Araştırmalar, bebeklikten itibaren edinilen birçok alışkanlıkta annelerin büyük bir rolünün olduğunu ortaya koyarken çocukların yakalandıkları hastalıklarda da annelerin imzası olduğunu gözler önüne serdi. Uzmanlar, bir annenin üniversite yıllarına göre birkaç santim kısalmasının osteoporoz veya düşük kemik yoğunluğunun işareti olduğunu kaydederek, bu hastalıkların yüzde 50 ihtimal ile çocuklarda da görülebileceğini aktarıyor.
AVANTAJI NELER?
Diğer taraftan bir annenin ilerleyen yaşına rağmen hâlâ genç bir vücuda sahip olması da çocuğunun kambur ya da kalça problemleriyle karşılaşmayacağı anlamına geliyor. Annenin gözüne optik sinirlerde hasar veya retinanın incelmesi teşhisi konulması ise çocuğunun ciddi göz problemleriyle karşılaşabileceğinin habercisi olabilir. Uzmanlar, her iki rahatsızlığın da belirtiler görülmeden önce oluştuğu konusunda uyarıyor.
DERDİNİZİ ANLATIN
Annenin klinik depresyonu veya bunalımı varsa bu çocuğunu olumsuz etkiliyor. Sorunsuz bir annenin çocuğundan 3 kat daha depresyona eğilim artıyor. Bu durumda da uzmanlar şu önerilerde bulunuyor: 'Mutluymuş taklidi yapmayın. Arkadaşlarınıza veya ailenize kendinizi açmak ruh haline iyi gelir. Eğer iki haftadan uzun bir süre kendini hüzünlü, sıkıntılı, endişeli ve stresli hissederseniz davranış terapistine gidin.'
HAMİLELİĞİNİZ ONUNKİNE NE KADAR BENZİYOR?
Hamileliğiniz tamamen annenizinki gibi olmayabilir. Ancak dar kalça veya kalça kemiği müsait olmadığı için sezaryen olmuşsa bu doğumu zorlaştırabilir. Bunun dışında kanın pıhtılaşması sorunları, gebelik diyabeti veya yüksek kan basıncı ve idrarda yüksek protein değerleri de annenizden genetik yolla size de geçmiş olabilir. Risklerden biri annenizde varsa bir uzmanla bunun paylaşılması gerekir. Annenizin cildine nasıl baktığını ve kullandığı kozmetik ürünleri araştırın. Eğer annenizin cilt sarkıklığı fazlaysa retinoid kremi için bir reçete isteyebilirsiniz. Böylece kırışıklıkları azaltıp, deri hücrelerinin kanser oluşturmasının önüne geçebilirsiniz.