Haber Merkezi / TİMETURK
Avustralya?da hayatın her alanına yayılan ırkçılık iş piyasasında da kendini gösteriyor.
Avustralya Ulusal Üniversitesi?nin yaptığı bir araştırmaya göre Avusturalya?da etnik isme sahip bir kimsenin iş bulması, Batılı isme sahip bir kimseye oranla çok daha zor. 4000 hayali isimle internet üzerinden yapılan iş başvuruları da isimler arasından Çinli, Ortadoğulu olanların Batılılara oranla daha az arandığını ortaya koydu.
Avustralya?da yaşayan Ragdan Ali de bu ırkçı ayrımcılığın açık mağdurlarından bir tanesi. Ragdan Ali?nin yaptığı iş başvurularının hiçbirine cevap gelmedi. Sonunda isminden ötürü başvurularına cevap gelmemiş olabileceğini düşünerek ismini değiştirdiğinde aynı işyerlerinden kendisine yarım saat içinde cevap gelmesi tüm şüphelerini haklı kıldı.
İsmini değiştirdi iş sahibi oldu
Avustralya Ulusal Üniversitesi?nin yaptığı araştırmaya göre; Avustralyalı Ragdan Ali?nin önünde birçok iş sahibinin Avustralya?daki azınlıklara karşı sürdürdükleri ırkçı siyasetlerin tırmanması sebebiyle kendisine görev vermeyi reddetmesi nedeniyle ismini Gabriella Hana olarak değiştirmekten başka seçenek kalmadı.
Ragdan şöyle dedi; ?tecrübesiz satış elemanı arıyorlardı. Benim de bu dalda iki yıl tecrübem bulunuyor. Buna karşın bir iş bulamadım?. Ragdan birçok işe başvurdu ancak herhangi bir cevap almadı. Bu nedenle ikinci ismi ?Ali?nin (baba ismi) sorun sebebi olabileceğine dair içinde kuşkular uyanmaya başladı ve ismini Gabriaella Hana olarak değiştirmeye karar verdi. Gerçekten de ismini değiştirdikten sonra iş sahibi oldu.
Gabriella (eski Ragdan Ali), yeni ismiyle aynı işlere tekrar başvurdu ve sadece 30 dakika sonra kendisine cevap geldi. Avusturalya Ulusal Üniversitesi?nin yaptığı akademik araştırma iş arayanlardan batılı isme sahip olanların etnik isimlere sahip olanlara oranla iş verenlerin tarafgirliği nedeniyle daha kolay iş bulabildiğini ortaya koydu.
İşler Batılı isim sahiplerine veriliyor
Üniversitedeki araştırmacılar yaklaşık 4000 hayali isimle Sidney, Melbourne ve Brisbane?de internet üzerinden iş başvurularında bulundu. İsimler Çinli, İtalyalı, Ortadoğulu ve Anglo-Sakson ülkeleri arasında yayıldı. Sonuçta görevler hep Batılı isimlerin nasibi idi.
Araştırmaya katılanlardan biri olan ekonomi uzmanı Andrew Lee şöyle dedi; ?özgeçmişte değişik isimler kullanarak iş alanında gerçekten de ayrımcılığın yapıldığını ortaya koyduk?.
Araştırma, işverenlerin Anglo-Sakson isimle iş başvurusu yapanlarla görüşmeye etnik isim yada yabancı isim sahiplerinden daha çok meylettiğini ortaya koydu.
Araştırmanın sonuçlarına göre Çinli ya da Ortadoğulu isim sahipleri Anglo-Sakson denklerine oranla daha fazla; %64-%68 oranında iş görüşmesi yaptı. Uluslararası raporlar, ırkçılığın dörtte bir nüfusu dışarıda doğmuş Avustralya?da hayatın her alanına yayıldığı uyarısında bulundu.
İnsan hakları ve fırsat eşitliği komisyonu, 2007 yılı raporunda Avustralya?da ırkçılığın tüm spor dallarında önemli bir cüzü oluşturduğunu profesyonel oyuncular, antrenörler, seyirciler ve taraftarlar arasında yaygın olduğunu açıkladı.
Birleşmiş Milletlerin ırkçı ayrımcılık meselesi ile ilgilenen komitesi 2005 yılında ırkçı nefret kışkırtmalarının Avustralya?nın birçok şehrinde yaygın olduğunu vurguladı. Araştırmacılar bu türden ayrımcılığın iş piyasasında ve genel olarak vatandaşlar arasındaki mevcudiyetinin incelenmesi çalışmalarını genişletti.
Uzman Lee bu bağlamda şöyle dedi; ?testlerin birinde evlerdeki binlerce insana binlerce mektup gönderdik. Sonra da kimin bize cevap yazıp kimin mektubu çöp kutusuna atacağını bekledik. Sonunda bize en az cevap yazanların İngiliz olmayanların olduğu ortaya çıktı?.
Araştırma sözünü, Avustralya?nın yeni göçmenleri sosyal dokusu içine alma gücünü destekleyen, hurafeden öte olmama ihtimali olan eski bir atasözüyle bitirdi.
