Eker, yaptığı açıklamada, bu firmalara ürettirilen süt tozunun dahilde işleme rejimi (DİR) kapsamında süt tozu ithal etmek isteyen firmalara satılacağını, aradaki fiyat farkını da devletin karşılayacağını söyledi. Bu amaçla 30 milyon lira kaynak ayrıldığını hatırlatan Eker, devletin ilk kez süt sektöründe fiyat hareketlerine müdahale etmek, besiciyi korumak için bu yöntemi kullandığını vurguladı.
Süt üretiminin artmasına karşın talebin düşmesi nedeniyle 40 kuruşa kadar gerileyen süt fiyatlarının, besicinin üretime devamını sağlayacak şekilde dengelenmesi için, devlet ilk kez kaynak ayırarak müdahale etme kararı aldı. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan ve 14 Nisan'da Resmi Gazete'de yayımlanan Hayvancılığın Desteklenmesi Kararnamesi'nde süt fiyatlarının dengelenmesini sağlamak amacıyla yapılacak müdahalelerde kullanılmak üzere, kaynak ayrılması öngörüldü. Kaynağın kullanılması esaslarını düzenleyen uygulama tebliği 30 Nisan'da Resmi Gazete'nin mükerrer sayısında yayımlanırken, bu amaçla 30 milyon liralık ödeneğin kullanılması planlanıyor.
''Çiğ Sütün Değerlendirilmesine Yönelik Destekleme Uygulama Esasları Tebliği'' uyarınca, bakanlıktan üretim izni alan, gıda siciline kayıtlı süt tozu işleme tesislerine sahip ve Ulusal Süt Konseyi'ne (USK) üye olan süt tozu üreticisine; Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamında faaliyet gösteren ve standartlara uygun ürettiği yağsız süt tozunu kendi işletmesinde kullanan imalatçılar ile imalatçı-ihracatçılara belgelendirerek satmak şartıyla, ton başına ödeme yapılacak.
Desteklemeden yararlanmak isteyen süt tozu üreticileri, işletmelerinin kurulu bulunduğu il/ilçe müdürlüklerine, gerekli belgelerle başvuracak. Başvuru sırasında firmalardan, destekleme kapsamında üretebileceği süt tozu miktarını gösteren noter onaylı taahhütname ve sadece süt tozu üreterek satan işletmelerden, DİR kapsamındaki imalatçı-ihracatçılar ile yapılan sözleşme metni de istendi.
Mayıs ayında yapılacak uygulama için Türkiye'de süt tozu üretimi yapabilen 15 firmadan 12'si teklif verdi.
Firmalar, üretilen süt tozunun satışı sonrasında destekleme ödemesi için tarım il/ilçe müdürlüklerine başvuracak. DİR kapsamındaki imalatçı, imalatçı-ihracatçılara yapılan satış faturası, ton olarak düzenlenecek ve bir nüshası ibraz edilecek. Üretilen süt tozunun satışı gerçekleşmeden destekleme ödemesi müracaatı kabul edilmeyecek. Desteklemede, 1 kilogram süt tozu için en az 10 litre çiğ süt esas alınacak.
Desteklemede öngörülen bütçe miktarını aşmamak şartıyla düzenlenen icmallere istinaden ödemeler, Ziraat Bankası aracılığıyla yapılacak.
Uygulama kapsamında hangi firmanın ne zaman ve ne kadar süt tozu üreteceğini Tarım ve Köyişleri Bakanlığı belirleyecek. Ancak, üretici örgütlerince, arz fazlalığı nedeniyle pazarlanamayan çiğ sütün, süt tozu üreticilerine pazarlanmasını ve süt tozu üreticisinin, üretim için ihtiyaç duyduğu çiğ sütün temin edilmesini sağlayacak düzenlemelerde Ulusal Süt Konseyi yetkili olacak.
TÜRKİYE'DE YILLIK SÜT TOZU TÜKETİMİ
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı yetkililerinden edinilen bilgiye göre, Türkiye'de 200 bin ton süt tozu üretimi kapasitesine karşın, yılda ortalama 30 bin ton üretim yapılıyor, 17 bin ton da ithal ediliyor.
Yurt dışında süt ve süt tozu fiyatlarının düşüklüğü nedeniyle, firmalar, süt fiyatlarının 40 kuruşa kadar düşmesine karşın süt tozu üretimini tercih etmiyor. Yetkililer, yurt dışında özellikle Japonya'nın Ukrayna'dan süt tozu ithalatına tedbir koymasından sonra Avrupa'da süt tozunun ton fiyatının 5 bin dolardan 1750 dolara kadar gerilediğini belirtirken, ''10 litre sütten 1 kilogram süt tozu üretiliyor. Şu anda sütün kilosu 50 kuruş civarında. AB'den 1750 dolara süt tozu ithal etme imkanı varken, sanayici neden 5 bin dolara süt tozu üretsin'' diye konuştu.
Devletin çıkardığı destek kararnamesi kapsamında, sanayici ürettiği süt tozunu, DİR kapsamında süt tozu ithal etme izni bulunan çikolata, puding, bisküvi üreticilerine satacak. DİR Kapsamında ithalatı yapılabilecek süt tozuyla yurt içinden satın alınan süt tozunun fiyatı arasındaki fark da devlet tarafından sanayiciye, Ziraat Bankası aracılığıyla ödenecek. Söz gelimi, DİR kapsamında ithal edilen süt tozunun fiyatı 2 bin dolar, yurt içi üretim maliyeti 5 bin dolar ise aradaki 3 bin dolarlık fark sanayiciye ödenecek.
Böylece, hem yurt içinde üretim fazlası süt çekilerek fiyatların aşırı düşmesi önlenecek, gıda sanayicilerinin süt tozu ihtiyacı da yurt içinden karşılanacak.
Çin'de süt tozunda yaşanan melamin sorunu hatırlanırsa, gıda sanayicileri, daha sağlıklı süt tozunu yurt içinden almış olacak.
HAYVANCILIK DESTEKLERİNİN BÜYÜK BÖLÜMÜ 2010'DA ÖDENECEK
Bu arada, bu yıl hayvancılık sektörüne yönelik yapılan düzenleme ile suni tohumlama ile doğan bütün buzağılar ve ''hastalıktan ari işletmelerdeki'' bütün hayvanlar destekleme kapsamına alındı. Önceden, hastalıktan ari işletmelerde sadece anaç hayvanlar için destekleme ödemesi yapılıyordu.
Ayrıca, Türkiye'de brucella hastalığında arilik sağlanması amacıyla başlatılan mücadele kampanyası kapsamında, buzağılara ve yeni doğan küçükbaş hayvanlara, destekten yararlanmak için brucella aşısı zorunluluğu getirildi.
Desteklerden yararlanmak için kayıt sistemlerinin kapsamı genişletildi ve bütün hayvancılık işletmelerinin, varlıklarının ve üretimlerinin kayıt altına alınması öngörüldü.
Buna göre, üreticilerin sattığı süt ve kendileri ile ilgili bilgiler, bakanlık ve süt üretici birliklerince tutulacak Ulusal Süt Kayıt Sistemi (USKS) ile kayıt altına alınacak. Süt desteği, yılda bir kez, koyun ve keçi sütü için farklı tutarlarda ödenecek. Koyun ve keçi sütüne, inek sütü için ödenecek desteğin 2 katı destek primi ödenmesi öngörülüyor.
Hayvancılık destekleme ödemeleri için bu yılın bütçesinde 1,1 milyar lira ödenek ayrıldığı belirtilmesine karşın, kararnamede ve uygulama tebliğinde belirlenen desteklerin çok büyük bir bölümünün 2010 yılında ödenmesi öngörülüyor. Başta kilogram başına verilen süt teşvik primi olmak üzere, hayvancılık desteklerinin çok büyük bölümü, 2010 yılında ödenecek.
DAMIZLIKÇILAR, HAYVANCILIK TEŞVİKLERİNDEN MEMNUN
Türkiye Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliği (TDSYMB) Yönetim Kurulu Başkanı Halil Tokoğlu, buzağının tekrar destekleme kapsamına alınmasından ve süt fiyatlarının düşmemesi devletin kaynak ayırıp müdahalede bulunmasından memnuniyet duyduklarını söyledi.
Ayrılan 30 milyon liralık kaynak ile Mayıs ayında müdahaleye başlanmasından sonra, her yıl ilk bahar aylarında üretimin artması nedeniyle süt fiyatları düşerken, bu yıl fazla düşüş olmadığını belirten Tokoğlu, şöyle konuştu:
''Bu yıl kış aylarında sütün fiyatı 40 kuruşa kadar düştü. İlkbaharda daha da düşmesini beklerken, düşmedi, hatta müdahaleden sonra 20-30 kuruşluk artışlar oldu. Halen 50-51 kuruştan süt satılıyor. Bunun 57 kuruşun üzerinde olması gerekir. Bu yıl, havaların yağışlı gitmesi nedeniyle ot üretimi arttı ve yem maliyetleri nisbeten düştü. Bu nedenle üretici biraz rahatladı. Her yıl kış aylarında 120 bin hayvan kesime gönderilirken, süt fiyatlarının aşırı düşmesi yem fiyatlarının artması nedeniyle bu yıl 150 bin hayvan kesime gönderildi. Ancak, artık üreticinin sakin olması ve biraz sabretmesi gerekiyor. Hayvanlarını kesime göndermesin, gelecek için umutluyuz. Yaz aylarında dondurma ve diğer sütlü mamul tüketiminin artması nedeniyle talepte canlanma var. Süt tozu müdahalesinin başlaması da fiyatlar üzerinde oldukça etkili oldu.''
Hayvancılık teşviklerinin büyük bölümünün 2010'da ödenecek olmasını da ''kriz ortamında makul karşıladıklarını'' belirten Tokoğlu, ''Türkiye devlet olarak kaynak arayışı içinde. Bu ortamda hayvancılığa destek verilmesi moral olarak da çok önemli. Ödemelerin gelecek yıl yapılmasını bu nedenle makul karşılıyoruz'' dedi.
(AA)