işi yaptırttırıyoruz. Birkaç örnekte de bir işi şiddetle ya da fena halde yapma anlamı çıkıyor, sarftan israf gibi.
Eğer üç sessizden ortada olanı Y veya W gibi yumuşakça bir ses ise o zaman kalıbımız biraz farklı oluyor, orta sessiz eriyor, ayrıca arkaya ?e veya ?et ekliyoruz. Örnek: dewirden idâre (çevirme), ha?inden ihânet (hainlik etme), zewalden izâle (giderme), cewaptan icâbet (bir çağrıya cevap verme), cawdetten icâde (geri verme), cewazdan icâzet (geçit verme), dewamdan idâme (devam ettirme), kıyamdan ikâme (yerine koyma)...
Bazı kelimeleri biraz değişik yazdım ki mekanizma daha iyi anlaşılsın. Yoksa devir, zeval, cevap... yazıldığını biliyorum, merak buyurmayınız.
Söyler misiniz allahaşkına, bu memlekette ortaöğretimde Arapça eğitimi şart değil midir? Öyle bir şey olsa laikliğimiz kaçar mı, gazı kaçmış balon gibi?
Taraf