Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

'ABD'nin Türkiye'den somut bir talebi olmadı'

Babacan, ABD'nin Irak'tan çekilme ya da Afganistan'a daha çok askeri varlık gönderilmesiyle ilgili şu ana kadar Türkiye'den somut bir talepte bulunmadığını bildirdi.

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-03-20 10:15:00

'ABD'nin Türkiye'den somut bir talebi olmadı'

Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani ile yapılan son görüşmelerin hatırlatılması üzerine Babacan, terörle mücadelede pek çok farklı enstrümanın kullanıldığını söyleyerek, terör örgütü ile mücadelede 'yalnızlaştırma stratejisinin' uygulandığını ve bunun son basamağının da Irak'taki yerel yönetimle temas kurmak olduğunu bildirdi. Bu konuyu bir 'Kürt-Türk meselesi' olarak görmediklerini belirten Babacan, Irak'taki yerel yönetimin terör örgütüne karşı politikasının önemli olduğunu kaydetti.

Mesud Barzani ile ilişkilerin sorulmasına karşılık Babacan, Barzani ile temasların Irak ya da Türkiye'de olabileceğini, ancak şu anda planlanan bir şey olmadığını ifade ederek, 'Ancak böyle bir ziyaretin olmaması için de bir neden yok. Artık eşiği aştıktan sonra, muhatap almaya başladıktan sonra bu doğal akışı içinde olur. Önemli olan iki ülkenin de gündeminden terör örgütünü düşürmek' diye konuştu.

Babacan, Kerkük'le ilgili olarak da, bu kentle ilgili özel bir model oluşturulması gerektiğini söyleyerek, bu modelin artık BM tarafından da desteklendiğini kaydetti.

ABD'nin, Iraktan çekilmesiyle ilgili Türkiye'den bir talebinin olup olmadığının sorulması üzerine Babacan, önceki ABD yönetimi döneminde SOFA anlaşmasının yapıldığını hatırlatarak, ABD'nin bu çekilme için farklı rotalar kullanacağını, bunlardan birinin de Türkiye olabileceğini söylediğini, ancak bunun çok genel anlamda bir ifade olduğunu ve somut olarak bir talepte bulunmadığını bildirdi. Babacan, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ın da çekilme için belki Türkiye'ye ihtiyaç olabileceğini, konunun üzerinde çalıştıklarını, eğer bir talepleri olursa daha detaylı bilgi vereceklerini söylediğini kaydetti. Bakan Babacan, bu talepteki zamanlama, miktar ve cins gibi hususlara bakacaklarını ifade ederek, Amerikalılarla açık konuştuktan sonra herhangi bir sorun olacağını sanmadığını belirtti.

-AFGANİSTAN-

ABD Başkanı Barack Obama'nın ziyaretine ilişkin soruya karşılık Babacan, Obama'nın G-20 ve NATO toplantılarının ardından Türkiye'ye geleceğini hatırlattı.

NATO toplantısında diğer toplantılarda da olduğu gibi Afganistan'ın gündeme gelmesinin beklendiğini söyleyen Babacan, bütün müttefiklere bu ülkedeki askeri varlıklarını çoğaltmaları çağrısında bulunulduğunu hatırlattı. Babacan, bu konuda Türkiye'den özel bir talep olmadığını belirterek, bu toplantılarda da böyle bir talep geleceğini sanmadığını ifade etti.

'Afganistan'daki sorunların biz sadece daha çok askeri varlık gönderilmesiyle çözümlenebileceğini düşünmüyoruz' diyen Babacan, sadece askeri varlığı artırarak sorunların çözülemeyeceğini, bunun yine bir siyasi çözüm olması gerektiğini, çünkü Afgan halkının oradaki askeri varlıkları bir 'işgal gücü' olarak algıladığını kaydetti. Babacan, özellikle Taliban'ın güçlü olduğu bölgede halkta bir direniş olduğunu belirterek, Ağustos ayındaki seçimlerin ve Afgan halkının bütün kesimlerinin seçimlere katılımının önemli olduğunu vurguladı.

Fransa'nın NATO'nun askeri kanadına dönüşü konusunda da Babacan, NATO'nun güçlü bir ittifak olmasını istediklerini, Fransa'nın bu kararının da NATO'yu güçlendirecek bir karar olduğunu söyleyerek, ancak modalitelerin henüz konuşulmadığını, Fransa'nın açıklamalarını resmiyete dökmesi gerektiğini kaydetti. Bunun için NATO üyelerine bir mektup göndereceklerini, ardından NATO mekanizmalarının çalışmaya başlayacağını anlatan Babacan, 'Pek çok NATO üyesi bu kararı olumlu karşıladı, ama modalitelerin görüşülmesi gerekir' dedi.

Babacan, bazı hassas komutanlıkların Fransa'ya verilmesine ilişkin iddiaların anımsatılmasına karşılık, bunların daha çok askerden askere konuşulan konular olduğunu söyleyerek, 'Ama resmi kararlar siyasi karardır ve Kuzey Atlantik Konseyi denilen NATO bakanlarından oluşan Konsey'de alınır bu kararlar' diye konuştu.

Obama'nın Türkiye ziyaretiyle ilgili soruya karşılık Babacan, Obama'nın ziyaretinin Türkiye'ye gelmek için yapılan resmi bir ziyaret olduğunu belirterek, ziyaretin Ankara ve İstanbul ayakları bulunduğunu, ancak Obama'nın Medeniyetler İttifakı toplantısına katılıp katılmayacağının resmi teyidinin henüz gelmediğini kaydetti.

Bakan Babacan, 1915 olaylarıyla ilgili olarak Obama'nın Nisan ayında ne yapacağının sorulması üzerine, bu konunun iki ayağı bulunduğunu, birinin 24 Nisanda Obama'nın yazılı bir açıklama yapacağını, bu açıklamanın tonunun ve kelimelerinin önemli olduğunu, ikinci olarak da ABD Kongresi'nde bu olaylarla ilgili bir karar tasarısı çalışması bulunduğunu anımsattı. Babacan, ancak durumun artık farklı olduğunu söyleyerek, 'Farklı olan nedir? Bazı sözler verilmiş olabilir ama bu dönemde zemin değişti, olayların akışı değişti. O günkü Ermenistan-Türkiye ilişkileri farklı, bugünkü farklı. Bir süreç var ve tam normalleşmeyi hedefleyen, işleyen bir süreç bu' dedi.

-İSRAİL-İRAN-

Türkiye-İsrail ilişkilerinin hangi noktada olduğunun sorulmasına karşılık Babacan, Gazze'de yaşananları hatırlatarak, İsrail operasyonunun ardından şu anda değişen hiçbir şey olmadığını, aksine İsrail imajının çok olumsuz etkilendiğini bildirdi. Babacan, İsrail ile iletişim kanallarının operasyon sırasında bile sürekli açık olduğunu ifade ederek, Türkiye'nin milli çıkarlarının her şeyin üstünde olduğunu kaydetti. İsrail Dışişleri Bakanı Tzipi Livni ile Brüksel'de görüştüğünü anımsatan Babacan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün ertelenen İsrail ziyaretinin ise şu anda gündemde olmadığını belirtti.

Dışişleri Bakanı Babacan, İran'la ilgili gelişmelerin sorulmasına karşılık da, İran'ı sıkıştırmak ve izole etmekle sonuç alınamayacağını baştan beri söylediklerini ifade ederek, eğer bu çözülecekse yine diyalogla çözülebileceğini kaydetti. İlişkilerde saygı kelimesinin altının çizilmesi gerektiğine işaret eden Babacan, Obama yönetiminin İran'la konuşacağını söylediğini, ama bunun ne zaman yapılacağının henüz bilinmediğini kaydetti. Babacan, Türkiye'nin İran ve ABD ile konuşarak birbirlerini daha iyi anlamaları çabası içinde olduğunu söyleyerek, ancak Türkiye'nin bu rolünün arabuluculuk olmadığını bildirdi.

Babacan, AB ile tam üyelik sürecinde işlerin rayında olduğunu da belirterek, diğer fasıllar açılsın ya da açılmasın müktesebatla ilgili Türkiye'nin çalışmalarının devam ettiğini söyledi.

Kıbrıs'taki görüşme sürecinin devam ettiğini de anımsatan Babacan, bütün tarafların bu fırsat penceresini iyi değerlendirmesi gerektiğini kaydetti. Babacan, Kıbrıs konusunun bu yıl için önemli olacağını da ifade etti.


(aa)

SON VİDEO HABER

Uçakta olay çıkarıp, 'Türkiye'yi satın alırım' diye tehdit etti

Haber Ara