İsmail Zelvi / TİMETURK
30 bin kişinin katıldığı 5. Dünya Su Formu?na alternatif olarak Bilgi Üniversitesi Santral İstanbul Kampüsü?nde bir toplantı düzenlendi. Suyuma dokunma kampanyasını da yürüten alternatif forumcular, suyun özelleştirilmesine karşı çıkarak, kamu eliyle herkese ulaştırılmasını istediler.
Alternatif su forumuna İngiltere Kuresel Iklim Degisikligine Karşı Kampanya?dan Jonathan Neale, İtalya Dunya Su Kontratı Komitesi Baskanı Emilio Molinari, Kenya Friends of Lake Turkana?dan Ikal Angelei, Hasankeyfi Yasatma Girisimi?nden Diren Ozkan, İstanbul Milletvekili Ufuk Uras, İtalyan Avrupa Parlamenteri Roberto Musacco, Munzuru Koruma Kurulu?ndan Yılmaz Yurdakul, Latin Amerika Su Mahkemesi?nden Javier Bogantes, 2006 Meksika Alternatif Su Forumu Su Haklarinin Savunmasi icin Meksika Komitesi?nden Claudia Campero, Küresel BAK hareketinden Kerem Karadayı konuşmacı olarak katıldı.
SUSUZLUĞA GÖZYAŞI
Toplantıya Kenya?dan Turkana gölü için kardeşlik kuruluşundan katılan İkal Angelie anlattıklarıyla herkesi gözyaşlarına boğdu. Yaşadığı bölgede nehir, göl ve sularından başka hiçbir şeyleri olmadığını belirten Angelia, Baraj yapıldığı için nehir sularını kullanamadıklarını, komşu ülkeler, hatta komşu köyler arasında su içinde savaşlar yapıldığını anlattı. Kenyalıların su için birbirleriyle savaştığını belirten Angelia, basılan köylerden bir tanesinde annesi ve babası öldürülmüş 3 aylık bebeğin ortada kaldığını gözyaşlarıyla anlattı. Kenyalıların 20 litre suya ulaşmak için 20 km yürümek zorunda olduğunu, barajın yapılmaması durumunda elde edilecek 1800 megavatt elektrik enerjisinin rüzgar enerjisinden elde edilebileceğini anlattı.
ALTERNATİF FORM ÇIKAR ÇATIŞMASINDAN OLUŞTU
İstanbul Milletvekili Ufuk Uras konuşmasında, ?Su en kutsal nimettir, tüm insanların kullanması gereken bir haktır. Dünya Su Forumlarıyla su ticari bir meta haline getirilmektedir. Bu formlar insanları uyutarak suyu uluslar arası şirketlere peşkeş çekmek için gerçekleştiriliyor. Suyun sahibi kimdir vicdani sorusunu herkesin kendisine sorması gerekmektedir. Alternatif su formu uluslar arası çıkarlarla toplum çıkarları oluştuğu için gerçekleştirildi?? dedi.
PETROL SAVAŞLARI YERİNİ SU SAVAŞLARINA BIRAKIYOR
İngiliz Jonathan Neale ise, 10-20 yıl içinde küresel iklim değişikliğinin doğurdu bir felaketin beklendiğini savunarak, ?Yağmur düzeninin değişmesi ile bir milyar insanı felaket beklemektedir. Küresel iklim değişikliğinden yer altı suları, büyük nehirleri besleyen dağlardaki kaynaklar etkilenecektir. İklim Değişikliği ile Su hükümetler, devletler tarafından kullanılan bir silah haline geldi. Su insanın ihtiyacı olan bir madde değil, kar için kullanılan bir madde haline getirildi. 100 milyondan fazla insan susuzluğun pençesinde bulunmaktadır. Petrol savaşları artık yerini su savaşlarına bırakmak üzeredir? şeklinde konuştu.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNE ÇÖZÜM ÜRETİLEBİLİR
İklim değişikliğiyle mücadele için hemen harekete geçilmesi gerektiğini belirten Neale, 'Türkiye geleceğini şimdi enerji politikalarına bağladı. Suyu da enerji üretebileceği bir kaynak olarak görüyor. Oysa sudan elde edilecek enerji rüzgar tribünleri ve güneş panellerinden elde edilebilir. Hükümetler iklim değişikliklerini önlemek için böyle bir yatırıma girmek istemiyorlar. Krizi bahane ediyorlar. İklim değişikliğini çözmek için çağımızın bilgi ve teknolojisi yeterli. Dünya genelinde rüzgar tribünleri, güneş panelleri, çöllere solar sistem, ucuz toplu taşıma araçları seferberliği başlatılabilir. Bu yolla yüzbinlerce insan işsizlikten de kurtulur. Hükümetler dünyanın ihtiyacı yerine kolay para kazanma yöntemini seçiyorlar. Kolay para kazanmak için dünyayı mahfedenlere karşı Kopenhag?da büyük bir eylem düzenleyeceğiz. Bu eylemin tüm dünya başkentlerinde tekrarlanmasını istiyoruz? dedi.
SU KAMUSAL OLMALIDIR
Avrupa Parlamentosunda Sol Parlamentor olan İtalyan Roberto Musacco ise, 5. Dünya Su Formunun meşru olmadığını iddia etti. Musacco, ?Bize göre su temel insan hakkı olmalıdır. Bu yüzden de kamusal olmalıdır. Bütün insanlara temiz, sağlıklı, hijyenik su ulaştırmak kamunun görevleri arasında yer almalıdır. Avrupa?da suyun idaresi için demokratik yönetim biçimine ihtiyaç var. Sivil Toplum harekete geçerek yerel yönetimleri suyun satılamayacağı konusunda ikna etmelidir?? şeklinde konuştu.
SU YÖNETİMİ HALKLARA VERİLMELİ
Meksika?dan Claudia Campero, Meksika hükümetinin suyun özelleştirilmesine yönelik çalışmalarına karşı bir dizi eylem düzenlediklerini belirterek, ?Su Meksika?da kilit meselelerden biri oldu. Meksika ile Türkiye arasında benzerlikler var. Türk hükümeti de Meksika hükümeti gibi suyun özelleştirilmesi konusunu destekliyor. Su forumları suyun özelleştirilmesini ve satılmasını isteyenlere verilen bir hediyedir. Bu gibi yıkıcı siyasetlerden büyük kaygı duyuyorum. Suyun yönetimini uluslar arası şirketler yerine halklara vermek için bir hareket başlatmalıyız. Mevcut su döngüsünü kırmak, barajlar yaparak suyun önüne engeller koymak, büyük toplulukları yok ediyor. Barajların yapıldığı bölgelerde yerleşim alanları kaldırılıyor. Baraj etrafa kötü kokular saçıyor. Bunların engellenmesi için küresel eyleme ihtiyaç var? dedi.
Dünya su kontratı komite başkanı İtalyan Emilio Molinari ise, Çok uluslu şirketlerin eylemlerine karşı mücadele süreci yürüttüklerini belirtti. İtalya?da çıkartılan kanunlarla artık suyun ticari bir meta haline geldiğini savunan Molinari, resmi önerilere karşı işbirliğine öncelik verilmesini, alternatif enerji için mücadele edilmesini, gıda ve enerji politikaları oluşturulmasını istedi.