Haber Merkezi / TİMETURK
Gazeteci-Yazar Ali Bulaç'ın ?Göçün ve Kentin Siyaseti -MNP?den SP?ye Milli Görüş Partileri-? adlı son kitabı Çıra Yayınlarından çıktı. Bulaç yeni kitabında, 1969?da Prof. Necmettin Erbakan liderliğinde Milli Nizam Partisi (MNP)?yle başlayıp, bir koluyla Saadet Partisi (SP)?yle devam eden, diğer koluyla AK Parti?yle peşpeşe iki defa iktidar olan siyasi çizginin hikayesini konu ediniyor.
İslamcı Yazar Ali Bulaç kitabın önsözünde şu ifadelere yer veriyor: 'Bu topraklar üzerinde yakın tarihte verilen mücadelenin henüz tarihi yazılmadı. Son iki yüz sene içinde İslam dünyası büyük ve büyük olduğu kadar acılı tecrübeler yaşadı. Sadece askeri ve siyasi bağımsızlığımızı kaybetmekle kalmadık, bizi öznesi olmadığımız bir tarihin içine katmaya çalışan dış dinamikler karşısında kişiliğimizi ve kimliğimizi de kaybetmekle karşı karşıya geldik. Zaman içinde anladık ki, askeri ve siyasi bağımsızlık ne kendi başına yüceltilecek bir değerdir ne yeterdir. Bağımsızlığı, kendi içine kapanma, dış dünyadan kopma, başkalarıyla inter-aktif ilişkilerden kaçma şeklinde anlamak hatadır. Özne olmayı, şahsiyeti geliştirme süreçlerini işletmeyi amaçlayan bağımsızlığı geriden besleyen başka zenginlikler, dinamikler olması lazım ki, bunlar da büyük ölçüde din, felsefe, sanat, epistemoloji, ahlaki güç ve beşeri-toplumsal özgüven duygusudur.
Her sorumlu entelektüel, insan teki varlık gibi toplumun da nereden gelip nereye gittiğini araştırmak zorundadır. Sosyo-kültürel olarak yakın tarihimizin belli başlı köşe taşı İslamcılıktır. 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren epsitemolojik, ahlaki, toplumsal ve siyasi akımlar koleksiyonu şeklinde ortaya çıkmış bulunan İslamcılık, hala kimi zaman açık kimi zaman örtük bir biçimde sosyo-politik değişme dinamiklerini etkilemeye, belirlemeye devam etmektedir. Aktörlerin zaman içinde şu veya bu gerekçe ile kimlik değişimine gitmeleri veya geçmişleriyle aralarına mesafe koymaları bu vakıanın ortadan kalktığı anlamına gelmez. Her sorumlu insan gibi benim de belli başlı ilgi alanlarımdan biri yaşadığımız büyük tecrübenin bu yönü üzerine dikkat çekmeye çalışmaktır.
Elinizdeki çalışma ?Sülasiye? adı verilen üç aşamalı bir çalışmanın ikincisidir.
Sülasiyenin ilk çalışması ?İslamcıların Üç Nesli? olarak düşünüldü. İlk nesil 1856-1924, ikinci nesil 1950-1997, üçüncü nesil 1997 ve sonraki politik ve toplumsal gelişmelerin aktörlerinden ibarettir. 20. yüzyılın ikinci çeyreği İslam dünyası için sömürgeciliğin devamını ifade ediyordu. Türkiye?de ise tek parti dönemi başlamış, bu özelliğiyle İslamcılık ?fetret dönemi?ne girmiş bulunuyordu. Çalışma çapraz gelişmeleri, altüst oluşları, geri çekilişleri ve ileri hamleleri konu edinmektedir.
?Göçün ve Kentin Siyaseti ?MNP?den SP?ye Milli Görüş Partileri-? başlığı altında 1969?da Prof. Necmettin Erbakan liderliğinde Milli Nizam Partisi (MNP)?yle başlayıp, bir koluyla Saadet Partisi (SP)?yle devam eden, diğer koluyla AK Parti?yle peşpeşe iki defa iktidar olan siyasi çizginin hikayesini konu edinir. Bu çalışmanın ikinci kitabı ?Göçün ve Kentin İktidarı ?Milli Görüşten Muhafazakar-Demokrasiye AK Parti-? adını alacaktır. Her iki kitapta, yine çapraz bir biçimde sosyolojik temel gelişmeleri takip ederek Milli Görüş hareketinin Türk siyasetini ve Türk siyasetinin Milli Görüş partilerini nasıl etkilediğini anlatmaya çalıştık. Türkiye?nin yaşadığı tecrübe hem İslam dünyası için önemli bir kaynak hem ?Batı-dışı modernleşme? için yol gösterici bir zenginliktedir.
Sülasiyenin üçüncü kitabı ?Din, Kent ve Cemaat?tir. Bu çalışma, isminden de anlaşılacağı üzere, 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren başlayan büyük göç hareketinin yeni kent ortamında ortaya koyduğu yapılar ve kendine özgü açtığı sosyal mecranın anlaşılmasını hedeflemektedir. Bu olayda Fethullah Gülen, söz konusu toplumsal pratiğin somut örneğidir. Yedi bölümden teşekkül eden kitabın ilk üç bölümü nispeten teorik bir zeminde din, kent ve cemaat fenomeni üzerinde durur; son dört bölüm ise Fethullah Gülen?in hayatı, açtığı mecra ve gelişme potansiyelini ele alır. (Bkz. ?Din, Kent ve Cemaat ?Fethullah Gülen Örneği-? Ufuk Yayınları, İstanbul, 2008.)
Sülasiye kapsamında yapılan çalışmalar gündelik olaylar eşliğinde siyaset sosyolojisinin imkanlarından yararlanılarak yapıldı. Dolayısıyla yöntemin salt akademik ve bilimsel olmadığını ayrıca belirtmeye gerek yok. Ancak belli bir disiplin ve kurallara riayet edilmiş bulunmaktadır. Bunun ?bir tür yeni bir yöntem (metodoloji)? olduğunu söylemek mümkün. Kitabı okuyanlar hem üzerinde seyredilen dönemi yakından takip etme, hem olayların fikri ve politik anlamlarını bir arada kavrama imkânına sahip olurlar. Bu yöntemin ne kadar başarılı olduğunu veya iyi sonuç verip vermeyeceğini zaman içinde göreceğiz. Çaba bizden, başarı Allah?tandır!..'
Çıra Yayınları'ndan çıkan kitabı istemek için tıklayın:
www.cirayayinlari.com
Çıra Yayınları Tel: 0212 635 99 19