Dolar

34,8725

Euro

36,7751

Altın

3.048,45

Bist

10.123,54

Altında kriz sessizliği sürüyor

İstanbul Kuyumcular Odası Başkanvekili Hazar, geçtiğimiz yıl rekor seviyelere çıktıktan sonra geri dönen altın fiyatlarının bir miktar daha düşmesi gerektiğini söyledi.

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-04-17 10:29:00

Altında kriz sessizliği sürüyor


?Kara gün dostu? olarak bekletilen altının kriz nedeniyle yastık altından çıkarıldığını belirten İstanbul Kuyumcular Odası Başkanvekili aLPER Hazar, sektörün geleceğinin güven ve istikrara bağlı olduğunu ifade etti. Hazar, ?Altın ve diğer mücevheratlar birincil ihtiyaç değildir.

Yeme, içme, giyinme, barınma, eğitim, ulaşım, sağlık gibi birinci derece ihtiyaçlarından çok sonra gelir. Kredi kartı borcu dururken insanların altın alması düşünülemez? dedi.

Krizin sektöre etkilerinden başlamak istiyorum. Küresel mali kriz, sektörü nasıl etkiliyor?
Kuyumculuk sektörünün ihracatı ve iç satışı krizle birlikte yüzde 50 düştü. Bunun en önemli sebebi altın fiyatlarında büyük artış olmasıdır. Altında fiyatların düşük olmasında fayda var. Fiyatlar yüksek olduğu zaman kimse yanaşmıyor. Çünkü Türkiye?nin ortalama gelir seviyesi ve vatandaşın alım gücü belli. Biz de yüksek olmasını istemeyiz. Yatırımcıların ABD ve Avrupa?dan gelecek ekonomik verileri ve tedbirleri iyi takip etmesi gerektiğine inanıyoruz. Bununla birlikte, yoğun teknoloji ve bilgi birikimiyle, zengin tasarım anlayışıyla Türk mücevherat sektörü, bu krizin üstesinde gelmeyi başaracaktır.

- Şimdiki fiyatlar arzuladığınız bir seviyede mi?
Hayır, arzuladığımız bir seviye olduğunu söyleyemem. Birkaç ay öncesine göre düşük ancak biraz daha düşürse iyi olur. Krizin getirdiği ek maliyetleri de hesaba katarsak, vatandaşın alım gücünün daha da zayıflayacağını biliyoruz. Bu nedenle altın fiyatları yükselmemeli, düşmeli. Yurtiçindeki talepte büyük bir daralma oldu. Daha önce ayda ortalama 100 bin TL?lik ciro yapan bir kuyumcu, bugün ancak 25 bin TL ciro yapabiliyor.

- Önümüzdeki aylar düğün sezonudur. Buna bağlı bir hareketlilik bekliyor musunuz?
Söylediğimiz durgunluk aslında Türkiye ile sınırlı değil. Dolayısıyla düğün mevsimi fiyatları aşağıya düşürmez veya yukarıya çıkarmaz. Ancak iç pazarda bir miktar hareketlilik getireceği muhakkak. Sektörümüzdeki hareketlilik dünya genelindeki arz taleple ilgilidir. Dünya borsalarında belirlenir. Dünya genelinde krizin etkisi aşılırsa, insanlar altına yatırım yapmaya yönelirse fiyatlar ancak bu şekilde yükselir veya tersi olur.

- Varlık barışı yasası nedeniyle yastık altında ciddi miktarda altının piyasaya kazandırıldığı biliniyor. Bu yolla piyasaya giren miktar ne kadardır?
Evet, yastık altından çokça altın çıktı ancak bu varlık barışı yasasıyla direkt alakalı değil. Yastık altında altın niye bekletilir? Bunun gerçek nedenini irdelersek daha sağlıklı bir yaklaşımda bulunmuş oluruz. Yatırım aracı olarak düşünenler hariç, altını yastık altında bekletenlerin çok önemli bir kısmı ?kara gün dostu? olarak tutar altını. Kriz gibi sıkıntılı zamanlarda bu altın birincil ihtiyaçlar için çıkarılıp kullanılır. Altının ortaya çıkmasının birici nedeni ekonomik krizdir. Borcunu, harcını yatırmak için insanlar ellerindeki altını bozmak zorunda kaldılar. Bundan dolayı yastık altındaki altın çıktı. Türkiye has altın madeni sahibi olan bir ülke değildir. Hammaddeyi ithal ediyoruz. Bu durumdan kaynaklanan arz ile talep uyuşmazlıkları ortaya çıkıyor. Halkın elindeki, yani yastık altındaki altın fazla işlenmemiş altındır. İşçiliği az olduğu için katma değeri düşüktür. Düğünlerde takılan altınlar da ağırlıklı olarak burma bilezik ve tam, yarım, çeyrek türünden altınlar olduğu için altın üretiminde kayda değer bir hareketlilik getireceğine inanmıyorum. Kuyumculuk sektörünü hareketlendirmek için bunlar yeterli değildir.

- Kuyumculuk sektörünün hareketlenmesi için ne yapılmalı? Sektörü ne kurtarır?
Güven unsurunun teşekkül edilmesi lazım. Altın ve diğer mücevherat türleri birincil insan ihtiyacı değildir. Kredi kartı borcu dururken insanların altın alması düşünülemez.

YÜZDE 20 ÖTV ÖDEMEK CANIMIZI YAKIYOR
- Sektörün boğuşmak zorunda kaldığı başka ne tür sıkıntıları var?

Vergisel anlamda sıkıntılarımız var. Türkiye üretici bir ülkedir. Bu avantajından dolayı lider olabilecekken, çıplak taşta yüzde 20 Özel Tüketim Vergisi ödüyor olması, üretimi olumsuz etkiliyor ve daha fazla ihracat yapmaya engel teşkil ediyor. Bunun tam tersi olarak da bir komik durum daha var. Pırlantalı mücevherin yurtdışından ithal edilmesinde ÖTV yok. Bu durum sektörün en büyük çelişkisidir. Pırlantayı çıplak taş olarak ithal ederseniz yüzde 20 ÖTV ödemek canımızı çok acıtıyor. İşlenmiş pırlanta ithalatından herhangi ÖTV alınmazken, işlenmemiş pırlantadan bu kadar yüksek ÖTV alınması çelişkisinin giderilmesini istiyoruz. Bu durumda içeride üretim yapmak yerine ithalat desteklenmiş oluyor. Mücevherat sektörünün en büyük sıkıntısı budur. Çıplak taşta ÖTV varsa, bitmiş taşa da olması lazım. Ancak biz bunun böyle olmasını istemiyoruz. Bizim görüşümüz pırlantada ÖTV olmaması gerektiği yönündedir.

İHRACATTA ABD?NİN YERİNİ BAE ALDI
Türkiye?nin altın ve mücevherat sektörü yakın zamana kadar dünya pazarında hızlı büyüdü. Yıllık ihracatı 1,5 milyar dolara çıkaran sektör, İtalya?nın ardından dünya sıralamasında ikinci sıraya yerleşti. Sektör, 2010?da 5, 2015 yılında ise 10 milyar dolar ihracat yapmayı hedefliyor.
Sektörün toplam ihracat içerisindeki payı yüzde 21. Yıllardır yüzde 30?luk payıyla Türk kuyumculuk sektörünün en önemli ticari partneri olan ABD, 2008 yılında yüzde 42?lik daralmayla ikinci sıraya düştü. Bu duruma küresel mali krizden ziyade ABD?nin Türk mücevherlerini birçok ürün grubunda Genelleştirilmiş Tercihler Sistemi?nden çıkararak gümrük vergisi almaya başlaması etkili oldu. Türkiye?nin mücevherattaki yeni partneri Birleşik Arap Emirlikleri (BAE).
BAE, 319,6 milyon dolarla Türkiye?nin en çok ihracat yaptığı ülke oldu. Bu parlak geçmişe rağmen, küresel çapta hüküm süren kriz, altın ve mücevherat sektöründe de derin bir sessizliğe neden oldu. Kriz ortamında zorunlu ihtiyaçlarını karşılamak için çabalanan vatandaş, altın almak bir yana yastık altındaki altını da çıkarmak zorunda kaldı. Ev, araba ve beyaz eşya borçlarını kapatmak için eldekileri harcayan vatandaşın tekrar altına rağbet etmesi için krizden çıkış bekleniyor.

Düğün sezonuna umutla girdik
Trabzon Kuyumcular Odası Başkanı Musa Başak, dünyada ekonomik alandaki güvensizliğin altın sektörüne de yansıdığını, dövizdeki dengesizlik nedeniyle vatandaşın altına yönelmeye başladığını söyledi. Altın gramının 54 TL?ye kadar yükselmesinin ardından şimdi 44 TL?ye gerilemesine dikkat çeken Musa Başak, ?Ülkemizde kriz döneminde yoğun şekilde altın bozduruldu. Kuyumcu esnafı vatandaşa hizmet etmek için elinde nakit para olmamasına rağmen adeta imece usulüyle hareket ederek vatandaşın ihtiyacını gidermeye çalıştı. Borcu olan ya kendisine ait altını ya da emanet aldığı altını bozdurarak para ihtiyacını karşıladı. Ancak artık altın bozdurma dönemi durma sürecine girdi? dedi. Yüksek fiyattan bozdurulan altınların, fiyatın düşmesi nedeniyle şu anda yeniden alınmasının akıllıca bir davranış olacağını ifade eden Başak, ?Altın her zaman akıllı bir yatırım aracı olmuştur. Yatırımcısını mahcup etmemiştir. Piyasalardaki dengesizliğin düzelmesiyle yine aynı özelliğini korumaya devam edecektir. Altının gram fiyatının 40-45 TL bandına oturmasının sektör için çok iyi olacağını düşünüyoruz? diyor. Düğün sezonuna umutlu girdiklerini anlatan Musa Başak, ?Düğün sayısında artış başladı. Düğün sezonu her zaman kuyumcu esnafı için çok önemli olmuştur. Fiyatların da gerilemesiyle düğün yapacak kişiler ile hediye alacaklar altın masrafından kaçınmayacaktır. Altın fiyatı eğer düşmeseydi bu sezon bizim için çok kötü geçebilirdi. Ancak fiyatın düşmesiyle bir kez daha umutlandık? diye konuştu.

DÜNYA MÜCEVHER DEVLERİ İSTANBUL?DA BULUŞUYOR
Dünya Mücevher Konfederasyonu (CIBJO) tarafından organize edilen 2009 Dünya Mücevher Kongresi, JTR- Türk Mücevhercileri Birliği?nin ev sahipliğinde 3-5 Mayıs tarihleri arasında İstanbul?da gerçekleştirilecek. Mücevherat sektörünün en önemli organizasyonu olarak kabul edilen ?Mücevher Zirvesi? hakkında bilgi vermek amacıyla dün bilgilendirme toplantısı düzenleyen JTR- Türk Mücevhercileri Birliği Başkanı İmam Altınbaş, Türk mücevher sektörünü değerlendirmek ve dünyada oynadığı öncü role dikkat çekti.

YILLARA GÖRE ALTIN-GÜMÜŞ İTHALATI
YIL ALTIN(KG) GÜMÜŞ(KG)
1999 107,340 40,500
2000 205,300 113,420
2001 103,485 59,400
2002 128,905 139,109
2003 213,642 155,500
2004 250,930 209,500
2005 269,489 207,900
2006 192,720 107,401
2007 191,806 67,600

ALTIN İHR. RAK.
YIL İHRACAT
MİLYON $
1999 285
2000 384
2001 430
2002 522
2003 696
2004 842
2005 1,100
2006 1,200
2007 2,500
2008 1,300

YILDA 6.5 MİLYAR ABD DOLARI ÖDÜYORUZ
Kuyumculukta dünyada söz sahibi bir ülkeyiz. İstanbul Kuyumcular Odası?nın verilerine göre; Türkiye?de yaklaşık 150 fabrika ve 2 bin 500 atölyede altın işlemeciliği yapılmakta, yaklaşık 25 bin perakendeci esnaf altından para kazanıyor ve sektörde 250 bin kişi istihdam ediliyor.
2001?de yılda 1.4 ton altın üretilirken, 2007 yılı üretimi 8 ton, 2008 yılında 3 maden işletmesindeki altın üretimi 12 ton oldu. 2010?da ise üretime başlayacak yeni işletmelerle yıllık altın üretimi 38 tona çıkacağı tahmin ediliyor. Üretilen altınların büyük bölümü, yurtiçinde rafine ediliyor ve İstanbul Altın Borsası?nda satılıyor.

AVRUPA?DA ALTIN ZENGİNİYİZ

Türkiye?de potansiyel altın varlığı 6 bin 500 ton olarak belirlenmiş durumda. Bu potansiyelin 700 tonu işletmeye hazır hale getirildi. Dünyada yılda yaklaşık 2 bin 500 ton altın üretiliyor. En büyük üreticiler her yıl 250 ton dolayında altın üreten Çin, ABD, Güney Afrika ve Avustralya. Avrupa?da her yıl değişik ülkelerde 25-30 ton altın üretiliyor.

Avrupa ülkeleri arasında en büyük üretici Türkiye?dir. Türkiye?den sonra İsveç ve Bulgaristan geliyor. Dünyada altın talebi en yüksek ülkeler Hindistan, Türkiye, ABD İtalya ve Çin?dir.
İstanbul Altın Borsası verilerine göre, Türkiye son beş yılda 1108 ton işlenmemiş altın ithal etti. Yani son 5 yıl içinde yıllık ortalama altın ithalatımızın miktarı 222 ton. Dünyada kişi başına en çok altın satın alınan ülke Türkiye. Çünkü Türk halkı için altın vazgeçilmez bir yatırım aracıdır. Altın ithalatımızın yıllık ortalama faturası ise yaklaşık 6.5 milyar dolar. Hammadde olarak petrol ve doğalgazdan sonra en çok dövizi altın ithalatına ödüyoruz. (VAKİT)

Haber Ara