Haber Merkezi / TIMETURK
Türk Tabipleri Birliği, YÖK'ün, 26 Şubat 2009 günlü ''öğretim üyelerinin rotasyonuna'' ilişkin kararının iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle Danıştay'da dava açmıştı.
Davayla ilgili ilk incelemesini yapan Danıştay 8. Dairesi, söz konusu kararının yürütmesini oy birliğiyle durdurdu.
YÖK'ün bu kararında, 13 üniversiteye bağlı tıp fakültesinin, 261 anabilim dalı, bilim dalındaki öğretim üyesi ihtiyacının 2009-2010 yılı sonuna kadar önce en az 1 yıl süreyle daha sonra kısaltılarak 27 üniversiteye bağlı tıp fakültesinden 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca karşılanması öngörülüyordu.
'ÖĞRETİM ÜYELERİNİN RIZASI ALINMALI'
Danıştay 8. Dairesinin gerekçesinde, 2547 sayılı Yükseköğretim Yasası'nın ''Öğretim üyesi ihtiyacının karşılanması'' başlıklı 41. maddesinde de, Yükseköğretim Kurulunca bu kanun kapsamındaki Devlet yükseköğretim kurumlarının, çeşitli bilim ve sanat dallarındaki öğretim üyesi ihtiyaçları ve bu öğretim üyesi ihtiyaçlarının hangi yükseköğretim kurumlarından karşılanacağının hükme bağlandığı hatırlatıldı.
Gerekçede, Kanun'un ''Kurumlararası yardımlaşma'' başlığını taşıyan 40. maddesinde de yapılacak görevlendirmelere yer verildiği belirtildi
YÖK Yürütme Kurulu'nun dava konusu kararın uygulanmasını düzenleyen 18 Mart 2009 günlü kararında ise ''26 Şubat 2009 günlü karar kapsamında üniversite rektörlerince yapılacak görevlendirmelerde, görevlendiren ve görevlendirme yapılan üniversitelerde eğitim öğretim ve sağlık hizmetlerinin verimli biçimde yürütülebilmesi için, görevlendirilecek öğretim üyelerinin mümkün olduğunca rızalarının alınmasına, yeterli sayıda gönüllü öğretim üyesinin görevlendirilmesinin mümkün olmaması halinde, görevlendirmelerin kişisel ve keyfi uygulama yapıldığı tartışmalarına fırsat vermeyecek biçimde, üniversitelerce belirlenecek nesnel ölçütler kullanılarak yapılmasına, görevlendirilen öğretim üyelerinin görevlendirildikleri üniversitede, 1 Ağustos 2009 tarihi itibarıyla göreve başlamalarının sağlanmasına, görevlendirme süresinin, göreve fiilen başlama tarihinden itibaren 7 ay ile sınırlandırılmasına karar verildiği'' belirtildi.
Üniversitelerin ihtiyaçları, eğitim öğretim programları, bilim dallarının nitelikleri, üniversitelerde istihdam edilecek profesör, doçent ve yardımcı doçent kadroları gibi konuların YÖK tarafından tespit edildiği belirtilen gerekçede, üniversitelerde geçici olarak meydana gelen öğretim üyesi ihtiyacının ise, 2547 sayılı Yasanın 40. ve 41. maddeleri uyarınca karşılandığı ifade edildi.
2547 sayılı Yasanın 40. maddesinde, öğretim üyelerinin geçici görevlendirme usulünün düzenlendiği ve burada temel ilke olarak görevlendirilecek öğretim üyesinin rızasının esas alındığı vurgulanan gerekçede, aynı Yasanın 41. maddesinde ise, devlet yükseköğretim kurumlarının öğretim üyesi ihtiyaçları ve bu öğretim üyesi ihtiyaçlarının hangi yükseköğretim kurumlarından karşılanacağının, Yükseköğretim Kurulu'nca tespit edileceğinin öngörüldüğü belirtildi.
Gerekçede, ''Bu nedenle, bu madde kapsamında yapılan görevlendirmelerde de 40. maddede belirtilen usulün esas alınması ve bu bağlamda görevlendirilecek öğretim üyelerinin rızasının alınması gerektiği kuşkusuzdur. Ayrıca, 41. maddede resen görevlendirme yapılacağı yönünde bir hüküm de yer almamaktadır. Kanun Koyucu tarafından, yürürlükte bulunan 41. madde ile YÖK'e öğretim üyelerinin resen görevlendirilebilmesi hususunda bir yetkinin verilmediği anlaşılmaktadır'' denildi.
Dava konusu işlemin uygulanmasına ilişkin esasların belirlenmesi amacıyla alınan 18 Mart 2009 tarihli Yürütme Kurulu kararında, görevlendirilecek öğretim üyelerinin mümkün olduğunca rızalarının alınması gerektiğinin belirtildiğine işaret edilen gerekçede, şöyle devam edildi: ''Yine bu kararda yeterli sayıda gönüllü öğretim üyesinin görevlendirilmesinin mümkün olmaması halinde, görevlendirmelerin üniversitelerce belirlenecek nesnel ölçütler kullanılarak yapılacağının yer alması nedeniyle, geçici görevlendirmelerde ilgilinin rızasının alınmasını zorunlu kılan Yasanın amir hükümleri karşısında, dava konusu işlemi hukuka uygun hale getirmeyecektir. Bu durumda, 2547 sayılı Yasanın 41. maddesi kapsamında, öğretim üyelerinin geçici olarak görevlendirilmelerinde ilgilinin rızasının alınmasının zorunlu olması ve idarenin bu görevlendirmeleri resen yapabileceği yönünde bir yetkisinin bulunmaması karşısında, öğretim üyelerinin resen geçici olarak görevlendirilmelerine ilişkin dava konusu işlemin, hukuka, kamu yararına ve hizmet gereklerine aykırı olduğu ve giderilmesi güç veya olanaksız zararlar doğuracağı açıktır.''
Davalı YÖK'ün bu karara itiraz hakkı bulunuyor. İtirazı, Danıştay İdari Dava Daireleri görüşecek.
AA