Defne Bayrak / TİMETURK / Ürdün
Yahudiler, Avrupa'dan toplu olarak göç ettirilerek manevi değeri olduğu gerekçesiyle yerleştirildikleri Filistin topraklarında, Araplarla uzun yıllar boyunca çatışmalara girdiler. Kökleri İsrail'e dayanan İngiliz yazar Rachel Shabi, yazdığı yeni kitabında Filistin halkının topraklarını gaspederek üzerine kendi devletlerini kuran Yahudilerin aslında yarısının Arap kökenli olduklarını belirtiyor.
Yazar kitabında bir yandan, Ortadoğu'da yaşayan Yahudilerin Avrupa'dakilerden çok farklı olduklarını açıklarken diğer yandan da Siyonizm hareketin, liderleri tarafından tüm Yahudilere empoze edilmeye çalışıldığını vurguluyor.
Siyonizmin kökleri Avrupa milliyetçiliğine dayanıyor
Ortadoğu'da ve dünyanın geri kalan kısmının çoğunda insanlar, Arap ve Yahudi terimlerini birbirini inkâr eden; Ortadoğu'da dünya politikasında geniş yankı bulan bir kader savaşına girmiş, çatışan iki güç olarak algılıyorlar. Oysa dünyadaki ve İsrail'deki Yahudilerin yarısına bakıldığında ya kendisinin ya da köklerinin Arap olduğu ortaya çıkıyor. Bu Yahudilerin kökleri, Arap dünyasında yaşamış Yahudi toplumlara dayanıyor. O dönemin fikri olan Siyonist hareket, Avrupa milliyetçi hareketlerinin bir parçası olarak doğmuştur. Meşruiyetini Avrupa emperyalizminden almıştır.
Siyonist hareket ve popülerliği, anti-semitizm ve 'Avrupa'da Yahudilere zulüm yapılıyor' zemini üzerine giderek büyümüştür. Hareketin kurucularının büyük çoğunluğu ise Ortadoğu'daki Yahudilerin Müslümanların ülkelerinde büyük oranda barış içinde yaşadıklarını görmezden geliyorlardı.
Arap ülkelerindeki Yahudiler küçümseniyor
İngiliz yazar Rachel Shabi, 2 felaketin 20. yüzyılda Siyonizm hareketini Ortadoğu'daki Yahudilere önem vermeye ittiğini söylüyor. Holokost olarak isimlendirdikleri soykırımla Avrupa, yeni kurulan İbrani Devleti'ne göçün kaynağı oldu. Diğer taraftan Siyonist hareket tarafından Filistinli Arapların Filistin'den kovulması felaketi vuku bulduğunda devlet tüm çalışan tabakalarını kaybetti. Siyonist liderlerin bakışları da, yeni devlette doğu yönüne doğru; daha çok Yahudi yerleşimci ve etkin eller aramaya yöneldi.
Orta Doğu'da görülenler alışılmadık şeyler. Rachel Shabi, İbrani devletinin babası sayılan David Ben Gurion'un Arap ülkeleri Yahudilerini 'hiçbir Yahudi terbiyesi ya da insani terbiye almamışlar' vasfını aktarıyor. Bağdat'a gönderilen Siyonist elçi Enzo Sereny ise 'insana dönüştürülmeleri imkânı var' dediğinde Gurion'dan daha merhametli davranmıştı. Böylece Yahudilerin yarısını oluşturan kısmı -Bağdatlı doktorları, çiftçilerden, Faslı araştırmacıları, Cezayirli komünistleri, Suriyeli altın tüccarlarını, Mısırlı öğrencileri- tekrar Filistin'deki Avrupa asıllı Yahudilerin ellerinde şekillenmedikleri müddetçe 'malzemesi tartışmalı insan' olarak nitelendirmişti.
Mizrahi Yahudilerin getirilmesi, İsrail'in kurulması nedeniyle vatanları ile aralarında oluşan gerilime nisbeten kolay oldu.
Yahudiler suçluluk duygusu yaşıyorlar
Shabi, bir yandan Siyonizm hareketi 'Yahudi eşittir Siyonizm' fikrini yaymaya çalışırken diğer yandan da Filistinli Araplar'ın İsraillilerden kötü muamele görmelerinin Yahudilerde İsrail'le bağları olduğu için her yerde suçluluk duygusu hissetmelerine yol açtığını söylüyor. Yahudilerin İsrail'e göç etmeleri için anti-semitizmin yeterli olmadığı yerlerde Siyonist işbirlikçiler, teşvik edilmelerinde yardımcı oluyorlardı.
Shabi, Mizrahi Yahudilerin İsrail'e ulaştıklarında önce geçiş kamplarına dağıtıldıklarını daha sonra sınırdaki gelişmekte olan şehirlere gönderildiklerini anlatıyor. Bu Yahudiler dillerinden soyutlanıyorlardı, kültürleriyle de alay ediliyordu. Mizrahi Yahudilerin, gayesi sadece tüm Yahudileri birleştirmek değil aynı zamanda batılı grup içinde tekrar şekillendirilmelerini sağlamak olan İsrail toplumu potası içinde kalmaları için aşırı çaba sarfedildi.
Shabi kitabında bizi Mizrahi Yahudilerinin (doğulu), ilk Siyonizm günlerinden bugüne tarihlerinde bir geziye götürüyor. Yazar Daphna Baram Shabi'nin kitabını inceledikten sonra şöyle diyor: ?Çoğunluğunun kökleri Doğu Avrupa olan İngiltereli Yahudiler İsrail'i ziyaret ettiklerinde şaşırıyorlar ve tahmin ettiklerinden farklı; bilmedikleri bir toplumla karşılaşıyorlar.?
Ancak bu durum, İngiltere'de doğup büyüyen İsrailli gazeteci için geçerli görünmüyor. Babası Irak'tan İsrail'e sonra da İngiltere'ye göçeden Rachel Shabi, İsrail'deki doğulu Yahudiler hakkında yazmaya yetenekli görünüyor.