Ergenekon davasıyla ilgili hazırlanan ikinci iddianamede, darbe isteği içerisinde olan isimlerin başında gelen Emekli Orgeneral Şener Eruygur?un, cumhurbaşkanlığı seçimleri dahil her türlü demokratik teşebbüse karşı olduğu belirtiliyor.
Şener Eruygur
Ergenekon Terör Örgütü?nün faaliyetleriyle ilgili hazırlanan ikinci iddianamede çarpıcı iddialar birbiri ardına yayınlanıyor. Ergenekon?un faaliyetlerinin ayrıntılarıyla anlatıldığı iddianamede, Emekli Orgeneral Şener Eruygur?un seçim gibi her demokratik girişimde iradeye karşı çıktığı anlaşıldı. Eruygur?un başkanı olduğu Atatürkçü Düşünce Derneği?nde (ADD) ele geçirilen belgelere dayandırılarak hazırlanan iddianamede, emekli generalin halk iradesine karşı gizli ve illegal faaliyetler de yürüttüğü belirtildi. Eruygur?un, 22 Temmuz seçimlerinden sadece 3 gün sonra ?2007-2008 Eylem Planı? hazırladığı ortaya çıktı. ?Şener Eruygur? imzalı metinde Ulusal Birlik Platformu isimli oluşumun, Cumhuriyet mitingleri başta olmak üzere düzenlenecek etkinliklerle mevcut düzenin korunması gibi icraatlarda bulunduğu belirtiliyor.
SEÇİM ÖNCESİ MİTİNGLER
Eylem planında bugünkü yerel seçimler de bulunuyor. Örgüt, 29 Mart?tan önce ?laik cumhuriyet mitingleri? planlıyormuş. Metinde, ?Strateji ve Uygulama Esasları? başlığı altında özetle şu ifadeler kullanılıyor: ?22 Temmuz seçimlerinden çıkarılacak sonuçlar müteakip dönemdeki çalışmalarımıza yansıtılmalıdır. Mart 2009?da yapılacak yerel seçimler, her türlü hazırlık ve icraatımız için belirleyici faktördür. Merkezî sağda güçlü bir oluşumun sağlanması ve bunu desteklememiz önem arz etmektedir. Yerel seçimde sol ve sağ partiler arasında ?ittifak? halinde seçimlere girilmesi düşünülmesi gereken en önemli konulardan biridir.?
CUMHURBAŞKANINA ?HAYIR?
?Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi? ile ilgili referandumda ?Hayır? oyu kullanılması için faaliyet icra edilmesi gerektiği belirtiliyor. 29 Mart 2009 yerel seçimleri öncesi yapılacaklarla ilgili en ilginç ayrıntılar ise Şener Eruygur bölümünde yer alıyor. İddianameye göre Şener Eruygur ve Hurşit Tolon, Tuncay Özkan?a ?Biz Kaç Kişiyiz? platformunu kurdurdu. Özkan, Eruygur ve Tolon?un talimatıyla bu kez platformla ikinci ?Laik Cumhuriyet? mitingleri başlayacaktı. Özellikle Şubat 2008?de bu faaliyetlerin yoğunlaştığı telefon görüşmelerinde ortaya çıktı.
Darbe zor ama korkutabiliriz...
Ergenekon sanığı Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay?a ait belgelere göre, Emekli Orgeneral Eruygur dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman ve Genelkurmay Adlı Müşaviri Erdal Şenel ile 58. Hükümet?in kuruluşu öncesinde psikolojik faaliyetler yürütmüş. ADD?de ele geçirilen belgelerde, vatandaşların seçimlerde nasıl yönlendirileceği anlatılıyor. 22 Temmuz 2007 seçiminde kullanıldığı düşünülen rehberde, ADD görevlilerine kahvehaneleri dolaşarak halkı ?mutlaka oy kullanılması, din istismarcılığı yapan hiçbir partiye oy verilmemesi, eğer oy vereceği partinin Meclis?e girme ihtimali zayıf ise bu durumda oyunun boşa gitmemesi için bir değerlendirme yapılması? şeklinde yönlendirme talimatı veriliyor. Ayrıca Balbay?ın notlarında Eruygur şu cümleleri kullanıyor: ?Şimdi darbe olmaz. 28 Şubat benzeri durum da zor. Artık tecrübe kazandılar. Ama yapılacak şu, korkutup yerlerinde tutmak, kendi hedefleri bakımından bir şey yapamayacakları bir yerde tutmak. Bunu yapmaya çalışacağız.?
Emekli Albay Atilla Uğur PKK?lıları infaz ediyordu
Ergenekon iddianamesinde, emekli Albay Atilla Uğur?un, PKK?lı olduğu söylenenleri başından vurarak infaz ettiğine dair çarpıcı iddialar yer alıyor.
Emekli Albay Hasan Atilla Uğur, Emekli Orgeneral Hurşit Tolon?la birlikte gözaltına alınmıştı.
Ergenekon soruşturmasının ikinci iddianamesinde, muvazzaf olduğu dönemde Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Başkanlığı Teknik İstihbarat Daire Başkanı olarak görev yapan Emekli Albay Hasan Atilla Uğur hakkında çarpıcı iddialar yer alıyor. Uğur?la ?Aydost? kod adlı gizli şahit, Uğur?un korucu ve PKK itirafçılarından oluşan bir ekip kurduğunu, PKK?lı olduğu söylenenleri başından vurarak infaz ettiğini anlattı. Emekli Orgeneraller Şener Eruygur ve Hurşit Tolon?la birlikte gözaltına alınan Atilla Uğur?un, iddianemede örgütün yöneticilerinden biri olarak sayıldığı kaydedildi.
FİŞLEMELER YAPMIŞ
Uğur?un ?silahlı terör örgütü yönetmek?, ?hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek?, ?Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek? gibi çok sayıda suçtan iki kez ağırlaştırılmış müebbet ve 39 ila 63 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması isteniyor. İddianameye göre, diğer asker şüphelilerde olduğu gibi Uğur?da da AKP?li bakanlar, milletvekilleri, bürokratlar ve çok sayıda kişiye ait fişlemeler bulundu. Uğur?la ilgili bölümde dikkat çeken ifadelerden biri ?Aydost? isimli gizli tanığa ait. Gizli tanık ifadesinde, Uğur?un korucu, itirafçıları kolluk kuvvetleriyle görüştürmek istemediğini, görüşenlere de işkence yaptığını anlattı. Bir dönem Uğur?la birlikte çalışan Aydost, korucu başı Abdurrahman K.?nın, şüpheli Hasan Atilla Uğur? un bir numaralı adamı olduğunu, bölgede PKK?nın korkulu rüyası haline geldiğini belirtti.
SİLAH KAÇAKÇILIĞI...
Susurluk döneminde de adı geçen Osman Gürbüz?ün sürekli Uğur?un yanında bulunduğunu, Gürbüz?ün MİT görevlisi olduğunu düşündüklerini ve Uğur?un Osman Gürbüz?e silah hediye ettiğini belirtiyor.
Aydost?un ifadelerine göre Atilla Uğur, bölgedeki silah kaçakçılığına da göz yumuyordu. İddianemede Uğur?un darbe planları içinde yer alan askerlerden biri olduğu da belirtiliyor. Bir telefon konuşmasında Uğur, X diye kodlanan başka bir kişiye Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra hükümetin ?erken seçim? kararı aldığını belirterek, ?... haberin olsun erken seçim net olarak kararı alınacak yani bugün bunu gazeteci mazeteci hiç kimse bilmiyo içerden aldığım haber. Bizimde elimizi biraz çabuk tutmamız lazım. Ülke adına ne yapacaksak biraz ivedi düşünmemiz lazım yani senle, oturup istişaremizi yapmamız lazım abi? diyor. Başka bir görüşmedeyse Uğur, A. A. isimli bir kişiye ?Her şey 2009?a göre biz ayarladık ondan sonra... 2009?da görelim mevlam neyler neylerse güzel eyler? diyor.
Darbe için en çok Eruygur ve Fırtına baskı yapıyor
Hava Kuvvetleri eski Komutanı İbrahim Fırtına
Ergenekon?un ikinci iddianamesinde, Deniz Kuvvetleri eski Komutanı Emekli Oramiral Özden Örnek?e ait olduğu iddia edilen günlükte; darbe planlarının mimarının dönemin Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur ile Hava Kuvvetleri Komutanı İbrahim Fırtına olduğunu belirtiyor. İddianamenin 260?ıncı sayfasında Örnek?in, notunda, ?Şener ve havacı (İbrahim Fırtına) bu konuda çok bastırıyorlar. Şener?in adeta aklından çıkmıyor, iki kelimede bir bunu söylüyor. Havacı da keza öyle? sözleriyle, Şener Eruygur ile İbrahim Fırtına?nın hükümete yönelik bir darbe yapılması konusunda ısrarcı olduklarını ifade ediliyor.
İddianamenin 262?nci sayfasında da yine günlükteki nota göre, Örnek?in şu sözleri yer alıyor: ?Genelkurmay Başkanı?nı görmeye gittim. Benden önce Hava Kuvvetleri Komutanı ile görüşmüştü. TSK?da bölünmüş bir görüntü olduğunu ve bazı davranışların çok kötü değerlendirmelere neden olduğunu anlattı. Bizim yaptığımız bazı girişimler ve bilhassa Jandarma Genel Komutanı?nın girişimlerinin hemen hepsinden haberi vardı. Jandarma Genel Komutanı?nı nedense hedef olarak almıştı ve bütün belgeler elimde, bunları devletin arşivlerine geçireceğim. Bu tarihi bir görevdir. Şener?in yaptıkları yetkisini aşmaktır. Kendi tesislerinde eski meclis başkanı ve rektörler ile de görüşme yapmış. Bunları nasıl yapar...?
Gazi?de kahvehaneyi TARAYAN BENDİM
Osman Gürbüz
İkinci iddianamede, Ergenekon operasyonu kapsamında geçtiğimiz yıl gözaltına alınan DHKP-C kökenli itirafçı Osman Gürbüz hakkında ilgi çekici iddialar yer alıyor. İddianamede, 1995 yılı mart ayında İstanbul?un Sultangazi ilçesi?ne bağlı Gazi Mahallesi?nde gerçekleşen ve 17 kişinin öldüğü provokatif eylemlerde ilk kurşunu sıktığını, ?Küçük Hacı? kod isimli Osman Gürbüz?ün itiraf ettiği kaydediliyor. Gazi Mahallesi?ndeki üç kahvehane ve bir iş yerinin kimliği belirsiz kişilerce otomatik silahlarla tarandığı olaylarla ilgili Gürbüz?ün çevresine gururla, ?Gazi katliamındaki ilk kurşunu ben sıktım. Kahve taramalarını da ben yaptım? şeklindeki ifadeler yer alıyor. Antalya?da gözaltına alınan ve İstanbul?da sorguya alınan Osman Gürbüz?ün, poliste kabarık bir sabıka kaydı da bulunuyor. Adı birçok faili meçhul olaya, gasp ve cinayete karışan Gürbüz, tecavüz ve polisle çatışma gibi suçlardan da yargılanıyor.
ADI SUSURLUK?TA DA VAR
Kamuoyunda ?Yeşil? olarak bilinen Mahmut Yıldırım?la aynı ekipte yer aldığı öne sürülen Osman Gürbüz?ün uzun süre ?Küçük Hacı? kod adını kullandığı belirtiliyor. Gürbüz?ün adı Susurluk Araştırma Komisyonu Raporları?nda yer aldı. Meclis Susurluk Araştırma Komisyonuna bilgi veren eski MİT Kontr Terör Başkanı Mehmet Eymür, Osman Gürbüz?ün, çetenin Kocaeli?ndeki faaliyetlerini yürüttüğünü öne sürmüştü.
Başbakan?a suikast için MOSSAD timi
Soner Yalçın
Ergenekon dosyasıyla ilgili ikinci iddianamede eski milletvekili Turhan Çömez?e ait bir elektronik posta belgesinde, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan?a MOSSAD ajanlarınca suikast hazırlığında bulunulduğu da iddia ediliyor. İddianamede yer alan elektronik postaya göre, Gazeteci Soner Yalçın?ın, Ankara?da faili meçhul bir cinayet sonucu öldürülen Emekli Binbaşı Cem Ersever?le görüştüğü kaydediliyor. E-postada, Başbakan Erdoğan?ı öldürmek için MOSSAD ajanlarından oluşan 10 kişilik suikast timinin hazırlandığı iddia ediliyor. Elektronik postanın aynı zamanda eski MİT?çi Mehmet Eymür, Ergenekon sanıklarından Güler Kömürcü?nün elektronik posta adreslerine gönderildiği Emniyet tarafından da tespit edildi. Belgede, ?Kasım aylarında Rusya Derin Devleti?nin 2 numaralı ismi ?Dugin? ile görüştü. Dugin, Doğu Bey?e 3 çok gizli dosya verdi. 1. Amerikan Derin Devleti, 2. NATO, 3. Çin Devleti? şeklinde bilgiler sıralanıyor. Doğu Perinçek?in 1990?lı yıllarda çok gizli mektuplar aldığından da bahsedilen postada, bazı mektupların o dönem Aydınlık Ankara Bürosu?nda bulunan Soner Yalçın?a geldiği belirtiliyor. Aydınlığa gelen mektupları Soner Yalçın?ın Perinçek?e bildirdiği şöyle anlatılıyor: ?Soner Yalçın kontrgerillanın içindeki Ahmet Cem Ersever ile görüşmek için araya adamlar koyarak sonunda Ersever?le yüz yüze görüştüler. Ersever bölgedeki kontrgerilla faaliyetlerinin ancak yüzde 15?ini anlattı.?
Ahmet Cem Ersever
Darbe sonrası Başbakan Ağar mı olsun Uzan mı?
Ergenekon ikinci iddianamesine giren belgelerde; 2003 - 2004 arasında yapılacağı iddia edilen darbe sonrası iktidara, DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar ile Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan?ın getirileceği yazılmış
Ergenekon ikinci iddianamesinin ayrıntıları ortaya çıkıyor. İddianamede şüphelilerin 2003 - 2004 arasında yapacağı iddia edilen darbe, üç ana aşamada gerçekleşecekmiş. Delil niteliğindeki belgelere göre Jandarma Genel Komutanlığı bünyesinde kurulan Cumhuriyet Çalışma Grubu, darbe zeminini hazırlayacak, ?Sarıkız?, ?Ayışığı?, ?Yakamoz? kodlu planlarla darbe yapılacak, ?Eldiven? planına uygun olarak cunta devleti kurulacakmış. İddianamede emekli orgeneraller Şener Eruygur ve Hurşit Tolon?un da bulunduğu şüphelilerin, darbeden sonraki siyaset ve asker yapılanmasını tasarladığı öne sürülüyor.
MEHMET AĞAR BAŞBAKAN
İddianamede yer alan ?CÇG Devre Raporu - 6? başlıklı belgede, dönemin DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar?ın desteklenmesi isteniyor. Ayrıca DYP kökenli, 55 AK Parti milletvekilinin seçimlerden önce DYP?ye transfer edilmesi gerektiği belirtiliyor.
Şüpheliler İsmail Yıldız ve Levent Ersöz, 22 Kasım 2003?te yaptıkları telefon görüşmesinde iktidara kimin gelmesi gerektiğini görüşüyor. Yıldız, iktidara Ağar ile Genç Parti?nin Genel Başkanı Cem Uzan?ı uygun gördüklerini söylüyor. Yıldız, bu konuşmada, Uzan ve Ağar hakkında ?Sonuçta her ikisi de kontrolsüz güç paşam. Cem parasına bakar, keyfine bakar. Cem?in en ufak bir milli düşüncesi yoktur, babasının belki olabilir. Ama dolar bütün milli düşünceleri yumuşatabiliyor? diyor.
HEDEF ÖZKÖK?ÜN İSTİFASI
Darbe planı belgelerinde ?Üst kademenin şekillendirilmesi? başlığı altında ?En üst düzeydeki konseyin belirlenmesi? , ?Danışmanların belirlenmesi? bölümleri yer alıyor. Bu belgelerde 1?inci ve 2?nci ordu komutanlarının by-pass edilerek, yerlerine kurmay başkanların seçileceği anlatılıyor.
İddianamede Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök?ün istifa ettirilmesinin esas amaç olduğu anlatılıyor. Planda Özkök istifa ettirildikten sonra yerine Aytaç Yalman?ın, Kara Kuvvetleri Komutanlığı?na ise Yaşar Büyükanıt yerine Jandarma Genel Komutanı Mehmet Şener Eruygur?un geçeceği yazıyor.
Plana göre bir yıl içinde yeniden görev değişimi yaşanacak, Kara Kuvvetleri Komutanlığı?na Hurşit Tolon, Genelkurmay Başkanlığı?na ise Şener Eruygur getirilecekmiş. İddianameye göre, darbe gerçekleşirse Hava Kuvvetleri Komutanlığı?na Orgeneral İbrahim Ertuna atanacakmış. Jandarma Genel Komutanlığı?na bağlı Jandarma İstihbarat Daire Başkanlığı?na emekli Tuğgeneral Levent Ersöz?ün getirilmesi, emekli Albay Hasan Atilla Uğur?un ise bu bölümde teknik dinlemenin başında olması planlanmış.
AK Partili vekiller tek tek fişlenmiş!
İddianamede, Ergenekoncuların AK Partili bakan ve milletvekillerini fişledikleri ortaya çıktı
Levent Ersöz
Ergenekon sanıkları Levent Ersöz ile SESAR araştırma şirketinin sahibi İsmail Yıldız?ın görüşmelerinde AK Parti?yi bölmenin detayları yer aldı. Ersöz?le görüşen Yıldız?ın ?Beş tane milletvekili paşam, beşi geçecek, iki tane Isparta milletvekili, iki tane Muğla milletvekili, bir tane İstanbul milletvekili, benim temas halinde olduğum 15 tane milletvekili var. İlk aşamada beş transfer gerçekleştirebilecek durumdayız, ondan sonra parça parça diğerleri? dediği kaydedildi. Kimin ne karşılığında AK Parti?den ayrılacağı konusunda çalışma yaptıklarını Ersöz?e aktaran Yıldız?ın ?Çalışmalar önemli ölçüde tamamlanmak üzere? dediği iddianamede yer aldı. Araştırma şirketi sahibi Yıldız?ın AK Parti için yaptığı anketleri aslında Ergenekon için yaptığı da ortaya çıktı.
PARTİDEN KOPARMA ÇABALARI
Ersöz?e AK Partili milletvekillerinin partiden nasıl kapartılabileceğine ilişkin çalışma yaptıklarını anlatan Yıldız?ın ?368 milletvekili var zaten AK Parti?nin. Ben bu 368 milletvekilinin 368?i ile de ilgili dosya hazırladım. Ve sorduğumuz soru; AK Parti?den kopar mısınız? Niçin koparsınız? Neden koparsınız? Ne zaman koparsınız? Hangi şartlar altında koparsınız? Ve ne istersiniz? Cevap; 280 milletvekili AK Parti?den tabii ki kopabilirim diyor, bunlar devletle çatışmaya devam ederse, bunlar Türkiye?yi iyi idare edemezse ve ekonomik kriz çıkarsa, Güneydoğu ile ilgili baskılar artarsa, Kıbrıs?la ilgili taahhütleri artarsa bu zafiyetlerde kopabiliriz diyor? dediği aktarıldı.
Emekli orgeneral Hurşit Tolon?un bilgisayarında ele geçirilen belgede ise AK Parti?li bakan ve milletvekilleriyle ilgili özel fişleme dosyaları bulundu. Tolon?un bilgisayarında AK Parti?li birçok bakan ve milletvekili ile ilgili ?Kimdir??, ?Kimlik Bilgileri? ve ?Siyasi ve Dini Görüşlerine? ilişkin bilgilerin bulunduğu ortaya çıktı.
Yeni kurulacak partinin başına Sabih Kanadoğlu gelecekti
Sabih Kanadoğlu
Ergenekon?un tutuklu sanıklarından Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Mustafa Özbek?in, Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay?dan kurmayı planladıkları partinin liderliği için Sabih Kanadoğlu?na teklif götürmesini istediği ortaya çıktı. Ergenekon?un ikinci iddianamesine giren Özbek ve Balbay?ın telefon diyalogları örgütün AK Parti kapatıldıktan sonra iktidara gelecek yeni parti için hazırlık yaptığını gösterdi. 8 Haziran 2008 tarihinde saat: 21.37?deki görüşmede Özbek, Balbay?a şöyle diyor: ?Eee Ufuk?la (Söylemez) Hasan (Ünal) hoca geldi bana, işte oturduk görüştük. Ufuk ?eee bizim bu hareketin şeyin liderliğini Hasan Hoca?ya verelim? dedi. ?Nasıl? dedim. ?Nasılı yok? dedi ?Yani Hasan Hoca yürütsün, yabancı dili de var? dedi. Ondan ben dedim ki ?Yav biz ekibimiz var, takımımız var yani biz ekip insanıyız. Yani bunlarla oturup görüşmemiz lazım? dedim. Dolayısıyla şimdi dolayısıyla ikisi seninle beraber diyorlardı ya. Yani ben onları sen bizim takımdan değilsiniz dedim.?
TOLON?DAN ÖZBEK?E: LİDER SENSİN
Balbay ise Özbek?e ?Tabi yani o ona gelir yani, biz yani bizim iç kabinemizde siz yoksunuz demek yani sizin dışınızda bi iç kabinemiz var demek yani? diyor. Özbek ise Balbay?a emekli Orgeneral Hurşit Tolon?la yaptığı görüşmeyi anlatarak kendisine ?Lider sensin? dediğini aktarıyor.
Kurulacak siyasi partiye lider arayışıyla ilgili Özbek ve Balbay?ın fikir alışverişi 14 Haziran 2008?deki görüşmede de sürüyor. Özbek Balbay?a liderlik için bazı isimleri soruyor. Balbay Doç. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu, Prof. Dr. Hasan Ünal gibi isimlere akademisyen oldukları gerekçesiyle karşı çıkıyor. Özbek, Balbay?dan Sabih Kanadoğlu?na teklif götürmesini istiyor. Balbay da ?Kanadoğlu güven veren biri. Bir konuşayım başkanım? diyor. Özbek ?Mitinglerde de konuşabilirse mesele yok. Hoş Demirel konuşarak mı aldı. Mitingte konuşmayı bilmiyordu? şeklinde konuşuyor.
İLHAN SELÇUK telefonunun dinlendiğini biliyordu
İddianamede yaptığı çok sayıda telefon görüşmesi deşifre edilen Cumhuriyet Gazetesi İmtiyaz Sahibi İlhan Selçuk, darbe hazırlıklarını itiraf ediyor.
Cumhuriyet Gazetesi İmtiyaz Sahibi İlhan Selçuk?un çok sayıda kişiyle yaptığı telefon görüşmeleri Ergenekon?un ikinci iddianamesine girdi. Görüşmelerde dinlendiğini bildiğini söyleyen ve sürekli küfür eden İlhan Selçuk darbe hazırlıklarını itiraf ediyor. Savcılar iddianemede bu duruma şöyle yer verdi:
?Bu görüşmede sanık İlhan Selçuk?un telefonların dinlendiğini bile bile hem dinleyen kamu görevlilerine hakaret ettiği, hem de istediğiniz kadar dinleyin biz bir plan yaptık derinden bir operasyon yaptık hem hükümeti devireceğiz hem de hükümet direnmeye kalkarsa ordu hazır kuvvet olarak bekliyor diyerek kapatmadan (AK Parti hakkındaki kapatma davası) sonra oluşacak kaos ortamı sebebiyle Türk Silahlı Kuvvetlerinin haklı müdahale gerekçelerinin ortaya çıkacağını açıkça söylemekte ve geçmişte de kendisinin bu tür konulardan tecrübesinin olduğunu, bu hususları mahkeme zabıtlarına da yazdırdığını söylemektedir.?
BAZILARI DİNLENDİĞİNİN FARKINDAYDI
İddianamede sanıkların dinlemeye karşı aldığı tedbirler de yer verildi. Savcılar şüphelilerin, örgütün anayasasını teşkil eden ?Ergenekon? dokümanı ve sivil yapılanmanın temelini oluşturan ?Lobi? dokümanındaki gizlilik prensiplerine bağlı hareket ederek telefon dinlemelerine karşı tedbir aldıklarını ve ?kod? isim kullandıklarını tespit etti. İddianameye göre sanıklar dinlemeye karşı bazen jammer kullandı. Bazen de dinlendiklerini belli eden sanıklardan Tuncay Özkan ile Kerimcan Kamal?le bir konuşmasında dinleyen görevliye hitaben ?Telefonun tellerine kuşlar mı konar?? diyor. Kamal ise ?Dinleyenlere ithaf olunur? karşılığını veriyor.
Tuncay Özkan
(Türkiye)