Mevlevîlik, Mevlânâ Celâleddîn Rûmî ' nin tasavvufî anlayışı çerçevesinde şekillenmiştir. Mesnevî düşüncesinin tecessümü şeklinde de anlamamıza müsaade eden bu anlayış, geçmişten günümüze İslâm düşüncesi içerisinde önemli bir yer edinmiştir. Mevlevîlik, insanın -genel olarak tasavvufî anlayışta da görüleceği üzere en güzel kıvamda yaratılmış, ilâhî bir hilâfet görevine sahip mükerrerin bir varlık olduğunu kabul eder. Ancak özünde bir nefha-i ilâhî taşıyan insanın tecellî ve zuhur âlemine inişte özünden uzaklaşıp kesrete boğulduğunda mir'ât-i ilâhîsi mâsivâ ile kirlenip paslanmakta, adetâ ilâhî tecellîleri karşılayacak saflık ve temizlikten uzaklaşarak matlaşmaktadır. Bu ayna teceüî-i İlâhîye mazhar olabilmek için parlatılmalıdır. Tasavvufta seyr-ü sülük olarak adlandırılan bu manevî eğitim-öğretim ameliyesi, her ne kadar çeşitli tasavvufî ekollerde farklı uygulamaları görülse de genellikle halvet, riyazet ve çile gibi uygulamalarla yapılmıştır.
Mevlevilikte Manevi Eğitim
Vefa yayınlarından çıkan 'Mevlevîlikte Manevî Eğitim' adlı çalışmada, Mevlevî Çilesinin mâhiyetini ve genel tasavvufî anlayışla örtüşen-ayrışan yönlerini incelemeyi ve tasavvufun merkezîne oturan insân-ı kâmil anlayışına yönelik katkısını ortaya koymayı amaçlıyor. Dr. Safi Arpaguş'un kaleme aldığı 'Mevlevilikte Manevi Eğitim' kitabı şu dörtlük gayet iyi anlatıyor:
?Âlem-i bâlâ-yı aşka per-güşâ olmak için
Dâhil-i meydân olup tennûre aç pervâza gel!
Hestî-i mevhûmunu yakmak dilersen aşk ile
Matbah-ı Mollâ?ya gir kânûn-i Ateşbâz?a gel!?
Tâhirü?l-Mevlevî
Mesnevî Hikâyelerinden Dersler
Diğer çalışmaysa Prof. Dr. Mehmet Demirci'ye ait... 'Mesnevî Hikâyelerinden Dersler' adını taşıyan çalışmada 40 hikâyenin açıklaması yapılıyor. Beyit beyit şerh geleneğinden farklı olarak, hikâyenin bütününde öne çıkan bâzı konuların hatırlattığı meseleler açıklanmak istenmiş.
?Güzel ve iyi yüz, kötü huyla birlikte olursa
bir kalp akça bile etmez.?
Testinin şekliyle ne vakte kadar oyalanıp duracaksın? Testinin görüntüsünden geç, ırmağa, suya yürü.
Şeklini gördün ama manâdan gafilsin.
Akıllıysan sedeften bir inci seç, çıkar.?
(Mesnevi, c. II, beyit: 843-1015)
?Fikir ona derler ki, bir yol açsın,
yol ona derler ki, bir gerçeğe ulaşsın.
Sultan ona derler ki, kendiliğinden sultan olsun, hazinelerle askerlerle değil...?
(c. II, beyit: 3176 vd.)