Dolar

35,4856

Euro

36,4774

Altın

3.091,70

Bist

9.977,94

Hatemi İran seçimlerini değerlendirdi

İran eski Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi, Bahreyn'de yayımlanan el Vasat gazetesine yazdığı makalede ülkedeki gelişmeleri değerlendirdi.

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-06-23 13:27:00

Hatemi İran seçimlerini değerlendirdi

Haber Merkezi / TİMETURK


İran eski Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi, Bayreyn'de yayımlanan El Vasat gazetesine son gelişmeleri değerlendirdi. 'Tahran anayasal hakkını arayan halka derhal yanıt vermeli' başlıklı makalede Hatemi, 'Seçimden beri barışçıl protestocuları bastırarak halkı hükümetten soğutan Tahran güvenli bir atmosfer yaratmak zorunda. Halkın kamusal alana İslam devriminin en büyük kazanımlarından biri ve taleplere saygı duyulmalı' dedi. Radikal ve Zaman gazetesi bugün Türkçe tercümesini yayımladığı makaleyi timeturk.com okuyucularının istifadesine sunuyoruz:

'Tahran anayasal hakkını arayan halka derhal yanıt vermeli'

Muhammed Hatemi*

Halkın kamusal alana katılımı İslam devrimi için büyük kazanımdır ve bu katılımın güçlendirilmesi gerekir. İnsanların hayatın her alanına onurlu katılımı, bu ülkenin ve devrimin sahibi olduklarına dair açık bir mesaj gönderir. Ayrıca sessiz gösterilerin, sivil protestoların ve insanların gösterilerdeki davranışlarının yaydığı mesaj, halkın olgunluğunu ve teyakkuzda olduğunu ortaya koyuyor. Bu mesaj aynı zamanda şu inkâr edilemez gerçeğin de hatırlatılması: Halk anayasal hakka sahiptir; her sistem ve hükümet de bu hakkı yerine getirme sorumluluğunu taşır.

Sivil protestoların dış nüfuzla bağlantılı olmakla suçlanması, bağımsız hareket eden halkımıza yönelik aşağılayıcı bir tahriktir. Bu suçlamalar, insanlarla hükümeti birbirinden uzaklaştıran yanlış politikalara örnek. İran?da 12 Haziran?da seçimler yapıldı ve büyük halkımızın geniş bir kesimi açıklanan sonuçlara inanmıyor. Dolayısıyla protestolar düzenliyorlar. Halkın rejime güveni sivil protestolara kapıların kapatılması sebebiyle zarar gördü. Bu da tehlikeli bir sürecin açılması anlamına geliyor ve bu sürecin nereye varacağını sadece Allah bilir.

İnsanların haklarına saygı gösterilmeli. Güvenlik yokluğundan, gerginlikten, misillemelerden ve şiddetten sakınılmalı. Rejim ve halk için ağır kayıplara yol açabilecek çatışmalardan sakınmalıyız. Hepimiz halkın rejime güvenini geri getirecek icraatlarda bulunmalıyız, zira ülkemizin ve hükümetin temel prensibi budur. Ülkenin 13 Haziran?dan beri yaşadığı şiddet ve tacizler, kadın ve erkeklerin tutuklanması, sonuçların açıklandığı andan itibaren birçok siyasetçi ve aydının zihnine hâkim olan endişe, barışçıl gösterilerin engellenmesi sadece sorunları artırır. Çözüm için birçok fırsat vardı, ancak bunları hızla harcadık ve meydan tehditlere bırakıldı. Ben hâlâ çıkış yolu olduğunu düşünüyorum, ancak güvenli ve istikrarlı bir hava yaratılmalı. Seçim sonuçlarına dair anlaşmazlığın, protestocuların taraf olarak gördükleri belirli bir çevreye devredilmesi çözüm değil. Özellikle de protestocuları eleştirilenler aslında halkın haklarını koruması, özgür seçim düzenlemesi öngörülen kişilerken...

Protestoculara da güven verecek yeni kurum gerek

Sorunu Humeyni?nin yöntemleriyle çözmeliyiz. Onun yöntemi örnek olmalı. Çözüm halkın güveneceği uzman, cesur ve iş bitirici bir kurumun atanması; bu kurumun protestoculara ve herkese güven vermesi gerekir. Kurumun alacağı karar bu süreçten çıkış yolu olabilir ve böyle bir adım İslam Cumhuriyeti?nin güçlenmesi için olumlu bir adım sayılacak, halkın rejime güvenini tekrar sağlayacaktır. Ayrıca böyle bir kurum bu hassas zamanda halkın lehinde ve devrimin ilkeleri doğrultusunda kararların alınması noktasında kritik görev üstlenebilir.

Tutuklananlar derhal bırakılmalı. İletişim kanalları açılmalı, bilgi sağlanmalı ve kapatılan diyalog kapıları açılmalı. Düzeltici önlemler havanın yatışmasına destek olabilir. Buna karşın hepimiz karışıklık ve şiddet olaylarından uzak eleştirilere ve protestolara saygı duymalıyız. Eleştiriler ve protestolar halkın hakkı. Temel hedef şiddetin kınanması ve saldırgan ortamdan uzaklaşılması olmalı. Sevgi, sadakat ve işbirliğine dayalı bir atmosfer için suçlamalardan uzak durmalıyız. Bu düşüncelerin bedeli ne olursa olsun, bu yöntemle İslam Cumhuriyeti ve bütün değerler korunacaktır. Halk meydanda ve hâlâ bekliyor. Bu duruma saygı gösterilmeli ve cevap verilmeli.

*İran eski Cumhurbaşkanı, Bahreyn gazetesi Vasat, 22 Haziran 2009

Haber Ara