Çalışma ziyareti için Türkiye'ye gelen Miliband, İngiliz Reuters ajansına yaptığı özel açıklamada, Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğinin, 'Birliğe ekonomik dinamizm getireceğini, Birliğin enerji güvenliği sorunlarını çözeceğini ve Batı ile İslam dünyası arasında yakın bağlar kuracağını' söyledi.
Miliband açıklamasında, 'Britanya, Türkiye'nin AB üyeliğini destekleme konusundaki stratejik kararının doğruluğuna her zamankinden daha çok inanmaktadır. Bu (üyelik) Türkiye için olduğu kadar Avrupa için de iyi bir şeydir' dedi.
AB'nin 'daha açık' bir görüş benimseyip, bütün üyelik kriterlerini yerine getirdikten sonra Türkiye'nin üye olmasının uzun dönemli yararlarına kavuşması gerektiğini belirten Miliband, 'Türkiye, Avrupa'nın enerji geleceğine yararlı olacak özel bir yer. Bu konuya hak ettiği öncelik ve önem, 5 yıl önce verilmiyor olabilirdi' diye konuştu.
Türkiye'ye AB'nin kapılarını açmanın 'İslam dünyasına kurulan önemli bir köprü olacağını' söyleyen Miliband, 'Türkiye çoğunluğu Müslüman bir nüfusla, onurlu bir demokratik mirastan oluşan bir kombinasyona sahip. Bu şeyler arasında denge kurulabileceğini sanıyorum' ifadesini kullandı.
'Türkiye reformları hızlandırmalı'
Türkiye'nin AB reformlarını hızlandırması gerektiğini belirten Miliband, 'Herkes Türkiye'nin reformlar yönünde atılımlar yaptığını görmek istiyor. Ama eşit derecede, doğru yönelim ve görüş açısına sahip, açık bir AB de görmek istiyoruz. Böyle bir AB, özellikle ekonomik gerileme döneminde üzerinde çalışmamız gereken bir şey' dedi.
Miliband, söyleşisinde 'Son 30 yıla bakarsanız (Türkiye'de) büyük değişiklikler var. Yeni bir Türkiye'nin kurulmakta olduğunu, bunun yönünün, aşikar olduğunu düşünüyorum' diye konuştu.
Türkiye'nin AB'ye tam üyelik isteğinin başka bir güçlü noktasının da, Türkiye'nin canlı pazar ekonomisi olduğunu belirten Miliband, 'Türkiye Birliğe önemli bir ekonomik dinamizm getirecektir. Türkiye ekonomisiyle ilgili tartışma, önümüzdeki birkaç yıl içinde değişecektir' dedi.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve İngiltere Dışişleri Bakanı David Miliband bugün bir araya geldi. Görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenlendi. Açıklamadan öne çıkan bazı başlıklar şöyle:
TÜRKİYE'NİN ÜYELİĞİ
Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğinin siyasi, ekonomik ve kültürel açıdan çok büyük fırsatlar yaratacağını söyleyen konuk bakan, 'şüphe ve suçlamalar değil, hayal gücü ve güven zamanı' olduğuna dair mesaj göndermek gerektiğini bildirdi.
'İngiliz Ulusal Partisinin Avrupa Parlamentosu seçimleri için hazırladığı broşürlerde Türkiye karşıtı görüşlerin yer aldığının' hatırlatılarak, bu gelişmeyi ve Avrupa'daki Türkiye karşıtı görüşleri nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine Miliband, sağ aşırı uç partilerdeki bu görüşlerin genel görüş olarak değerlendirilmemesi gerektiğini vurguladı.
Konuk bakan, söz konusu partinin aşırı uçtaki bir siyasi parti olduğunu, İngiltere'de çok geniş bir yelpazede görüşleri olan partiler bulunduğuna işaret ederek, bu partiye İngilizler tarafından da çok olumlu bakılmadığını anlattı. Türkiye-İngiltere ilişkilerinin uzun yıllara dayandığını vurgulayan Miliband, bu partinin mesajının hükümetin mesajı olmadığını belirtti.
Miliband, sağ kanattaki partilerin olumsuz davranışlarına karşı İngiliz vatandaşları arasında bir dayanışmanın söz konusu olduğunu belirterek, etnik ve dini kökenli nefret konusunda daha fazla mücadele etmek gerektiğini bildirdi.
Konuk bakan ayrıca, bu ırkçı görüşlerin, özellikle Türkiye'nin AB katılım sürecinden uzak tutulması gerektiğini ifade ederek, ülkesinin Türkiye'nin AB üyeliğine verdiği desteği yineledi.
Miliband, Türkiye'nin AB süreci çerçevesinde Birliğin bir değerlendirme yapmasının beklendiğinin hatırlatılarak, bu çerçevede Ek Protokol ile ilgili bir sorun çıkıp çıkmayacağının sorulmasına karşılık da 'İngiltere olarak katılım sürecinin yavaşlamasını değil, tekrar canlandırılmasını görmek isteriz' dedi.
Katılım sürecinin hem AB hem de Türkiye açısından önemini vurgulayan Miliband, katılımla ilgili Türkiye'nin önünde uzun ve zor bir yol olduğunu, İngiltere olarak bu 'taşlı yolu' iyi bildiklerini söyledi.
Konuk bakan, her iki tarafın da yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiğini ve bunun her iki tarafın da ulusal çıkarları açısından önemli olduğunu belirtti.
Davutoğlu da, Türkiye'de reformların sürmesi konusunda mutabakat bulunduğunun altını çizerek, 'Mesele bu reformların Türkiye'nin şartlarına ve uluslararası konjonktüre uygun şekilde yürütülmesidir. Bu konuda da hiç kimsenin şüphe duymaması gereken güçlü bir siyasi irade mevcuttur' dedi.
KIBRIS
Hayal gücü ve güvenin bu konuda da önemli olduğuna işaret eden Miliband, adadaki her iki toplumun da bir uzlaşmadan elde edeceği kazançların çok büyük olduğunu ve mevcut statükonun değiştirilmesi gerektiğini ifade etti.
Konuk bakan, Kıbrıs'ta ucu açık bir şekilde yürüyen müzakerelerden kısa sürede çözüm çıkacağına inanıp inanmadığının sorulması üzerine, Davutoğlu ile ele aldıkları konulardan birin de 'tarihten dersler çıkartmak ancak geçmişte yaşamamak gerektiği' olduğunu söyledi. Tarihten çıkarttıkları bir dersin, dünyanın bazı bölgelerinde İngiltere belli bir pozisyon almak istediğinde, bazı hususları dikte etmeye çalıştığı gibi görünmesi olduğunu belirten Miliband, dolayısıyla Kıbrıs konusunda da bu çerçevede dikkatli olunması gerektiğini kaydetti.
Kıbrıs'taki müzakereleri Kıbrıslılarla, Kıbrıslılar için desteklediklerini belirten Miliband, mevcut statükonun sürdürülebilir olmadığını yineledi. İngiltere'nin adadaki müzakerelerde pozisyon alma konusundaki ihtiyatına işaret eden konuk bakan, Kıbrıs'ta çözümün kısa zamanda olması gerektiği görüşünü tekrarladı. Miliband, çözüm için yoğun ve yoğunlaştırılmış diyaloğun gerekli olduğuna ve bu çerçevede bu yılın önemine dikkati çekti.
Davutoğlu da, 'Kapsamlı bir çözüm için 2009 büyük bir fırsattır ve hiç kimse sahip olduğu konum dolayısıyla, özellikle Kıbrıs Rum yönetimi başta olmak üzere, bu yürüyen müzakere sürecini kendi çıkarları etrafında şekillendirme ya da kullanmaya çalışmamalıdır'
KARAYILAN'IN AÇIKLAMALARI
Davutoğlu, PKK'nın elebaşılarından Murat Karayılan'ın İngiliz gazetelerine yaptığı 'İskoç modelini' öngören son açıklamaya ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine de, 'Doğrusu buradan bu tür açıklamalara cevap verme niyetinde değilim, doğru da değil. Türkiye'nin anayasal sistemi içinde şu anda zaten bütün vatandaşları eşit bir şekilde, bütün haklarından eşit bir biçimde istifade etmekte ve oturmuş bir parlamenter sistemimiz var. Dolayısıyla bunların bu düzeyde bugün tartışma konusu yapılması doğru değil' dedi.
KUZEY KORE
Davutoğlu, Kuzey Kore'nin nükleer denemelerine ilişkin soru üzerine de, görüşmelerde Kuzey Kore konusunu da ele aldıklarını söyledi ve 'Uluslararası toplumun bu konuda birlik içinde hareket etmesi ve BM'nin bu konularda yeni bir küresel gerilime yol açılmaması için bu tür provokasyonlardan kaçınılması, ortak bir tavır takınılması konusunda zaten bir prensip birliğimiz var. Bu konulardaki istişarelerimiz devam edecek' diye konuştu.
Miliband de BMGK'nın konuya ilişkin daha çok yaptırım alınması yolunda ilerlediğini ifade etti.
(CNNTÜRK)