Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

'Türkiye ılımlı İslamı kabul edemez'

Başbakan Erdoğan, zirvenin ardından Oxford İslam Enstitüsü Araştırmaları tarafından düzenlenen 'Medeniyetler İttifakında Türkiye'nin Rolü' konulu oturumda konuştu.

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-04-03 06:05:00

'Türkiye ılımlı İslamı kabul edemez'


Programın düzenlendiği Oxford Üniversitesi'ne bağlı The Sheldonian Theatre salonuna gelen Başbakan Erdoğan, girişte salonu dolduran yüzlerce kişi tarafından ayakta alkışlandı.

Konuşmasında Türkiye'nin dünya barışına yaptığı katkıya dikkat çeken Erdoğan, bu niyetle İspanya Başbakanı Zapatero ile birlikte oluşturdukları Medeniyetler İttifakı projesini anlattı. Türkiye'ye yapılan 'ılımlı İslam' yakıştırmasını kabul etmelerinin mümkün olmadığını söyleyen Erdoğan, 'Son günlerde özellikle gündeme sokulmak istenen bir kavram var. Türkiye üzerinde 'ılımlı İslam'ın temsilcisi gibi bir yakıştırma yapıyorlar. Bir defa böyle bir şeyi kabul etmemiz mümkün değil. Türkiye böyle bir anlayışı kabul eden bir ülke değildir. Kaldı ki Müslümanın ılımlısı ılımsızı olmaz. Müslüman Müslümandır. Aşırılıklar her zaman tehlikelidir.' dedi.

Batının İslam alemini, İslam aleminin de batı dünyasını anlaması gerektiğinin altını çizen Erdoğan, İslam Konferansı Örgütü'nün daha demokratik ve şeffaf bir hüviyet kazandığını, bu vesileyle bunun İslam dünyasına da aktarılmasına yönelik temennilerini dile getirdi.

'Demokratik hakların arkasına sığınarak İslam dünyası rencide edilemez.'
Geçtiğimiz yıllarda İslam dünyasının büyük tepkisini alan karikatür olaylarına işaret eden Başbakan Erdoğan, temel bazı demokratik hakların kötüye kullanılmasının tehlikelerine dikkat çekti. Bu hakkın kötüye kullanılmaması gerektiğini ifade eden Erdoğan, 'İfade özgürlüğü ve serbest yayın hakkı gibi demokratik bazı özgürlüklerin arkasına sığınılması suretiyle İslam dünyasının hassas olduğu konuları art niyetle ve rencide edici şekilde işlenmesinin kabul edilemeyeceği bilinmelidir. Doğrusu hakkın kötüye kullanımı anlamına gelecek olan bu durum çağdaş hukuk anlayışı tarafından da kabul görmez. Demokratik özgürlüklerle başkalarının inanç ve değerlerine saygı sınırları çok daha hassas bir şekilde gözetilmelidir. İslam dünyasını da içeren bu sorumlulukta herkesin azami derecede dikkat etmesi gerekmektedir.' şeklinde konuştu.

Bu arada Başbakan Erdoğan, kendisinin şahsi olarak Hz. Musa ve Hz İsa'ya iman ettiğini ve peygamber olarak kabul edip saygı duyduğunu söyledi. Erdoğan, 'Ama aynı anlayışı ben bir Hristiyandan da bekliyorum, bir Museviden de bekliyorum. Onlar da benim peygamberime aynı şekilde saygı duymak zorundalar.' dedi.

'AB yolunda önümüze lüzümsuz engellek çıkartılıyor.'
Türkiye-AB sürecine de değinen Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin katılım müzakereleri çerçevesinde yoluna kararlılıkla devam ettiğini vurguladı. 'Süreç yavaşlatılıyor ama bizler Türkiye olarak yolumuza devam ediyoruz' diyen Erdoğan, AB'nin Türkiye'ye karşı izlediği politikayı eleştirdi. Belli dönemlerde Türkiye ile müzakerelerde her seferinde iki başlılığın açılmasına da esprili bir şekilde tepki gösteren Erdoğan, dönem başkanı olan ülkelerden bu sayının artırılmasını talep ettiklerini dile getirdi.

Erdoğan devamında AB süreci ile ilgili şöyle konuştu: 'Önümüze zaman zaman engeller çıkarılıyor. Süreç yavaşlatılıyor ancak Türkiye olarak bizler reformlarımıza devam ediyoruz ve yolumuza devam ediyoruz. Çok lüzümsuz ve ilgisiz engeller çıkarılıyor ama biz kararlıyız. Türkiye'nin AB üyelik süreci İslam alemi tarafından da yakından izleniyor ve özellikle arzu ediliyor. İslam ile diğer dinlerin uzlaşamayacağı tezi, medeniyetler çatışması tezi Türkiye'nin üyelik sürecinde geçerliliğini yitiriyor.'

'İki gündür küresel krizi görüşüyoruz.'
Erdoğan konuşmasının sonunda Londra'da gerçekleşen G20 zirvesine değindi. Küresel kirizin 2007 yılında başladığını belirten Erdoğan, 'İki gündür dünyada 2007 yılında başlayan küresel krizi tartışıyoruz. Bunun altından nasıl kalkılacak, bunu nasıl anlatacağız bununla ilgili G20 zirvesinde bir araya geldik. Bununla ilgili düşüncelerimizi ortaya koyduk. Mali disiplin nasıl sağlanacak, imkanlar nasıl artırılacak, özellikle yoksul kesim nasıl ayağa kaldırılacak, özellikle Afrika'yı nasıl ayağa kaldırabileceğiz buna benzer bir çok konular görüşüldü. Neticede sonuç bildirgesi açıklandı. Temennimiz odur ki bu gibi toplantılarda alınan kararlarla inşallah insanlık içine düştüğü bu krizden kurtulur.' diye konuştu.

Erdoğan'ın konuşmasının tamamlamasının ardından soru cevap kısmına geçildi. Salonu dolduran yerli yabancı öğrenciler Erdoğan'ı soru yağmuruna tuttu. Bu arada salonda bazı yabancı öğrenciler Erdoğan'ın Filistin lehine gösterdiği davranışı takdir ettiklerini söylediler.

Programın sonunda Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren ve eşi Emine Erdoğan ile birlikte salondan ayrılmaya çalışan Başbakan Erdoğan, vatandaşların sevgi gösterileri arasında güçlükle dışarı çıktı.

Bu arada G20 Liderler Zirvesi'nde birçok lider ile ikili görüşmeler gerçekleştiren Başbakan Erdoğan, IMF Başkanı Stratus ile de görüştü. Erdoğan, IMF ile büyük çoğunlukla anlaşma sağladıklarını ve önümüzdeki günlerde IMF yetkililerini Türkiye'ye davet edeceklerini söyledi.

(CİHAN)

Haber Ara