Dolar

35,4856

Euro

36,4774

Altın

3.091,70

Bist

9.977,94

Rand Corporation'dan Şii-Sünni raporu

ABD?nin sayılı düşünce kuruluşlarından Rand Corporation, Şii-Sünni çekişmesinin İran ve Suudi Arabistan?ın nüfuz rekabetinden kaynakladığını yazdı.

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-04-03 02:10:00

Rand Corporation'dan Şii-Sünni raporu


Haber Merkezi / TİMETURK

Amerika'da Rand Corporation adlı think-thank kuruluşu, Ortadoğu?daki Riyad-Tahran rekabetinin Şii-Sünni kavgasını körüklediğini kaydetti. İki ülke arasındaki nüfuz mücadelesinin sona ermesinin bölge için zorunlu olduğuna işaret eden Rand kuruluşu, yeni bir politikanın izlenmesi gerektiğini bildirdi.

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) ile yakın bağları bulunan Rand Corporation, Washington yönetimine, Suudi Arabistan ve İran arasında Ortadoğu?da nüfuz rekabetinin alevlendiği bir dönemde, iki ülke arasında yakın işbirliği ve diyalog tertip etme önerisinde bulundu.

Düşünce kuruluşu tarafından bu hafta yayımlanan raporda, Washington?un Suudi Arabistan?ı İran?a karşı bir kale gibi görmesi yerine bu ülkeye bir aracı olarak bakması gerektiğini belirtti. Rapor, Riyad?ın, Washington ile Tahran?ın siyasetlerine karşı duyduğu endişeyi paylaştığını kaydetti. Suudi Arabistan?ın İran?la ilişkilerinde ?farklılıkların giderilmesi, katılım ve karşılık verme? gibi konuları karıştırdığı belirtilen raporda, Washington?un, iki ülke arasında ayırıma gitmesi yerine iki gücün beraber yükselmesini sağlayacak yollar bulması gerektiği görüşüne yer verdi.

Rapor, Amerika?da bazı grupların Suudi Arabistan?a, İran?a karşı mücadelede bir model, bir temsilci olarak baktıklarına işaret etti. Riyad?ın tasarrufu altındaki tüm nüfuz vasıtalarını kullanacağı sanılıyor. Ancak bu, bölgesel duruma ya da iki devlet arasındaki etkileşim türüne yansımayacak.

Irak?taki kuşkuların giderilmesi gerekiyor

Rapor, Washington?a Irak?ta, İran?a karşı koyma girişiminde bulunmak gayesiyle değil, yükün paylaşımı için Suudi desteğini almaya çalışması gerektiği önerisinde bulundu. Iraklı milli duyguların İran nüfuzunu durdurmak için kendini empoze ettiğine işaret eden rapor, Washington?un, Irak hükümetiyle mezhepsel olmayan kurumların inşasının önemine dair diyaloglar vasıtasıyla, Riyad?ın Irak?taki; özellikle Irak Güvenlik Güçleri, Sünni Uyanış (Sahve) Konseyleri ve Irak?ın evlatları arasında siyasi hayatta birliğin sağlanması hususlarında korkularını dindirmesi gerektiğini belirtti.

Şiilik ve Sünnilik siyasete kurban ediliyor

Rand Corporation?ın hazırlamış olduğu rapor her ne kadar, 3 senelik araştırma ve görüşmelere dayansa da, Suudi Arabistan ve İran arasındaki ince ayrılıkların ve ilişkinin karmaşıklığının belirlenmesinde başarısız kaldığı bildirildi. Rapor, ?geleneksel hikmet?in bölgedeki iki yarışmacının -Riyad ve Tahran- bölgede nüfuz sahibi olabilmek için kör bir rekabet içine girmeleri üzerine kurulu olduğunu belirtti. Suudi Arabistan ılımlı Sünni gücü, İran ise radikal kitleyi temsil ediyor. Rapor ayrıca mezhepsel meselelerin, iki rejimin siyasetinde temel belirleyici unsur olmadığına dikkat çekiyor.

Suudi Arabistan ve İran bölgede bir yandan açık bir şekilde iki rakip gibi davrandıkları bir vakitte, diğer yandan da çeşitli düzeylerde işbirliği ve koordinasyona ortaklık ettiler. Rapora göre bölgesel rekabet, iki devlet arasındaki yarışın ve rekabetin açık sahası haline gelen Fas?ta çok daha açık şekilde görülmeye başlandı. Bu, Suudi Arabistan?ın İran tehdidi algısından kaynaklanıyor. Rapor ayrıca, Hizbullah?ın 2006 harbinde Suudi Arabistan?ı zor bir konuma soktuğuna işaret etti. Çünkü bir sebeple İsrail-Filistin çekişmesi yönündeki rolünü yerine getirme hususunda Arap olmayanlara karşı geriye çekiliyor gibi gözüktü.

Nüfuz mücadelesi bölgeyi bölüyor

Sünniler ve Şiiler arasındaki bölünmedeki artışın ilişkilerde gerginliğe yol açtığı bir vakitte rapor, Suudi Arabistan?ın da İran?ın da bazen, ekonomik ve politik konularda koordinasyonu sağlamak için Lübnan ve Irak?ta mezhep çatışmalarının şiddetinin hafifletilmesi yönünde adım attıklarını bildirdi.

Rapora göre, 2003 yılından beri Suudi Arabistan ve İran ilişkilerinin temel itici etkeni ?bölgesel güç dengelerinin kurulması için mücadele? oldu. İki devlet de bölgesel nüfuzun, Filistin?de, Lübnan?da, Irak?ta ya da Körfez?de olsun biri lehine genişlemesinin diğeri için zarar olacağı görüşünü taşıyor. Ancak bu nüfuz rekabetindeki derinlik mutlaka savaş meydanında karşı karşıya gelmeye sebep olmayacak. Rapor, İran?ın kendisini temsil eden radikal tarafları ve askeri/direniş cepheleri desteklemede ve karlı bir koz oynamada maharetli, Suudi Arabistan?ın ise mali kaynakların yükünü taşımaya daha fazla dayanıklı olduğunu söylüyor.

Katar ve Umman oyunun parçası olmak istemiyor 

Rapor ayrıca, Körfez İşbirliği Konseyi ülkelerinin İran konusunda farklı düşündüklerine dikkat çekiyor. Bundan daha önemlisi Katar ve Umman genellikle bağımsız davranıyorlar. Raporun yazarları, Körfez?de bulunan Şiiler?in Tahran?ın temsilcileri tabir edilmelerinin mümkün olmadığı sonucunu çıkarıyorlar. Çoğunluğu İslam Cumhuriyeti?ne dini çıkış noktasından hareket ederek sempati ve yakınlık besliyor, ancak bu hususu siyasi simülasyon konusu olarak görmüyorlar.


Haber Ara