Dolar

34,8884

Euro

36,6232

Altın

3.009,94

Bist

10.058,63

125 bin çocuk işçi okula gitmiyor

Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi'nin yaptığı araştırma, 125 bin çocuk işçinin okula gitmediği gerçeğini ortaya koydu.

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-04-22 12:02:00

125 bin çocuk işçi okula gitmiyor


Yrd. Doç. Dr. Gökçe Uysal-Kolaşin ve Araştırma Görevlisi Burak Darbaz tarafından hazırlanan '125 Bin Çocuk İşçi Okula Gitmiyor, 30 Bini Hiç Gitmemiş' başlıklı araştırmaya göre, Türkiye, 1994-2006 arasında 6-14 yaş arasında çalışan çocukların oranını yüzde 8,5'den yüzde 2,6'ya düşürdü.

Buna rağmen, bu oran genç nüfusun yoğun olduğu Türkiye'de halen 320 bin çalışan çocuğun olduğu anlamına geliyor. Çalışan 207 bin erkek çocuğun 70 bini, 113 bin kız çocuğun 55 bini okula devam etmiyor.

Okula devam etmeyen toplam 125 bin çocuk işçinin yaklaşık 30 bini hiç okula gitmedi.
Çalışan çocukların 204 bini ücretsiz aile işçisi, 109 bini ücretli, maaşlı ya da yevmiyeli olarak istihdam ediliyor. Çalışan erkek çocukların yüzde 50'si, kız çocukların yüzde 72'si tarlada çalışıyor. Geriye kalanların büyük bir kısmı düzenli işyerlerinde çalışıyor.

Bu çocukların 2030 yılında 25-35 yaş aralığında olacaklarına işaret edilen araştırmada, uzun dönemli büyüme için Türkiye'nin beşeri sermayeye yatırım yapmasının ve zorunlu eğitim çağındaki çocukların eğitim sistemine entegre edilmeleri, okula devam eden çocuk işçilerin ise eğitimlerine odaklanmalarının sağlanmasının önemine işaret edildi.

6-14 YAŞ ARASINDA 320 BİN ÇOCUK İŞÇİ VAR

Türkiye'nin 1992'de Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) Çocuk İşçiliğinin Sona Erdirilmesi Uluslararası Programı'na (IPEC) katıldığından beri çocuk işçiliğiyle mücadelede önemli bir yol kat ettiği ifade edilen açıklamada şöyle denildi: 'Bu çerçevede Türkiye, 1998'de minimum çalışma yaşını 15 olarak belirleyen ve 2001'de en kötü şartlardaki çocuk işçiliğinin yasaklayan 138 ve 182 sayılı ILO sözleşmelerini kabul etmiştir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın Çocuk İşçiliğinin Önlenmesi İçin Zamana Bağlı Politika ve Program Çerçevesi, 2014 yılında 15 yaş altı çocuk işçiliğinin tamamen ortadan kaldırılmasını öngörülmektedir.'

6-14 yaş arası çocukları arasında istihdam edilenlerin oranının 1994'te yüzde 8.5 iken, bu oranın 1999'da yüzde 4.2'ye ve 2006'da yüzde 2.6'ya düştüğü belirtilen araştırmada, buna rağmen TÜİK Çocuk İşgücü Anketi verilerine göre 2006 yılında hala 6 ile 14 yaş arasında 320 bin çocuğun çalıştığı ifade edildi.

6-14 yaş arası kız çocukların yüzde 1,8'inin, erkek çocukların yüzde 3,3'ünün çalıştığı Türkiye'de 320 bin çocuk işçinin yüzde 35'i kız, yüzde 65'i ise erkek.

ÇALIŞAN 70 BİN ERKEK ÇOCUK VE 55 BİN KIZ ÇOCUK OKULA GİTMİYOR

2006 yılı itibariyle 6-14 yaş arası çocuk işçilerin yüzde 61,2'si hem çalışıp hem eğitimlerine devam ediyorlar. Buna ek olarak, 70 bin erkek, 55 bin kız çocuk okula gitmiyor. Oranlara göre, 6-14 yaş arasında çalışan erkek çocukların yüzde 33,5'i, kız çocukların yüzde 48,5'i okula devam etmiyor. Araştırmaya göre, erkek ve kız çocuklar arasındaki böyle bir fark olması, kız çocuklarına uygulanan cinsiyet ayrımcılığının sonucu.

Okula devam etmeyen çocuk işçilerin yüzde 52,7'sinin ilköğretimden mezun olduktan sonra okumayı bıraktığı kaydedilen araştırmaya göre, yüzde 23,2'si ilköğretimi bitirmeden okulu terk etmiş, yüzde 24,1'i ise hiç okula gitmemiş.

Araştırmaya göre, hiç okula gitmemiş 6-14 yaş arası çocukların yüzde 47.9'unun hiç okula gitmemelerinin ana sebepleri, çocukların çalışmak zorunda olması ve okul masraflarını karşılayamaması. 6-14 yaş aralığında çalışan ve hiç okula gitmemiş olan yaklaşık 30 bin çocuğun yüzde 64,6'sı kız. Kız çocuklarda hiç okula gitmemiş olmanın başka bir önemli sebebi ise yüzde 31,2 ile ailenin izin vermiyor olması.

6-14 yaş arasında çalışan 320 bin çocuğun 204 bini ücretsiz aile işçisi, 109 bini ücretli, maaşlı veya yevmiyeli olarak çalışıyor. Geri kalan 7 bini kendi hesabına çalışıyor.

Çocuk işçilerin büyük bir bölümü (kızların yüzde 72'si, erkeklerin yüzde 50'si) tarım sektöründe çalışıyor. Araştırma sonuçlarına göre, dikkat çeken başka bir nokta ise imalat ve inşaat sektörleri. Çalışan kızların yüzde 17'si imalat sektöründe çalışıyor. 19 bin kız çocuk ve 26 bin erkek çocuk imalat sektöründe çalışıyor. İnşaat sektöründe çalışan erkek çocuk sayısı 5 bin. Erkek çocuklarının azımsanamayacak bir kısmı da ticaret, lokanta ve oteller sektöründe.
Tarla ve bahçede çalışan çocuk işçi oranı, erkeklerde yüzde 45,7, kızlarda yüzde 69,6. Bunu, erkeklerde de kızlarda da düzenli işyeri izliyor. Erkek çocuklarda seyyar veya sabit olmayan işyerlerinde çalışma oranı yüzde 10,5. Buna karşılık kız çocukların yüzde 5,1'i evlerinde çalışıyor. Araştırmaya göre, çalışan kızların yüzde 75'i tarla ve bahçelerde veya evlerinde çalışıyor. Buna karşın erkek çocukların düzenli işyerlerinde ve seyyar işlerde çalışma ihtimalleri daha yüksek.

Araştırmada ayrıca şu ifadelere yer verildi: '6-14 yaş arasında çalışan çocukların oranı yüzde 2,6'ya düşmüş olmasına rağmen, genç nüfusun yoğun olduğu Türkiye'de halen 320 bin çocuk demek. Bu çocukların 125 bini okula gitmiyor. Okula gitmeyenler arasında yaklaşık 30 bin çocuk hiç okula gitmemiş. Bunların yaklaşık 20 bini kız.

En fazla ilköğretim mezunu olan, yaklaşık yarısı okula devam etmeyen ve azımsanamayacak bir bölümü hiç okula gitmemiş bu çocuklar getirisi çok düşük işlerde vasıfsız işçi olarak çalışmaktalar. Okulu bırakmış olanlar, çalışma hayatlarının geri kalanında da daha iyi koşullarda çalışma olanaklarına sahip olamayacaklar. Okula devam edenler ise okulla çalışmayı bir arada yürütmek zorundalar. Vasıfsız işçi olarak işgücü arzlarının getirisi çok düşüktür. Bu çocukları çalıştırmak yerine eğitim seviyelerini artırmak Türkiye'nin beşeri sermayesini artıracak ve dolayısıyla ekonomik açıdan daha verimli olacaktır.

Bu çocuklar 2030 yılında 26-35 yaşına gelip, işgaf6re, 6-14 yaş arasında çalücü piyasasının belkemiğini oluşturacaklar. Genç nüfusun yarattığı demografik olanaklar penceresinden faydalanarak uzun vadeli yüksek büyümeyi yakalamak için nüfus büyümesini desteklemek yerine var olan nüfusun eğitimine önem vermek daha verimli bir politika olacaktır.'



SON VİDEO HABER

Polis memuru, ölümüne neden olduğu gencin ailesinden af diledi

Haber Ara