Dolar

34,8931

Euro

36,6241

Altın

3.010,73

Bist

10.058,63

Şimdi eylem zamanı

35 ülkeden 80 misafirin katılım gösterdiği ve 'Küresel Ekonomik Kriz ve İslâm' başlıklı 18. Uluslar arası Müslüman Topluluklar Kongresi, İstanbul'da başladı.

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-05-29 11:28:00

Şimdi eylem zamanı

ESAM Genel Başkanı Recai Kutan, 54. Hükümetin Başbakanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan ve Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş'un açılış konuşmaları ile başlayan toplantıda, dünyada yaşanan ekonomik, sosyal ve insani krizlere karşı, büyük bir potansiyele sahip olan İslâm dünyasının üreteceği çözümler konuşuldu.

İSLÂM COĞRAFYASININ ÖNDERLERİ İSTANBUL?DA

?Küresel ekonomik kriz ve İslâm? konulu kongreye; Afganistan eski Cumhurbaşkanı Burhaneddin RABBANİ, Malezya eski Başbakanı Abdulhadi AWANG, D?8 Genel Sekreteri Dipo ALAM, Müslüman Parlementer Birliği Genel Başkanı Abdulmecit MUNASARA, HAMAS Siyasi Büro Başkan Yardımcısı Muhammed NEZZAL, NAHDA Hareketi Genel Başkanı Raşid Gannuşi, Kuveyt İslâmi Anayasa Hareketi Genel Başkanı Bedir El Naşi, Cezayir Toplumsal Barış Hareketi Şûra Başkanı Abdurrahman SAİDİ, İran Davet ve Islah Cemiyeti Genel Başkanı Yusuf El-Haj, Tacikistan Milletvekili ve Tacikistan İslâm Islah Partisi Genel Başkanı Dr. Muhiddin KEBİRİ, Uluslararası Öğrenci Birliği Başkanı Mustafa TAHHAN, Makedonya Hakyol Partisi Genel Başkanı Kenan MAZLAMİ, İran Sanayi eski Bakanı Şems Ardakani, Suudi Arabistan Kral Abdulaziz Üniversitesi eski Rektörü Prof. Ömer Zübeyr ve MÜSİAD Kurucu Başkanı Erol Yarar başta olmak üzere 32 farklı ülkeden 70 misafir konuk katılıyor.

Liberal kapitalizm iflas etti

Milli Gazete'nin haberine göre 18. Uluslararası Müslüman Topluluklar Kongresi'nin açılış konuşmasını yapan ESAM Genel Başkanı Recai Kutan; liberal kapitalizmin iflas ettiğini belirterek, 'Kriz, gelişmiş- emperyalist ülkeler kökenlidir. Bu ülkedeki olumsuzluklar, gelişmekte olan ülkelere ve İslam ülkelerine de yansımıştır. 1,5 milyarlık İslâm dünyası maalesef Batı'ya mahkum haldedir. Müslüman ülkeler ekonomik ilişkilerinin yüzde 85-90'ını Batı ile yapmaktadır. Müslümanlar olarak diyoruz ki faiz düzenini yok etmedikçe yeni krizleri önleyemezsiniz. Kurtuluşun tek çaresi adil bir ekonomik düzene geçmektir' diye konuştu.

Emperyalizm'in 4 ifsat metodu

Toplantıda konuşan Prof. Dr. Necmettin Erbakan, Dünya kurulduğundan bu yana Hak ile Batıl'ın mücadele içinde olduğunu belirterek, 'Hak hakim olduğunda insanlar saadet bulmuştur. Batıl hakim olduğunda ise zulüm içinde büyük ıstıraplar çekmiştir' dedi. Batıl'ın yeryüzünü 4 koldan ifsat ettiğini ifade eden Erbakan bunları şöyle izah etti: 'Birincisi, terör ve şiddet kullanarak, ikincisi Think thank kuruluşları, sinema ve medya vasıtasıyla yanlış yönlendirerek, üçüncüsü  kurdukları ekonomik nizamla, dördüncü ifsat metodları ise işbirlikçileri yönetime getirerek!'

İslam dünyasının, önde gelen siyasi ve akademik isimleri İstanbul'da bir araya geldi. Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (ESAM) tarafından organize edilen ve 35 ülkeden 80 misafirin katılım gösterdiği 18. Uluslar arası Müslüman Topluluklar Kongresi, İstanbul Holiday İnn Otel'de başladı. 'Küresel Ekonomik Kriz ve İslam' başlığı ile toplanan kongrenin açılış konuşmasını yapan ESAM Genel Başkanı Recai Kutan, Liberal kapitalizmin iflas ettiğini, bugün yaşanan küresel krizin kökeninin, gelişmiş emperyalist ülkeler olduğunu söyledi. Kutan şöyle konuştu: 'Dünya bir krizi girmiştir. Bu ülkedeki olumsuzluklar, gelişmekte olan ülkelere ve İslam ülkelerine de yansımıştır. 1,5 milyarlık İslam ülkesi maalesef Batı'ya mahkum haldedir. Müslüman ülkeler ekonomik ilişkilerinin yüzde 85-90'ını Batı ile yapmaktadır. Biz Müslümanlar olarak diyoruz ki faiz düzenini yok etmedikçe yeni krizleri önleyemezsiniz. Faiz, daraltır, fakirleşmeyi ve sömürüyü getirir. Kurtuluşun tek çaresi adil bir ekonomik düzene geçmektir.'

Kutan: İnsanlık, İslam'ın şefkatine muhtaç

Ortadoğu'da haritaları Batılıların çizdiğini, dolaylı veya doğrudan yollarla Batılıların bu coğrafyanın yönetiminde etkili olduğunu kaydeden Kutan, '20. yüzyıla kadar bu toprakları Batılılar işgal etti. Yüzyıllarca batılıların işgaline uğrayan topraklarda onların sözü hakim oldu. Müslümanlar hep ölümle yüz yüze yaşamaya mecbur kaldı. Sömürgeciler ve emperyalizm gittikleri her yere kan, gözyaşı ve baskı götürdüler. Afganistan Filistin ve Irak'ta yaşananlar Emperyalizm'in işidir. Dünya nüfusunun 6 da 5'i açlığa mahkum edilmiştir. Savaş, açlık ve ölüm batı medeniyetinin ürünüdür. Batı medeniyeti tükenmektedir. Savaş korku üreten bir medeniyet çözüm olamaz. Biz yeni bir medeniyet ve yeni değerlerinin arayışına çağırıyoruz tüm insanlığı. Batı medeniyeti uzun süre devam edemez ve etmemelidir. Biz Müslümanlar bunu kuracak barış ve adaletin hakim olduğu bir dünya istiyoruz. Temel ilke ve esaslara sahibiz. İnsanlık İslam'ın sevgi ve şefkat mesajlarına muhtaçtır' diye konuştu. Dünyanın her tarafında İslam'a ilginin arttığını, insanların fevc fevc İslam'a koştuğunu ifade eden Kutan, İslam'ın yanlış tanıtılmasının, Siyonist ve sömürgeci çevrelerin sinsi bir planı olduğunu vurgulayarak, 'İslam her türlü haksızlığa karşıdır. İslam tehditle anılamaz. İslam dünya barışı için tehdit değil aksine bir teminattır. Gün, inananların birleşme günüdür. İnananlar birleşmelidir. Kendi inancımızın ve değerlerimizin etrafında toplanmalıyız. Yeryüzünde baskı ve haksızlığı kaldıracak yine bir dünyanın kurulması gerekmektedir. D-8, İslam BM'si, İslam Savunma Paktı, İslam ortak pazarı ve İslam müşterek para birimi gereklidir' dedi.

Erbakan: Batıl'ın 4 ifsat metodu

Eski başbakanlardan Prof. Dr. Necmettin Erbakan da toplantıda yaptığı konuşmada, dünyanın başşehri İstanbul'da İslam aleminin en seçkin zevatı ile birlikte, İstanbul'un fethine tekabül eden toplantının, 'yeni dünyanın kurulma esasları ne olmalıdır?'sorusuna cevap aradığını kaydederek, 'Bu kainatta hem Hak hem de Batıl vardır. Hak hakim olduğunda insanlar saadet bulmuştur. Batıl hakim olduğunda ise insanlar zulüm içinde büyük ızdıraplar çekmiştir. Küfür tek millettir. Küfrün bugünkü merkezi ırkçı Emperyalizmdir. Batıl, yani ırkçı Emperyalizm, 'ben size zulmedeceğim' diye zulmetmiyor. Hak anlayışı ile yaptığı işler zulüm oluyor. Yaptığı işler hep ifsattır. Batıl yeryüzünü 4 koldan ifsat etmektedir' dedi. Erbakan, Batıl'ın bu 4 ifsat metodunu ise şöyle izah etti: 'Birinci ifsat metotları şiddettir. Terörün arkasında ırkçı emperyalizm vardır. İkinci çalışma metotları ise fikir kirlenmesidir. Think thank kuruluşları ile küreselleşme vs. gibi tabirlerle fikir kirlenmesi üretiyorlar. Sinema ve medya vasıtasıyla insanların fikirlerini yanlış yola sevk ediyorlar. Üçüncü ifsat metodu ise dünyada kurdukları ekonomik nizamdır. BM ve diğer uluslar arası kuruluşlar Siyonizm'in kurduğu Hak'kı hakim kılmak değil insanlığı köle yapmak için kurulmuştur. 4 ifsat metodları ise işbirlikçilerdir. Tüm dünya nüfusuna oranla Bin'de yarım Siyonist var dünyada. Yahudiler 30 milyon olan nüfuslarına rağmen işbirlikçilerden istifade ederek tüm dünyayı yönlendiriyorlar. Yeryüzünü kan gölüne çevirdiler.'

'BM'de ne işimiz var?'

Tarih boyunca Hak'kın hakim olduğu dönemlerde insanların mesut olduğunu, Batıl'ın hakim olduğu dönemlerde ise hep gözyaşı ve kanın hakim olduğunu vurgulayan Erbakan sözlerini şöyle sürdürdü: 'Siyonistler kendilerini efendi, tüm insanlığı da kendilerine hizmetçi olarak görürler. Faizci kapitalist nizamı kurmuşlardır. Bugünkü savaşlar bile Siyonizm'in binlerce yıllık yeryüzünü köleleştirme planlarının bir sonucudur. Üç kağıt oyunu ile emperyalizm, bizim alın terimizi, petrolümüzü, pamuğumuzu, madenlerimizi alıp karşılığında bize kağıt vermiştir. Faizci kapitalizm budur. Gerek hava gerekse denizyolu ile Hacca gitmek için bile paramızın yüzde 9'unu Yahudi'ye vermek zorundayız. Verdiğimiz ekmek parasının bile üçte 1'i faizdir. Ekmek paramızın bile üçte biri Yahudi'ye gidiyor. Amerika demek İsrail demektir. İsrail aleyhine 500 karar almış BM. Ama hiçbiri uygulanamıyor. Bizim BM'nin içinde ne işimiz var? Unicef ve Unesco'da öyle. Dünya Ticaret örgütü de sadece büyük ülkeleri koruyor.'

Güçlü olan haklı değil

Dünyanın yaşadığı krizlerden kurtulması üç yeniye ihtiyacı olduğunu belirten Saadet lideri Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, bunların yeni bir insan modeli, yeni bir paradigma ve yeni bir dünya sistemi olduğunu söyledi.

Toplantıda, bugün dünyada yaşanan ekonomik ve insani krizler karşısında İslam dünyasının büyük bir potansiyele sahip olduğunu söyleyen Kurtulmuş, 'Yaşanmakta olan kriz, ekonomik, kültürel, ahlaki ve sosyal boyutu olan bir uygarlık ve medeniyet krizidir. 3 asırdır dünyayı kendi paradigması ile yöneten batı dünyası çok ciddi bir paradigma iflasına girmiştir. Firavunlar döneminde bile bu kadar büyük bir haksızlık ve zulüm, bu kadar büyük bir gelir dağılımı adaletsizliği yoktu' dedi. Kurtulmuş şöyle konuştu: 'Emperyalizm, insanı ekonomikus olarak tanımlamıştır. Bu, yardımlaşmanın, dayanışmanın, erdemin ve vefanın olmadığı bir insan modelidir. Onun sonucu olarak da güçlü olanın haklı olduğu bir model ortaya çıkmıştır.'

Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş da, dünyanın büyük problem ve krizlerle baş başa olduğuna dikkat çekerek, 'Birçok ülke, kriz, yoksulluk, gelir dağılımı adaletsizliği, soykırım ve işgallerle uğraşmaktadır. Üstelik bu sorunlar bütün dünyayı ve özellikle de İslam dünyasını yakından ilgilendirmektedir. 1970'li yıllarda dünyanın içine girdiği petrol krizi ile krizler dönemi başlamıştır. Bu gün yaşadığımız sadece bir ekonomik krizden ibaret değildir. Bu gün yaşanmakta olan kriz, ekonomik, kültürel, ahlaki ve sosyal boyutu olan bir uygarlık ve medeniyet krizidir. Son 3 asırdır dünyayı kendi paradigması ile yöneten batı dünyası çok ciddi bir iflasın ve paradigma iflasına girmiştir. Ekonomik kriz, asıl krizin Aysberg'in görünen yüzüdür' dedi.

Modern Batı uygarlığının 3 noktada büyük bir paradigma krizi yaşadığını ifade eden Kurtulmuş, 'Bu emperyalist düşünce dünyaya, 'yer altı yerüstü kaynakları ve insanları ile tüm dünya bizim malımızıdır' diye bakıyor. Biz Müslümanlar için ise dünya bize emanet bırakılmıştır. Biz hayata, kul olarak ödev düşüncesi ile başka şekilde bakıyoruz. Onlar temellük duygusu ile bakıyorlar ve her şeye hükmetmeye çalışıyorlar. Bu yüzden bugün dünya buraya geldi. Firavunlar döneminde bile bu kadar büyük bir haksızlık ve zulüm, bu kadar büyük bir gelir dağılımı adaletsizliği yoktu' şeklinde konuştu.

Emperyalizm'in insana bakış açısının da yanlış olduğunu belirten Kurtulmuş konuşmasına şöyle devam etti: 'Emperyalizm insanı ekonomikus olarak tanımlamıştır. Yardımlaşmanın, dayanışmanın, erdemin ve vefanın olmadığı bir insan modelidir bu. Onun sonucu olarak da küçük balıkların büyük balıklarca yutulduğu, güçlü olanın haklı olduğu bir model ortaya çıkmıştır. İnsanları tamamen bireyci, çıkarcı, güçlü olanın haklı olduğu bir anlayışları var. Manevi olan, inanca ait olanın toplumsal modelin dışına itildiği bir modeli öngören Emperyalizm, bugün bu noktaya gelmiştir.'

İnsanların çoğunun bugün eskiye oranla daha mutsuz olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, insanların yalnızlaştırıldığını, gelir dağılımı adaletsizliğinin hem dünyada hem de gelişmiş ülkelerde dengesizleştiğini, ailenin ve bireysel ahlakın çözüldüğünü ifade ederek, 'Alkol, fuhuş, eşcinsellik yaygınlaştı. Toplumsal ahlak yok edildi. Kilise bile fiziksel bir değerdir artık. Kapkaç, hırsızlık, vurgun, soygun dünyanın tüm büyük şehirlerinde yaygındır. Çevre de büyük tahribata uğradı. 3 asırdır dünyaya hakim olan emperyalizmin dünyası böyle bir dünya. Yeni dünya düzeni 3 asırlık bu hakimiyetin zirve noktasıdır. Yeni dünya düzeni vaat ettiği hiçbir şeyi gerçekleştiremedi. Savaşları yok edemedi, barışı getiremedi. Büktün insanlık için çok büyük ızdıraplar yaşandı. Asimetrik küreselleşme vardır. İstifade edemeyenlerin yoksullaştığı bir dönemdir' dedi.

'Dünyayı 5 sınıfa ayırarak ayrıcalıklı yeni sınıflar çıkarmışlardır. Batı Emperyalizm'inin altın dönümü budur ve artık geriye çekilişe doğru gitmektedir. Çifte standart, ikiyüzlülük artık herkes tarafından anlaşıldığı için böyledir bu. Evrensel doğruları küresel hale getirmek İslam dünyası için zorunluluktur' diyen Kurtulmuş sözlerini şöyle sürdürdü: 'Batı dünyasının stratejistleri bile İslam dünyasını bu noktada potansiyeli olan tek güç olarak görmektedir. Elinde gücü olan, söz sırası bize gelmiş olan İslam dünyası bunu evrensel olarak dünyaya anlatmak için büyük sorumluluklar düşmektedir. İslam dünyası büyük bir potansiyele sahiptir. Yeni tablo İslam dünyasına çok büyük imkanlar vermektedir. Büyük imparatorluklar insanların yüreğine hitap edemedikleri için yok oldular. Halkın sevgisi 'yumuşak güç'tür. Yumuşak gücünü kaybeden tüm imparatorluklar yıkılmaya mahkumdur. Bugün ABD bütün dünyada yumuşak gücünü, çekici taraflarını kaybetmiştir. İşgaller, batı emperyalizminin yaldızlarını dökmüştür. Bundan dolayı batı medeniyeti çöküşe geçmiştir. İslam dünyası bu fırsatı değerlendirip, yenilgi psikolojisini aşmak, özgüvenle hareket etmek zorundadır.'

?REFERANSLARI VAHİY OLAN EKONOMİK SİSTEMİN TAM ZAMANI?

Vakit'in bildirdiğine göre Malezya eski Başbakanı Abdulhadi Avang da yaptığı konuşmada laikliğin kalesi olan Batı?nın ekonomik krizden daha önemli krizlerin de üreticisi olduğunu dile getirerek; ?Bu sistem sona ermek üzeredir. İnsanlığın hiçbir problemine çözüm üretemiyorlar. Kalbi devreden çıkardılar, artık tüm bedene hitap eden İslâm Medeniyetinin zamanıdır? dedi. ASKON Genel Başkanı Mustafa Koca ise yaptığı konuşmada; ?Referansları vahiy olan bir ekonomik sistemin şimdi tam zamanıdır? dedi. Koca; ?Faizci düzen periyodik aralıklarla kriz üretmekten başka bir şey yapmamaktadır? diye konuştu. 

?ŞİMDİ EYLEM ZAMANI?

Uluslararası Müslüman Parlamenterler Birliği Genel Başkanı Abdulmecit Münasara ise yaptığı değerlendirmede İslâm Dünyasındaki eylem eksikliğine dikkat çekti. Münasara; ?Faize dayalı Batı sistemi çöküyor, peki biz ne yapıyoruz? Emeksiz paranın sonu geldi, Batı tıkandı, biz ne yapacağız? İnsanlar alternatif arıyorlar ve Müslümanlara çok iş düşüyor. Şimdi artık eylem zamanı? dedi. Kongre bugün ve yarın da Holiday İnn otelinde devam edecek.

SON VİDEO HABER

Polis memuru, ölümüne neden olduğu gencin ailesinden af diledi

Haber Ara