Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Ban Ki-Moon, göreve geldiğinden bu yana Türk basınından ilk kez Hürriyet'e konuştu. Türkçe, 'Teşekkür ederim' diye söze başlayan Ban Ki-Moon, Medeniyetler İttifakı için geldiği Çırağan Sarayı'ndaki özel ofisinde şunları söyledi:
SONUÇLAR HEYECANLANDIRIYOR
'Türkiye'ye 6 kez geldim. Herhalde artık bu nedenle bana onursal Türk vatandaşlığı verirsiniz. Türkiye'nin ve Başbakan Erdoğan'ın, İspanyol Başbakanı Zapatero ile başlattığı bu girişim çok önemli. Dünyada çok yönlü krizleri aynı anda ve karmaşık olarak yaşıyoruz. Hoşgörü eksikliği, inanç, din, kültür açılarından bunları gidermede bu ittifak çok hayati. Medeniyetler İttifakı aldığı destek ve somut sonuçlar açısından hepimizi heyecanlandırıyor.
TÜRKİYE EN KRİTİK KÖPRÜ
Türkiye konumu ile jeopolitik eksende kültürel, tarihsel, stratejik olarak Doğu ile Batı, İslam dünyası ile Hıristiyan dünyası arasında bağlayıcı görevi olan en kritik merkez ve köprü. Türkiye bu özellikleri ile bu ittifakın en önemli atardamarıdır. Bu insanlık adına attığı adımdır.
GAZZE HERŞEYİ YERLE BİR ETTİ
Her ne kadar Lübnan-Suriye hatta İsrail ve Filistin arasında ilerlemeler olsa da Gazze'de yaşananlar her şeyi yerle bir etti. Filistinliler arasında ayrılık, Araplar arasındaki husumet bunda rol oynadı. Türkiye'nin bugüne dek Suriye-İsrail arasındaki arabuluculuk rolü, Gazze'de Başbakan Erdoğan'ın ateşkes sağlaması için girişimlerini destekledim ve bu nedenle bizzat Türkiye'ye geldim.
Hamas, bugüne dek alınan kararlara uymalı, her şeyin demokratik ortamda çözüleceğini kabul etmeli, İsrail'in varlığına saygı duymalı, uluslararası kuruluşlarla işbirliği yapmalı.
Davos'ta o gün Başbakan Erdoğan'ın paneli terk etmesi meselesini tekrar tekrar hatırlamak ve konuşmak istemiyorum. Ama Erdoğan'ın bu tepkisi, Ortadoğu barış süreciyle uğraşırken duygusallığın hálá ne kadar yüksek olduğunu gösteriyor. Herkesin farklı düşünceleri olabilir. Birbirine tamamen zıt düşünceler olabilir. Ancak böylesine bir ortamda, bu farklı düşünceler aynı anda azami bir esneklik ve azami toleransla daha iyi bir karşılıklı anlayış adına seslendirilmelidir.
KIBRIS'I ARKADAŞLIK ÇÖZER
Kıbrıs sorununda gelecek için hálá iyimserim. Geçen hafta Türklerin lideri Mehmet Ali Talat'la Paris'te görüştüm. Süreç hakkında olumlu bir tablo çizdi. Talat ve Rum lider Hristofyas arasında da bir yakınlık doğdu. Bu dostluklarının Kıbrıs sorunun çözümünde önemli rol oynayacağını düşünüyorum. Buradan iki lidere de artık çözüm adına maksimum esneklik gösterme çağrısında bulunuyorum. BM olarak tam gaz Kıbrıs için çalışıyoruz. Tabii ben yönetim paylaşımı, güvenlik ve malların dağılımı gibi çok hassas konular olduğunu da biliyorum. Ama Sayın Talat, bana bu konularda da ellerinden gelen işbirliğini sergilediklerini söyledi.
BEŞİR'LE GÖRÜŞMEDİM
Sudan konusu BM'nin en öncelikli konu ve endişelerindendir. Sudan hükümetinin 13 uluslararası ve 3 yerel sivil toplum örgütü görevlisini sınır dışı etmesinin ardından neredeyse tüm Arap ve Afrika liderlerinden Sudan lideri Beşir'in bu kararını geri alması konusunda baskı yapmasını istedim. Ama Beşir, ne yazık ki bu çağrılara kulak asmadı. Sudanlı yetkililerle bir süre önce yaptığımız toplantıda bu ülkede acilen yardıma muhtaç 1.2 milyon insana yardımda karşılıklı koordine üzeride anlaştık. Ancak tam adım atılmadı. Yardımı dağıtacak görevlilerin yarısına yakını eksik. Bu şartlar altında nasıl bu insanlara ulaşacağız? Hakkında uluslararası mahkeme kararı çıktıktan sonra Beşir'le görüşmedim.'
Türk vatandaşlığını hak ediyorum
BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon, Türk basınına ilk kez konuştu.
17 Yıl Önce Güncellendi
2009-04-08 10:41:00
SON VİDEO HABER
Haber Ara