Otomotiv devleri gelecekten umutlu

OYAK Renault CEO'su Tarık Tunalıoğlu ise ÖTV ve kısa çalışma ödeneğinin kriz ortamında çok iyi bir teşvik olduğunu belirterek üretime yetişemez hale geldiklerini kaydetti.

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği ile Sektörel Dernekler Federasyonu'nun Uludağ İhracatçı Birlikleri'nde düzenlediği ''Türkiye Sanayisine Sektörel Bakış: Otomotiv Sanayii'' konulu konferansa katılan TOFAŞ Ceo'su Ali Pandır ve Renault Ceo'su Tarık Tunalıoğlu, küresel ekonomik krizin etkileri ve beklentileri hakkındaki görüşlerini dile getirdi.

TOFAŞ Ceo'su Ali Pandır, istikrara bağlı olarak 2002'den bu yana Türkiye ile birlikte sürekli büyüdüklerini söyledi. Tam kriz öncesi son yaptıkları yatırımla 400 bin kapasiteye ulaştıklarını ve Türkiye'nin en büyük fabrikası haline geldiklerini kaydeden Pandır, bu yatırımla dünyanın da önde gelen entegre tesislerinden birine sahip olduklarını kaydetti.

Pandır, ''Krizle birlikte bu yıl için yaptığımız iş planında, geçen yıla göre yaklaşık yüzde 20 civarında küçülmeyi ön görürken, şu anda o açığımızı
gittikçe kapatıyoruz. Bunun birinci etkeni, iç pazarda ÖTV indirimiyle gelen canlanma. ÖTV indirimi, stokları eritmek için çıkmasına rağmen, az stokla krize girdiğimiz için stokların birkaç günde eritmesiyle istihdam paketine dönüştü. İstihdam fazlası olan bine yakın işçiyi geri çağırıp tam kapasiteyle 24 saat, hatta zamana karşı yarışarak üretim yapmaya çalışıyoruz. Arzumuz, 15 Haziran'da bitecek teşviğin en azından bir şekilde devam edip bir yumuşak geçişe dönüşmesi. Aksi takdirde bu öne gelen talep, bir
anda tam tersine dönüp bizi yine durgunluğa itebilir'' dedi.

Pandır, Türkiye'de krizin etkisiyle 1,5 milyonluk üretim kapasitesi kullanma oranının, yüzde 60'lar civarına düştüğünü belirterek, ''Biz, üretim kapasitesini 2012'de 2 milyona çıkarıp bunun da büyük bölümünü kullanmayı hedefliyorduk. Şu anda tarihi bir dönüm noktasındayız. Türkiye'ye proje getirmek için önümüzde handikap var ama onu fırsata çevirebiliriz. Bizim projelerdeki rakibimiz, Doğu Avrupa ülkeleri, onlar arasında da Polonya, Çek Cumhuriyeti ve Rusya. Polonya ve Çek Cumhuriyeti geçen yıl bizden daha az üretim yaptı fakat en büyük rakip Rusya olarak ortaya çıkmıştı. Rusya krizden bizden daha fazla etkilendi ve Rus hükümetinin de bu konuda çok fazla yaptığı şey yok. Şimdi gözler tekrar Türkiye'ye çevrildi. Önümüzdeki 1-2 yılı iyi kullanabilirsek otomotivdeki yeni yatırımları, Doğu Avrupa ülkeleri yerine, Türkiye'ye çekme fırsatına sahibiz'' diye kaydetti.

RENAULT ÜRETİME YETİŞEMİYOR

OYAK Renault CEO'su Tarık Tunalıoğlu ise konuşmasında yaptıkları yatırımla yılda 360 bin araç üretim kapasitesine sahip olduklarını ama geçen yıl 317 bin otomobil yapmayı hedeflemelerine rağmen krizin etkisiyle 286 bin araçta kaldıklarını belirtti.

Krizin etkisiyle bu yıl için 254 bin araç üretmeyi planladıklarını kaydeden Tunalıoğlu, ''Maalesef şubat ayı sonunda bu üretim miktarı da 208 bine kadar geriledi. İleriyi göremez hale gelmiştik. Ardından biri içerde, biri dışarıda iki olumlu gelişme oldu. ÖTV indirimiyle büyük talep patlaması oldu, yerli piyasa için 12 bin 500 arabalık ilave bir sipariş aldık. İkinci pozitif gelişme ise Avrupa ülkelerindeki hurda yardımı ve ekolojik çevreyi koruyan arabalara yapılan yardımlardan dolayı artan pazarların etkisiyle nisan-haziran dönemi için 16 bin 500 ilave araba siparişi oldu. Yani toplamda 35 bin arabalık ilave sipariş aldık. Bu da 208 bine düşmüş üretimimizi, bir anda yüzde 17'lik artışla 245 bin'e kadar çıkarttı. Ocak-mart döneminde, kısa süreli çalışma ödeneği sayesinde istihdam sayımızı korumayı başardık. Bugün hala 3 vardiya dönebiliyorsak, bunu hem ek siparişler hem de boş geçen ocak-mart döneminde istihdamı sağlayabilecek kanunun yardımıyla başardık'' dedi.

Üretime yetişemez durumda olduklarını belirten Tunalıoğlu, '23 Nisan'da çalıştık, 1 ve 19 Mayıs'ta da çalışacağız. 3 vardiya çalıştığımız için önümüzdeki 3 aylık dönemde, pazar günleri 19. vardiyaları açarak gelen talep artışlarına karşılık vermeye çalışıyoruz. Yaz aylarında da üretim açısından tabloyu iyi görüyoruz ama ondan sonrası meçhul. Kısa süreli çalışma ödeneğinin süresinin yıl sonuna kadar uzatılması, istihdamı koruma açısından emniyet sübabı olarak en önemli tedbirlerden biri. ÖTV indiriminin 15 Haziran'dan sonra kaldırılması, iç pazardaki taleple ilgili endişelerimizden birisi. Ayrıca Maliye Bakanı ile son görüşmemizde bizi net şekilde reddettiyse de hurda teşviği konusunda Türkiye'de de diğer AB ülkelerinde yapıldığı gibi bir girişimin yapılacağını ve olumlu etkilerinin olacağını hala düşünmekteyiz'' diye konuştu.