Almanya'da fakirlik giderek artıyor

Şimdiye dek Batı eyaletleri 'zengin', Doğu eyaletleri ise 'fakir' olarak kabul ediliyordu. Ancak ekonomik durgunluk ve buna bağlı olarak Almanya'nın ihracatındaki gerileme, Doğu ile Batı eyaletleri arasındaki farkın giderek azalmasına yol açıyor.

Doğu'nun, Batı eyaletlerindeki kadar ihracata bağımlı olmaması nedeniyle, ekonomik krizden daha az etkilendiğini belirten uzmanlar, krizin Doğu-Batı eyaletleri arasındaki farkı tamamen ortadan kaldırabilecek boyutlara ulaşabileceğini ifade ediyor.

Bu arada bir ekonomi araştırmalar kurumunun, Federal İstatistik Dairesi'nin verilerine dayanarak hazırladığı 'Fakirlik Raporu' Almanya'daki durumu bütün çıplaklığıyla gözler önüne serdi. Uzmanlar tarafından bir yıllık çalışma sonunda hazırlanan rapora göre, Almanya maddi refah açısından üç bölgeye ayrılıyor.

Hessen, Baden-Württemberg ve Bavyera eyaletlerinden meydana gelen 'Almanya'nın Güneyi', fakirlik olgusundan en az etkilenen kesim. Bu bölgedeki fakirlik oranları, yerleşim merkezlerinin sahip olduğu sanayi tesislerine bağlı olarak yüzde 7,7 ile yüzde 15,1 arasında değişiyor.
Ülkenin kuzeybatısındaki Kuzey Ren Vestfalya, Rheinland-Pfalz, Aşağı Saksonya, Bremen ve Hamburg eyaletleri ise 'orta derecede etkilenen bölge' sınıfında yer alıyor.

Ülkenin doğusundaki beş eyalet ise, fakirliğin en fazla etkisini gösterdiği bölge olarak ön plana çıkıyor. Burada, Avrupa Birliği standartlarına göre, fakir tanımına uyanların oranı yer yer yüzde 27'ye ulaşıyor.

Bazı bölgelerdeki işsizlik ve fakirlik oranının, halkın büyük bir kısmını çaresizlikle karşı karşıya bıraktığını ifade eden uzmanlar, tedbir alınmaması halinde birçok yerleşim merkezinin boşalma ve tamamen yoksullaşma tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğuna dikkat çekiyor.

Öte taraftan, Fakirlik Raporu'nu hazırlayan ekonomist Ulrich Schneider, hükümetin krizle mücadele için hazırladığı paketleri 'sadece belli bir kesime hitap etmeleri sebebiyle' eleştirdi.

Halkın dar gelirli kesiminin, bu paketlerden hakkıyla yararlanmadığını ve gerçekten ihtiyacı olanlara ulaşılamadığını belirten Schneider, 'Hurda Primi uygulaması, parası olup yeni bir otomobil alacak maddi gücü bulunanlara yönelik bir uygulamadır. Ancak geçimini temin etmekte zorlananlar, uygulama dışında kalmaktadırlar' uyarısında bulundu.

Öte yandan, ekonomik durgunluk, 'Hartz IV' olarak bilinen sosyal yardımı alanların sayısını artırıyor. Uluslar arası mali krizin etkilerinin istihdam piyasasına yansımaya başlamasından sonra, işlerini kaybederek Hartz IV ödemelerinden geçimini temin edenlerin sayısında büyük bir artış gözlemlendiğini belirten yetkililer, uzun süreli işsizlere yapılan ödemeler yükünün gelecek yıllarda artmaya devam edeceğini açıkladı.

Federal yönetimin önümüzdeki yıl Hartz IV ödemeleri için 44,6 milyar avroya ihtiyacı olacağı belirtildi. Hartz IV ödemeleri için 2008 yılında 34,8 milyar avro ödenmişti.