Türkiye'nin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Dışişleri Bakanı Ali Babacan ve Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül tarafından temsil edileceği zirvede liderler, 'Karargah Reformu' olarak adlandırılan çalışmayı en üst düzeyde ele alarak inceleyecek.
İttifakın gelecek 10 yıllarda yeni güvenlik unsur ve tehditlerini nasıl göğüsleyeceğine ilişkin değerlendirmelerde bulunacak olan NATO Konseyinde devlet ve hükümet başkanları, 'Atlantik İttifakı Deklarasyonu' belgesinin yanı sıra bir ortak bildiri ve bir 'Afganistan Deklarasyonu' yayımlayacak.
ABD Başkanı Barack Obama'nın ilk defa katılacağı zirve sırasında ittifakın Arnavutluk ve Hırvatistan'ın katılımıyla genişlemesi, Fransa'nın askeri kanada dönüşü, yeni NATO genel sekreterinin belirlenmesine ilişkin temaslar, terörizmle mücadele, Rusya ile ilişkiler, NATO-AB ilişkileri gibi konular resmi veya gayrı resmi gündemde yer bulacak.
Fransa'nın Strasbourg, Almanya'nın Kehl ve Baden-Baden kentlerinde yapılacak NATO zirvesi, yarın akşam devlet ve hükümet başkanlarının, dışişleri bakanlarının ve savunma bakanlarının ayrı ayrı buluşacakları çalışma yemekleriyle başlayacak.
Zirve, cumartesi günü yayımlanacak ortak bildiriyle sona erecek.
NATO zirvesi sırasında yapılması ve bir kısmı şiddetten yana olan onbinlerce kişinin katılması öngörülen karşı gösteriler ve protesto hareketleri nedeniyle, Fransa ve Almanya'da 15'er bin polis ve güvenlik uzmanı görevlendirildi, olağanüstü önlemler alındı.
Strasbourg'da yaklaşık 30 stratejik öneme sahip binanın çevresinin bariyerlerle kapatıldığı, bu binalar arasında kongre ve basın merkezleriyle Amerikan heyetinin kaldığı Hilton otelinin de bulunduğu kaydedildi.
Fransa, zirve dolayısıyla daha önce Schengen Anlaşması gereği Almanya sınırında kaldırdığı vize denetimlerini 20 Mart ile 5 Nisan arasında yeniden yürürlüğe koymuştu.
NATO
Kuzey Atlantik İşbirliği Teşkilatı (NATO), Washington'da 4 Nisan 1949'da imzalanan antlaşma çerçevesinde oluşturulan, dünyanın en büyük ortak askeri savunma örgütü.
İlk aşamada 12 ülke (ABD, Belçika, Kanada, Danimarka, Fransa, İngiltere, İzlanda, İtalya, Lüksemburg, Norveç, Hollanda ve Portekiz) tarafından kurulan NATO'ya daha sonra Türkiye ve Yunanistan, onların ardından da Almanya, İspanya, Polonya, Macaristan, Çek Cumhuriyeti, Litvanya, Estonya, Letonya, Slovakya, Slovenya, Bulgaristan ve Romanya katıldı. NATO'nun üye sayısı, bu zirvede Arnavutluk ve Hırvatistan'ın da katılımıyla 28'e ulaşacak.
Başlangıçta 'Sovyet tehdidine karşı' kurulan ve bir 'savunma alanı' belirleyerek müttefikler arasında dayanışma ilkesini ön plana çıkaran NATO, Doğu Bloku'nun ve Varşova Paktının çökmesinin ardından 'kapsama alanını' genişletti, Kosova'dan Afganistan'a, Irak'tan Somali'ye çeşitli rol ve görevler üstlendi.
NATO antlaşmasının, 'Bir müttefike yönelik saldırı tüm müttefiklere yapılmış sayılır' ilkesine dayalı 5. maddesi, ilk defa 2001 yılında ABD'de 11 Eylül saldırıları çerçevesinde işlerlik gördü.
Genel merkezi 1966'den beri Brüksel'de bulunan NATO'nun Avrupa Kuvvetleri Komutanlığı (SHAPE) da Belçika'nın Mons kenti yakınlarında konuşlandırıldı.
İttifakın en yüksek siyasi karar organını Kuzey Atlantik Konseyi, askeri karar organını ise Askeri Komite oluşturuyor.
NATO'nun değişim sürecinde önemli tarih ve adımlar
Fransa'nın Strasbourg ve Almanya'nın Kehl ile Baden-Baden kentlerinde müttefiklerin devlet ve hükümet başkanlarını buluşturarak 21. zirvesini yapacak olan NATO, 'siyasi ve askeri dönüşüm süreci' çerçevesinde yapısal değişimini sürdürüyor.
Başlangıçta, 'Sovyet tehdidine karşı' üye müttefiklerin topraklarını 'savunma alanı' olarak belirleyen NATO, bu kavramı da değişim sürecinde eritiyor e 'ittifakın küresel rolü' tartışmalarda ön plana taşınıyor.
Kurulduğu 4 Nisan 1949 tarihinden bu yana büyümeyi, genişlemeyi ve yayılmayı hiç durdurmayan, önce savunma alanını genişleten, sonra bu alan dışı, küresel müdahalelere girişen NATO'nun bazı önemli tarihleri şöyle sıralanabilir:
4 Nisan 1949: Kuzey Atlantik Antlaşması, Washington'da 12 ülke (ABD, Kanada, Belçika, Danimarka, Fransa, İngiltere, İtalya, İzlanda, Lüksemburg, Norveç, Hollanda ve Portekiz) tarafından imzalandı.
18 Şubat 1952: İlk genişleme hareketi çerçevesinde Türkiye ve Yunanistan NATO'ya katıldı.
6 Mayıs 1955: Federal Almanya, NATO üyesi oldu.
13 Ağustos 1961: Berlin duvarı inşa edildi.
4 Mart 1966: General Charles de Gaulle, ABD ağırlığına karşı tavır koyarak Fransa'yı NATO'nun askeri kanadından geri çekti. Fransa, siyasi kanatta üye kaldı. NATO Genel Merkezi ve Avrupa Kuvvetleri Komutanlığı (SHAPE) 1967'de Paris'ten Belçika'ya taşındı.
12 Aralık 1979: NATO, nükleer silahlarını modernleştirme kararını alırken, 500 kadar orta menzilli Amerikan füzesinin Avrupa ülkelerinde konuşlandırılmasına da yeşil ışık yaktı.
30 Mayıs 1982: İspanya, NATO'nun 16. üyesi oldu.
9 Kasım 1989: Berlin duvarı yıkıldı. Bunu izleyen aylarda Doğu Almanya, Romanya ve Çekoslovakya'da komünist rejimler devrildi.
3 Ekim 1990: İki Almanya birleşti. Böylece, eski Doğu Almanya 'otomatikman' NATO üyesi oldu.
31 Mart 1991: Varşova Paktı feshedildi.
8 Aralık 1991: NATO, Roma zirvesinde 'yeni tehditlere karşı' önlem arayışlarına ve yapısal değişime başladı.
Haziran 1992: NATO'nun savunma alanından çıkarak 'barışı koruma' görevlerine katılımına yeşil ışık yakıldı.
Nisan 1993: NATO, BM kararlarının uygulanmasını sağlamak için Bosna hava sahasında operasyonlar başlattı.
10 Ocak 1994: İttifak, üye olmayan ülkelerle işbirliğini geliştirmek amacıyla Barış İçin Ortaklık (BİO) programını harekete geçirdi.
28 Şubat 1994: NATO ilk defa 'ateş açtı', Bosna üzerinde 4 Sırp uçağı, ABD F-16'ları tarafından düşürüldü.
10 Nisan 1994: NATO, ilk defa havadan karayı bombaladı. Amerikan F-16 savaş uçakları, Sırp cephelerini hedef aldı. Bu tarihten sonra birbirini izleyen NATO operasyonları Sırpları Bosna'da masaya oturttu.
16 Aralık 1995: NATO, savunma alanı dışında ilk kara operasyonunu başlattı. Bosna'da 60 bin askerli barışı koruma gücü (IFOR) harekete geçirildi.
17 Mayıs 1997: NATO ve Rusya arasında imzalanan işbirliği anlaşmasıyla Soğuk Savaş'a son verildi.
12 Mart 1999: Macaristan, Polonya ve Çek Cumhuriyeti NATO üyesi oldu.
24 Mart 1999: NATO, Kosova'da Sırplara karşı savaşa girişti. İttifakın hava operasyonları 78 gün sürdü. Sırplar bölgeden çekildi, NATO güvenliği üstlendi.
23 Nisan 1999: İttifak, 50. yaşını kutlarken, terörizmi kendisine yönelik tehditler arasına soktu.
12 Eylül 2001: ABD'de 11 Eylül saldırılarından sonra NATO antlaşmasının, bir üyeye yapılan saldırı tüm üyelere yapılmış sayılacağına ilişkin 5. maddesine ilk defa işlerlik kazandırıldı.
14 Mayıs 2002: NATO Konseyi, İzlanda'daki toplantısında, ittifakın 'yeni tehditler' karşısında kapsama alanını genişletmesine ve 'gereken her yerde müdahalede bulunmasına' yeşil ışık yaktı.
16 Nisan 2003: NATO, Afganistan'daki çok uluslu gücün (ISAF) yönetimini üstlendi.
2 Haziran 2003: NATO, Irak'ta 'kısıtlı bir rol' oynamayı kabullendi.
28 Haziran 2004: İstanbul zirvesinde Irak yönetimine destek kararı verildi, polis ve asker eğitimi başlatıldı. NATO bayrağı Irak'a sokuldu.
29 Mart 2004: İttifak, tarihinin en kapsamlı genişlemesini 7 yeni üyenin (Estonya, Letonya, Litvanya, Slovakya, Slovenya, Bulgaristan ve Romanya) katılımıyla gerçekleştirdi.
30 Temmuz 2006: NATO kontrolündeki Afganistan gücü ISAF, ülkenin tamamını kapsama alanına aldı.
2 Nisan 2008: Arnavutluk ve Hırvatistan'ın ittifaka 2009'da katılımına yeşil ışık yakılırken, Makedonya'nın üyeliği, Yunan vetosuyla askıya alındı.
Afganistan dosyası...
NATO üyesi 28 ülkenin devlet ve hükümet başkanlarını bir araya getirecek zirvede, Afganistan dosyası ayrıntılı olarak ele alınacak.
ABD'deki yeni Başkan Barack Obama yönetiminin Afganistan politikasının ön plana çıkacağı zirvede, Afganistan'daki gelişmelerin 'ittifaka daha fazla itibar kaybettirmemesi' için alınması gereken önlemler üzerinde bir kere daha durulacak.
NATO müttefiklerinden askeri yardım ve lojistik desteği artırmalarını isteyen Afganistan konusunda, 'kapsamlı stratejik plan' belirlemekten sürekli söz eden ittifak, zirve sonunda, 'Afganistan Deklarasyonu' yayımlayacak.
'Afganistan'daki bazı başarısızlıkların faturasının NATO'ya çıkarılmasının büyük haksızlık olduğunu' savunan diplomatlar, NATO'nun bu ülkede görev üstlenen pek çok uluslararası kurumdan sadece biri olduğuna işaret etmeyi sürdürüyor.
Afganistan'da güvenlik alanında, 'belirli bölgelerde belirli kırılganlıklar devam etse dahi' genelde düzelme olduğunu anlatan diplomatlar, 'Afganistan'ın kendine özgü koşullarından kaynaklanan sıkıntılara' işaret ediyor.
Afganistan'daki Taliban rejiminin çökmesinin ardından 2001 yılı sonunda düzenlenen Bonn Konferansında, geçici yönetime destek amacıyla 'BM Güvenlik Konseyi otoritesi altında görev yapacak gönüllü ülkelerin askerlerinden oluşan bir uluslararası koalisyon' şeklinde kurulan Afganistan'daki Uluslararası Destek Gücü (ISAF), 11 Ağustos 2003 tarihinden itibaren NATO tarafından yönetiliyor.
ISAF 40 kadar ülkenin 62 bin kadar askeriyle çalışmalarını sürdürürken, 'her şeyin yolunda gittiğini savunmak zor' itirafında bulunan NATO yetkilileri, basın ve kamuoyunun 'yanlış değerlendirmelerinden' yakınıyor, 'ISAF'ın görev tanımına iyi bakılmalı. Bu görev terörle mücadele değil, Afgan makamlarının güvenlik ortamını geliştirmesine katkı sağlamaktır' diyor.
Hedefi 'terörle mücadele' olan ABD'nin bazı operasyonlarda sivil kayıplara neden olmasının faturasının NATO'ya çıkarılmasının yanlış olduğu anlatılıyor.
İttifak bünyesinde yapılan yorum ve değerlendirmelerde, 'Sağlanmış güvenlik ortamı içinde Afganistan'ın yeniden imarını esas alan faaliyetler var. Karmaşa, istikrarsızlık, zor yaşam koşulları sıfırdan kalkınma gerektiriyor' ifadeleriyle NATO'nun daha ziyade güvenlik boyutunu ilgilendiren alanlarda ön plana çıktığı, daha etkin bir BM koordinasyonuna ihtiyaç olduğu uzun süredir belirtiliyor.
ISAF'a 900 kadar asker veren ve komutayı 2 defa üstlenen, 'NATO'nun en güçlü askeri birimlerine sahip olan üyelerinden biri' olarak nitelenen Türkiye'nin, Afganistan'da 'etkin ve tutarlı rol oynadığı' belirtiliyor.
Diplomatlar, 'Afgan halkının Türkiye'ye yönelik müthiş sevgi, saygı ve güveninden' de söz ediyor.
'Başarı sadece askerle olmaz'
NATO'nun Afganistan'da uzun süredir yaşadığı 'panik ve iktidarsızlık havasını' değerlendiren diplomatik kaynaklar, sadece askeri girişim ve müdahalelerle Afganistan sorununa çözüm getirilemeyeceğini sık sık tekrarlıyor.
Ülkenin yeniden imarına büyük özen gösterilmesi gerektiği, 'güvenliksiz ekonomik gelişme, ekonomik gelişmesiz güvenlik sağlanamayacağı, siyasi kanatta da herkesin elini taşın altına sokması gerektiği' söyleniyor.
NATO uzmanları, Afganistan'da polisin okuma-yazma bilmediğine, yeterli hapishane ve hakim bulunmadığına, adli sistemde reformlar gerektiğine değinirken, Afgan ordusunun eğitiminde olumlu gelişmeler bulunduğunu, ancak Taliban'ın elinde daha modern silahlar görüldüğünü anlatıyor.
Afganistan'da 'ulus devlet' kurulması için gerekenlerin yapılması, ekonomisinin yüzde 65'i narkotik üzerine kurulu bir ülkenin toparlanmasının zorlukları üzerinde duran uzmanlar, 'AB'nin de elini cebine atması lazım. Bu iş sadece silahla olmaz. İnsanların gönlünü kazanmak ve onlara bir hayat tarzı sunmak gerekiyor' diyor.
ABD Başkanı Barack Obama'nın Afganistan'a 21 bin asker takviyesinde bulunacaklarını açıklamasının ardından, bu ülkedeki şiddet eylemlerinin de artması endişesi bulunuyor.
ISAF sözcüsü Kanadalı general Richard Blanchette, Afganistan'da terör odaklarıyla mücadele etmek için asker sayısının yetersiz kaldığını, Obama'nın kararının memnuniyet verici olduğunu ve rahatlama getireceğini savunuyor.
NATO'nun Afganistan'da sadece geçen yıl 230 kadar askerini kaybettiği, bu yıl başından bu yana da 77 askerin öldüğü belirtiliyor.
NATO Genel Sekreteri Jaap de Hoop Scheffer, konuya ilişkin son açıklamalarında, 'NATO, Afganistan sorununu tek başına çözemez' derken, Afgan ulusal ordusunun ıslahı için yılda 2 milyar dolara ihtiyaç bulunduğunu söyledi ve askeri katkıda bulunmayan Japonya, Suudi Arabistan gibi zengin ülkelerden de maddi katkı istedi.
ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton da, Afgan ordusunda asker sayısının 2011 yılına kadar 80 binden 134 bine artırılacağını belirtiyor.
NATO zirvesinde, Afganistan konusunda somut işaretler ve irade beyanı bekleniyor.
NATO Zirvesi yarın başlıyor
NATO üyesi 28 ülkenin hükümet başkanlarını bir araya getirecek olan zirve, ittifakın 60. kuruluş yıldönümü çerçevesinde, 'kapalı bir aile toplantısı' havasında yapılacak.
17 Yıl Önce Güncellendi
2009-04-02 11:49:00
SON VİDEO HABER
Haber Ara