Dolar

34,9424

Euro

36,6354

Altın

2.975,32

Bist

10.125,46

Türk balı, AB standartlarında

Türkiye'nin 40 ilinden toplanan 600 balda yapılan analizler sonucunda, ilaç kalıntısına rastlanmadığı ve mineral madde içeriği bakımından AB standartlarına uygun olduğu tespit edildi.

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-06-18 11:42:00

Türk balı, AB standartlarında



Mustafa Kemal Üniversitesi (MKÜ) Ziraat Fakültesi'nde yapılan araştırma kapsamında, Türkiye'nin 40 ilinden toplanan 600 balda yapılan analizler sonucunda, ilaç kalıntısına rastlanmadığı ve mineral madde içeriği bakımından Avrupa Birliği (AB) standartlarına uygun üretim yapıldığı tespit edildi.

Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nuray Şahinler, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin iklim koşulları ve bitki örtüsünün zenginliği nedeniyle 5 milyon civarında arıyla dünyada koloni varlığı bakımından ikinci sırada yer aldığını söyledi.

Türkiye'de yılda ortalama 80 bin ton civarında bal üretimi gerçekleştiğine dikkati çeken Şahinler, AB standartlarına uygunluğu konusunda TÜBİTAK'ın desteğiyle ''Gıda Güvenliği Bakımından Ülkemizde Üretilen Balların İncelenmesi'' projesini gerçekleştirdiklerini kaydetti.

Proje kapsamında, İç Anadolu'dan 21, Karadeniz'den 59, Ege'den 42, Doğu Anadolu'dan 26, Akdeniz'den 27, Güneydoğu Anadolu'dan 6 ve Marmara'dan 18 olmak üzere her bölgeden aynı bal türünden 3 olmak üzere toplam 600 bal örneği aldıklarını vurgulayan Şahinler, şöyle devam etti:

''Avrupa Birliği sürecinde olan Türkiye'ye birçok ürüne kota getiriliyor. Ülkemizde yoğun olarak üretilen bal ise kota getirilemeyen önemli ürünler arasında yer alıyor. Bu fırsatı değerlendirmek için kolları sıvadık.

Türk balının pazar payının daha da arttırılması için 40 ilden topladığımız bal örneklerini laboratuvar ortamında analiz ettik. Ballarda ilaç kalıntısı, ağır metal içeriği ile hormon bulunup bulunmadığına baktık ve mineral madde içeriğini araştırdık. Yaptığımız incelemede, bir-iki örnek dışında ülkemizdeki balların AB standartlarında olduğunu tespit ettik.''

Şahinler, proje kapsamında Ege Bölgesi'nden alınan örneklerin 2'sinde, Doğu Anadolu'da 3'ünde, Karadeniz'den 5'inde pestisit kalıntısı tespit edildiğini, ancak bunların da standart düzeyi aşmadığını vurgulayarak, ''Araştırma sonucunda en temiz ve güvenilir bölgenin Güneydoğu Anadolu olduğu ortaya çıktı'' diye konuştu.

-''TÜRKİYE BAL AVANTAJINI İYİ KULLANMALI'' -

Üreticilerin daha fazla ekonomik kazanç sağlaması açısından Avrupa ülkelerinin çok önemli olduğunu kaydeden Şahinler, ''Potansiyeli değerlendirerek 80 bin ton civarındaki yıllık üretimi ve Türk balının pazar payını artırmalıyız'' dedi.

Türkiye'nin bal üretiminin yaklaşık 12 bin tonunun ihraç edildiğine ve bunun yetersiz olduğuna dikkati çeken Şahinler, üreticinin bilinçlenmesiyle verimin iki katına çıkarılmasının mümkün olduğunu, ayrıca bunun refah seviyesini artıracağı gibi kaliteye de olumlu yansıyacağını bildirdi.

Arı ve kovanların bakımının önemli olduğunu anlatan Şahinler, bu alanlarda üniversiteler, Tarım Müdürlükleri ve meslek odalarının koordinasyon içinde çalışmalar gerçekleştirmesinin üreticinin gelişmeleri yakından takip ederek uygulamaya geçmesine önemli katkı sunacağını sözlerine ekledi. (AA)

Haber Ara