'Ergenekon' soruşturmasının ikinci iddianamesinde, sanıklardan Tuncay Özkan'ın, 'AK Parti, MHP ve CHP'nin mevcut yönetimlerine yönelik dezenformasyon faaliyetleri yaptığı, CHP yönetimini ele geçirmeye çalıştığı, fakat tüm çalışmalarına rağmen başarılı olamayınca, bu kez de yeni bir siyasi parti kurma çalışmalarına girdiği' ileri sürüldü.
İddianamede, örgütün temel belgelerinden 'Ergenekon' dokümanında, kendi medya kuruluşlarını oluşturma ve diğer medya kuruluşlarını kontrol altına almak gerektiğinin belirtildiği kaydedildi.
Bugüne kadar yapılan soruşturmada da örgütün bu yöntemi çok iyi bir şekilde kullandığı, bu yöntemi hayata geçirmek için ayrıca örgütsel dokümanlar hazırladığı ve bu dokümanlar doğrultusunda faaliyetlerini gerçekleştirdiğinin görüldüğü anlatılan iddianamede, şöyle denildi:
'Bu çerçevede şüpheli Tuncay Özkan'ın örgütün amaçları doğrultusunda kullanabileceği televizyon kanalı kurulması, satın alınması konularında yoğun çaba sarf ettiği, pek çok görüşme yaptığı, başka kişilerin televizyon kurması ve satın alması konusunda yardımcı olduğu, yöneticisi olduğu dönemde Kanaltürk televizyonunun yayın politikasını örgütün amaçları doğrultusunda yönlendirme gayreti içerisinde bulunduğu, bir kısmı idari yargıda yargılama konusu olmakla birlikte, televizyonunu ayakta tutabilmek için izah etmekte zorlandığı para ilişkileri içerisine girdiği tespit edilmiştir.'
İddianamede, Tuncay Özkan'a yönelik yapılan teknik takip çalışmalarında, kendisinin telefonlarının dinlendiği yönünde endişeler taşıdığı, dinlemelere karşı tedbirler geliştirdiği ve çevresini bu konuda uyardığı kaydedildi.
'Siyaset dünyasına yön verilmesi'
'Ergenekon terör örgütü'nün hedefine ulaşmak için kullandığı yöntemlerden birinin, siyaset dünyasına yön verilmesi olduğu ve bu çerçevede, kendileri gibi düşünmeyen ve istedikleri yönde hareket etmeyen siyasileri etkisizleştirmek, siyasi faaliyet alanının dışına çıkarmak için dezenformasyon yöntemlerini uygulamayı kararlaştırdıkları ileri sürülen iddianamede, 'Tuncay Özkan'ın, AK Parti, MHP ve CHP'nin mevcut yönetimlerine yönelik dezenformasyon faaliyetleri yaptığı, hatta CHP yönetimini ele geçirmeye çalıştığı, fakat yaptığı tüm çalışmalara rağmen başarılı olamayınca, bu kez de yeni bir siyasi parti kurma çalışmalarına girdiği görülmüştür' denildi.
İddianamede, Özkan'ın, 'Ergenekon silahlı terör örgütü'nün faaliyeti çerçevesinde diğer örgüt mensupları ile sık sık görüşmeler yaptığı, bunlardan Levent Ersöz ile yaptığı görüşmeye ait 'gizli' ibareli yazı metninin ADD'de yapılan aramada ele geçirildiği ifade edilerek, şöyle devam edildi:
'Bu belgeye göre Tuncay Özkan'ın, görüştüğü Levent Ersöz'e, o tarihteki siyasi ve ekonomik gelişmelerle, medya organlarının yapısı ve kadroları ile ilgili ayrıntılı açıklamalarda bulunduğu, Ersöz'ü, bir üst makama brifing sunar şekilde bilgilendirdiği, bu görüşmede örgütün amaçları doğrultusunda yayın yapması için yöneticisi olduğu yayın grubu içerisindeki faaliyetleri, medya grupları hakkındaki çalışmaları hakkında bilgi sunduğu, elde ettiği istihbari bilgileri aktardığı, bu bilgileri aktarırken Ersöz ile ortak bir strateji belirleme, diğer medya gruplarını örgütün amaçları doğrultusunda yönlendirme gayreti içerisinde bulunduğu, bu görüşme içeriğinden de Tuncay Özkan'ın, Ergenekon terör örgütünün amaçları doğrultusunda siyaset ve medya dünyasına yön verme gayreti içerisinde olduğu, örgüt paralelinde düşünmeyen ve hareket etmeyen siyasilere karşı hukuk dışı yöntemlerle mücadele yolunu seçtiği kanaatine ulaşılmıştır.'
İddianamede, uzun yıllar Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde üst düzey görevlerde bulunmuş, ordu komutanlığı yapmış Hurşit Tolon'un 13 Mart 2008'de Tuncay Özkan ile yaptığı görüşmede, 'Efendim...., bu konu emirlerinize intizar eder, bunun kararı alındı, müsaadesi de çıktı... Ben ayrıntıları size bilahare vereceğim, sadece lütfederseniz hem o gün için hem öncesi çok önemli' şeklinde ifadelerle, konumundan çok farklı bir üslup ile şüpheliye hitap ettiği belirtilerek, 'Şüphelinin, örgüt yöneticilerinden olan Hurşit Tolon ile aralarında gazeteci-emekli komutan ilişkisinden çok farklı bir tarzda ilişki bulunduğu görülmektedir' denildi.
'Diğer örgüt mensupları ile irtibatlı'
İddianamede, Tuncay Özkan'ın, 'Ergenekon silahlı terör örgütü'nün üyesi olduğu ve diğer örgüt mensupları ile irtibatı bulunduğu kanaatine varıldığı belirtilerek, 'Şüphelinin, örgüt içindeki konumu ve üstlendiği görevler bir bütün olarak değerlendirildiğinde, cebir ve şiddet kullanarak yürütme organını ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek, cebir ve şiddet kullanarak TBMM'yi ortadan kaldırmaya, kısmen veya tamamen görevlerini yapmasını engellemeye teşebbüs suçunu da işlediği, ülkede kaos ve siyasal istikrarsızlık oluşmasını sağlayarak askeri bir müdahaleye zemin hazırlamak için örgütün kendisine görev verdiği alanda faaliyette bulunduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır' ifadesine yer verildi.
Tuncay Özkan'ın Halkalı'daki deposunda 'çok gizli' ibareli, önceki yıllarda gerçekleşen birden fazla Milli Güvenlik Kurulu toplantısına ait tutanak suretlerinin, Başbakanlığa, MİT Müsteşarlığına, Genelkurmay Başkanlığına ait önemli belgelerin ve değişik bakanlık ve kamu kuruluşlarına ait 'gizli' ibareli evrak ve raporların ele geçirildiği kaydedilen iddianamede, birden fazla sayıda bulunan bu evrakları bulundurmak suretiyle Özkan'ın, 'devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etme' ve 'yasaklanan bilgileri temin etme' suçlarını işlediğinin tespit edildiği bildirildi.
İddianamede, 25 Eylül 2008'de Emniyet Müdürlüğüne yapılan ihbar sonucu şüpheliye ait depoda bulunan el bombası, el bombası kapsülleri ile mermilerle ilgili olarak Özkan'ın, '6136 sayılı Yasaya muhalefet' suçunu işlediği kanaatine varıldığı da kaydedildi.
Tuncay Özkan'ın ETÖ'deki faaliyetleri
2. iddianamede Tuncay Özkan'ın CHP yönetimini ele geçirmeye çalıştığı belirtildi.
17 Yıl Önce Güncellendi
2009-03-25 22:19:00
SON VİDEO HABER
Haber Ara