Dolar

34,8709

Euro

36,7326

Altın

3.041,91

Bist

10.058,47

Siyasetten yoksun bir bölge: Svat vadisi

Güvenlik güçleri ve Taliban üyelerinin çatışmaları yüzünden şiddetin hakim olduğu Svat Vadisi'ndeki siyasiler yer altına inerek bölgeyi siyasetten yoksun bırakıyor.

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-05-04 17:16:00

Siyasetten yoksun bir bölge: Svat vadisi

Haber Merkezi / TIMETURK

 

Svat vadisindeki en büyük siyasi partilerden Cemaat el-İslami?nin yerel liderlerinden Muhammet Emin, Timeturk?e verdiği özel röportajda, ?Bölgede siyasi partilerin arka planda kaldığına, Taliban ve güvenlik güçlerinin ise ön plana çıktığına inanıyorum' diye konuştu.

 

Eski Milletvekili Emin, Kuzey Batı Sınır Kenti?nin Malakund kısmında binlerce siyasi eylemcinin bulunduğunu ancak kimin tarafında olacaklarını bilemediklerinden dolayı çoğunun sessiz kaldığını söyledi.

 

Taliban ve emniyet güçleri arasındaki çatışmalar şiddetlendiğinden beri siyasiler ve siyasi eylemciler saldırıların hedefi olmuşlardı.

 

Son 18 ayda çoğunluğu Avami Milli Partisinden olmak üzere 100?e yakın siyasi eylemci öldürüldü.

 

?Biz Svat vadisine gidemeyiz. Bize güvenliğimiz için kim teminat verecek? diyen Pakistan Halk Partisi?nden bir milletvekili Islamabad?dan yaptığı açıklamada, karakollara, kontrol noktalarına yapılan saldırıları ve kaçırılan güvenlik personeline atıfta bulunarak ?Güvenlik Güçleri kendilerini koruyamıyorlar, bizi nasıl korusunlar? dedi.

 

Siyasi Arena

 

Askeri lider Pervez Müşerref?in yönetimindeki 2008 seçimlerini boykot eden Cemaat el-İslami partisi Svat vadisinde kalan tek siyasi parti.

Muhammet Emin, siyasi partilerin çözüm getirme kapasitesine sahip olmalarından dolayı planlı bir şekilde arka plana atıldığını ancak şu anda bölgede siyasi çözüme inanmayan güçlerin bulunduğunu belirtti.

Svat?taki siyasi liderlerler, hükümeti kasıtlı olarak kendilerini görmezden gelmekle suçluyor.

Navaz Şerif?in sağcı  Pakistan Müslüman Ligi aktivisti Nur Han, hükümetin veya güvenlik güçlerinin kendilerine hiç bir şekilde danışmadıklarını, Taliban?ın bu şartlar altında siyasete inancının olmamasının gayet doğal olduğunu belirtti.

Taliban ve İslamad arasındaki barış anlaşmasına aracılık eden Tehrik Nifaz El Şeriat Muhammedî?nin başkanı Sufi Muhammed?de siyasetin bir çözüm getireceğine inanmayanlardan. Daha önceleri Cemaat el-İslami?ye üyesi olan Sufi Muhammed, 1988?de siyaset ve demokrasiyi haram ilan ederek kendi gurubunu kurdu.

Nur Han, artık kimin dost kimin dost olduğunu bilmediklerini ve bu şartlar altında hayatlarını tehlikeye atmayacaklarını belirtti. Han, bölgede neler olduğunu anlayana kadar canlı kalmanın ve enerjilerini sonrası için saklamanın daha akıllıca olduğunu söyledi. Bölgede siyasi partiler için en azından yakın gelecekte yer olmadığını da sözlerine ekledi.

İhmal

Cemaat el-İslami lideri Emin ise siyasi partilerin şiddetin hüküm sürdüğü bölgede barışı sağlamak için hala önemli bir rol oynayabileceğine inanıyor.

Emin ?Şüphesiz siyasi partiler problemin çözümlenmesinde direkt rol oynayamayaz, ancak yapılan barış anlaşması dahi siyasi partilerin baskısıyla gerçekleşmiştir. Biz burada sürekli halk ile iletişim halindeyiz, barış komiteleri oluşturmada, barış için mitingler düzenlemede ve Taliban?ı hükümetle görüşmelere zorlamakta önemli bir rol oynadık,? dedi.

Taliban ve Kuzey Batı Sınır Kenti hükümeti, Şubat ayında Svat vadisinde Şeriat hükümlerinin uygulanmasını öngören bir anlaşma imzalamıştı. Uygulamaya konulan yeni sistemde, Qazi mahkemeleri Svat, Dir, Çitral, Kohistan ve diğer Kuzey Batı Sınır bölgelerinde görev yapıyor. Mahkemeler sivil davaları altı ay, cezai davaları ise dört ay içerisinde  karara bağlıyor.

Emin, Taliban?ın barış anlaşmasını ve Nifaz al-Adal kanunlarını imzalayarak dolaylı olarak siyasi partilerin ve parlemanto?nun konumunu kabul ettiğini öne sürdü.

Ancak Cemaat el-İslami lideri, güvenlik güçlerinin hiç bir şekilde siyasi partilere kucak açmadığını, operasyonların son iki yıldır devam etmesine rağmen hükümet veya askeriyenin arabuluculuk için hiç bir şekilde siyasilerle iletişime geçmediğini belirtti.

Emin, 'partimiz geçen yıl elinden geleni yaptı, hükümetten tek istediğimiz iki tarafla da müzakere ettikten sonra adil bir karar aldığımızda bize bir garanti göstermesiydi ancak hükümet bunu dahi reddetti' dedi.

Kendisine karşı düzenlenen bir çok silahlı eyleme rağmen Svat vadisinde kalmaya devam eden Awami Milli Partisi lideri Afzal Han Lala, tüm hayati tehlikelere karşın halka güven aşılamak için bölgede kaldığını ancak kendi partisi Taliban ile barış antlaşması imzalarken dahi kendisine hiç bir şekilde danışılmadığını belirtti.

Lala?nın kaldığı Svat?ın başkenti Mingora?dan 20 km uzaklıktaki Druşhila köyü, Lala?nın Taliban saldırılarının hedefi olması dolayısı ile, ordu komandoları tarafından kordon altına alınmış durumda.

Taliban karşıtlığı ile tanınan Lala, hükümet ve Taliban tarafından imzalanan barış anlaşması hakkında hiç bir bilgisi olmadığını ancak iki taraf da anlaşmada samimi ise sözlerini yerine getirmeleri gerektiğini söyledi.

Lala sözlerini ?ancak yapılan anlaşmada hiç bir mantık yok ve ben bundan parlak bir gelecek geleceğini ummuyorum? diyerek tamamladı.

 

SON VİDEO HABER

Kassam, İsrail askerlerini araçlarıyla birlikte imha etti

Haber Ara