Ayhan Yıldırım / TİMETURK
İranlı ünlü düşünür Abdülkerim Suruş'tan zehir zemberek bir bildiri. Suruş yayımladığı bildiride, İran?daki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yapılan manipülasyonu kınadı ve bunun emanete hıyanet olduğu açıklamasında bulundu. Suruş, İran milletine hitaben kaleme aldığı bu açıklamasında ?ismi-i azamın hakikati adına sizler Süleymân?ın tahtına kurulan kara bahtlı şeytanı alaşağı eden ve Mûsa?nın asasıyla Firavun devletini yerle bir eden, Samiri?nin hokkabazlığını bozan hak taraftarlarısınız. Korku, hile ve nifak hükümetini korkusuz feryatlarınızla yerle bir ediyorsunuz? dedi.
Suruş'un 'İran Milletine' başlığıyla yayımladığı bildiriyi timeturk.com okuyucuları için tercüme ettik...
Allah?ın adıyla?
Yine bizleri içine alan bu toz bulut nedir
Sadece ben değil, dünya âlem giriftar olmuş bu buluta
Bir bak Allah aşkına neleri berbat ediyorsun
Beni âdemin binlerce ümididir bunlar.
Beni âdemin binlerce ümidini berbat ettiler, bir ulusu gamlara, hüzünlere boğdular, gururlarını, şuurlarını ihanet ayaklarının altına aldılar. Hain ellerini emanet sandıklarına uzattılar. Bir defa daha izzetin ve kerametin cehaletle pâyimâl olması, saygınlığın değersiz olanla değiştirilmesi, alçakların ve müptezellerin riyaset kürsüsüne oturması, işlerin idaresinin yalana ve namussuzluğa teslim edilmesi, hurafenin serpilmesi, sefahatin boy atması, özgürlüğün boğulması, kültürün askerlerin tek eline bırakılması ve yine kültürlülerin subayların boyunduruğu altında tutulması, dinî istibdadın ve faşist din okumasının (telakkisinin) önünün açılıp kıvama ulaşması, dinin, dindarlığın siyasetin oyuncağı haline getirilmesi, halkın hukukuna el uzatılması ve hakikat kıblesine sırt çevrilerek aldatmaca ilahının kıblesine yönelerek namaz kılınması için batılı hakkın yerine oturttular.
Bir milletin gururun yaralanmasından daha korkunç bir şey olamaz. Halkın güven ve itimadını alıp üzerine salya dökmek kadar alçakça ve utanmazca bir şey olamaz. İnsanlar hırsızlığa ve hileye tahammül edebilirler ama izzet ve saygınlıklarına karşı yapılan mükerrer ihanetlere asla.
Şimdi İranlıların yaralanan ruhları ve incinen gururları şaha kalkmıştır. Hıyanetin pisliği temizlenmeden, gasıplar adaletin eline teslim edilmeden bu şahlanan ruhların ateşi sönmeyecektir.
Elbette ümitsizliğe hiç yer yok. Kötü ve kötümser olanlar bizim ümitvâr gönüllerimize erişemezler. Binlerce kadın, erkek hak ve adalet taraftarlarının bir araya gelmesi gelecek tarihimiz için binlerce ümit penceresi açmıştır.
Gönlünü ferah tut ey Abdal İsm-i azam kendi işini yapıyor
Hile ve aldatmacayla Şeytan Süleyman olamaz
İsm-i azamın hakikati adına, sizler Süleyman?ın tahtına kurularak oturan melun şeytanı alaşağı eden hak taraftarlarısınız. Asayı Musevi'nin(1) (Musa?nın asasıyla) Firavun?un devletini ve Samiri?nin hokkabazlığını parça parça ediyorsunuz. Korku ve nifak hükümetini korkusuz feryatlarınızla yerle bir ediyorsunuz.
Dinî istibdat gururunuzu ve şuurunuzu ayaklar altına alıyor, alay ediyor. Hakkın emaneti ve değerli reyleriniz gasıpların elinden alınarak emin ellere teslim edilmedikçe sizlerin mukaddes hışmı sönmeyecek ve dinmeyecektir. Eleştiri, siyasetin takvasıdır. Hakkı talep etmek hak taraftarı olmak da zamanımızın fazileti ve erdemidir. Sizler bu erdemi asla bırakmayacaksınız.
İki cihanın iyilerinin himmeti sizinledir. Ervah-ı mükerremin bütün desteği, Asumanın bütün kerrubileri(2) (melekler) ile beraber sizinledir.
Acaba bu hak-batıl ve cinayet-şehadet mücadelesinde meşâyıh ve merâcı? (ülema) hiçbir sorumluluk duygusu hissetmiyorlar mı ki fiilleriyle ve kalemleriyle Samirî?nin haysiyetini beş paralık etmiyor, zulmün kalbini incitmiyorlar?
Bu hareketin şemsi ve kameri olan Sayın Musevi ve Kerrubi de karanlık (zulmet) sultanlarıyla sohbet etmenin şeb-i yelda olduğunu çok iyi biliyorlar. Dünyanın katı kalpli efendilerini kapısında ha şimdi çıkacak umuduyla beklemenin akıl, mantık ve siyasetle bir ilişkisinin olamayacağını çok iyi idrak ediyorlar. Sayın Kerrubi ve Musevi sevad-ı azama yönelmelidirler, çünkü ism-i azam oradadır. Işığı güneşten istemek gerek.
Şimdi fesat ve hıyanet çok açık bir biçimde perdeden kapıya düşmüştür. Tövbe kapısı henüz açıktır. Kurmuş kuyunun suyunu kuyuya yeniden döndürünüz. Sizin adınıza fal çekmişler ve asumanın taşıyamayacağı emaneti sizin omuzlarınıza yüklemişler. Emanet ahdine vefa gösteriniz ve zalimler cahiller zümresinden olmayınız.
1) Suruş burada İranlı lider Mir Hüseyin Musavi'ye işarette bulunuyor.
2) Abdulkerim Suruş seçimlerden önce reformcu adaylardan Kerrubi?yi desteklediğini açıklamıştı. Metnin orjinalinde geçen Kerrubiler kelimesiyle Kerrubi?ye işaret ediyor olabilir.