Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD), Geleneksel Tekstil ve Hazır giyim sektörü içerisindeki payı yüzde 25-30'lara ulaşan ve dünyada pazar büyüklüğünün 2010 yılında 150 milyar dolara ulaşması beklenen 'Teknik Tekstil' konusunda hazırladığı raporu bugün düzenlediği toplantı ile açıkladı.
'Teknik Tekstil'in Türkiye'de ki Uygulama Alanları, Yeni Açılımlar ve Fırsatlar' konulu toplantıda konuşan MÜSİAD Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan, tekstil ve hazır giyim sektörünün, gerek sağlamış olduğu istihdam ve katma değer, gerekse ihracat yoluyla kazandırdığı döviz geliri açısından Türkiye'nin en önemli sektörlerinin başında geldiğine işaret ederek, tekstilin ihracat ve istihdamdaki ağırlığından dolayı, 'ekonominin lokomotifi' olarak tanımlandığını da belirtti.
Ancak yaşanmakta olan küresel finansal krizin, özellikle tekstil gibi bazı sektörlerde yapısal dönüşümleri kaçınılmaz hale getirdiğini ifade eden Vardan, artık herkesin yaptığını yapmanın önemini yitirdiğini ve farklılık oluşturmak gereği hasıl olduğunu kaydetti.
Vardan şöyle konuştu: 'Bizler Türkiye olarak bu yaygın sektörde önemli bir aktör olmayı hedefliyor ve gelişen bu sektörde zemin kaybetmek istemiyorsak, birçok dünya ülkesinin söz sahibi olmaya çalıştığı bu konuda, süreçler bizi zorlamadan, yeni döneme kendimizi ve sektörü hazırlamalı, etkili olduğumuz mevcut pazarlardaki yeni talepleri karşılayabilecek donanıma sahip olmalıyız. Bir başka deyişle, daralan piyasalarda fason ağırlıklı üretimi bir kenara bırakıp ileri teknoloji ile yüksek katma değerli ürünlerin oluşturulmasına özen göstermeliyiz.'
Düşük kar marjı ve çevreye verdiği zararlar nedeniyle geleneksel tekstil üretiminin gelişmiş ülkeler tarafından terk edilerek katma değeri yüksek bu sektöre doğru ciddi bir eğilim olduğunu hatırlatan Vardan, 'İşte bugün, MÜSİAD Tekstil ve Deri Sektörü'nün düzenlediği bu panel, sektörün önemini ortaya koyan ve konu hakkındaki farkındalığı artırmayı amaçlayan son derece önemli bir organizasyondur. Panel'in makro düzeyde Türkiye ekonomisine, mikro düzeyde ise tekstil sektörüne yeni bir bakış açısı getireceğine, katılımcıların değerlendirme ve tespitlerinin de bizlere yeni ufuklar açacağına inanıyorum' dedi.
Toplantıda daha sonra konuşan Tekstil ve Deri Sektör Kurulu Başkanı Ömer Mete Sümer ise, sektörün içinde bulunduğu darboğazın, sadece kriz ortamından kaynaklanmadığını, başta Çin olmak üzere maliyet üstünlüğü bulunan ülkelerin baskısı altında olduklarını ifade etti. Sümer, 'Bu baskıdan kurtulmanın yolu, Türk tekstil ve hazır giyim sektöründe değişim-dönüşüm fikrinin hayata geçirilmesidir' dedi.
Artan küresel rekabet ortamında başarılı olmak, krizden kurtulmak için kimsenin elinde hazır reçete olmadığını olsa da reçeteyi elinde tutanların bunu kimseyle paylaşmaya niyetleri olmadığını ifade eden Sümer şöyle konuştu, 'Dolayısıyla belirsizliklerle başa çıkmak, kendi oyun alanımızı oluşturmak yine bize düşüyor. Bu durum veya ihtiyaç, günümüzde AR-GE ve ÜR-GE'nin önemini çok daha fazla artırmaktadır. Sektörümüzün kriz sonrasında atılım yapmasını istiyorsak AR-GE'ye mutlaka kulak vermemiz, anlamamız ve öğrenmemiz gerekiyor. Ben küçük ölçekli bir işletme sahibiyim, AR-GE'yle ne işim olabilir demeyin.'
Günümüzde başarılı bir girişimcinin; Ar-Ge, küresel bakış ve pazarlama becerileri olmak üzere üç tane başarı anahtarı olduğunu kaydeden Sümer, bunların fiyat dışı rekabet unsurları olduğunu, ancak bu üç unsurun en başında Ar-Ge'nin yer aldığını kaydetti.
Artık yatırım ve üretim konusunu, girişimcinin gönlü, kafası, arzusu değil, Ar-Ge sonuçlarının belirlediğini belirten Sümer, 'Biz ise maalesef AR-GE'yi henüz yeterince bilmiyoruz ve bilmediğimiz için de gereken önemi vermiyoruz. Şimdi büyük bir kriz içindeyiz, AR-GE'nin sırası mı diyebilirsiniz. Tam da sırası arkadaşlar. Er ya da geç bu kriz bitecek. Kriz sonrasına şimdiden hazırlıklı olmalıyız. Krizin fırsat alanlarını araştırmak, bulmak ve incelemek zorundayız. Geriye değil ileriye, geleceğe odaklanmak durumundayız. Hani ağır bir hastalıktan sonra iyileşme döneminde insan kendisini yeniden doğmuş gibi hisseder ya. Geleceğe yeniden umutla sarılır, yeni hedefler belirler. Biz de şimdi yeni hedefler belirlemek durumundayız. Yarınlara bizi bugünler hazırlayacak' dedi.
Günümüz rekabet ortamında başarılı ve kalıcı olmanın rakiplerle kafa kafaya toslaşmak yerine yangından sonrasını düşünmek ve şimdiden kafa yormaktan geçtiğini ifade eden Sümer konuşmasını şöyle noktaladı:
'İçinde bulunduğumuz sıkıntıların en aza indirilebilmesi için ileriye bakmamız ve rakiplerimizden farklı ve üstün olduğumuz ya da olabileceğimiz alanlara odaklanmamız gerekmektedir. Üstünlük sağlayabileceğimiz alanların başında ise katma değeri yüksek teknik tekstiller ve akıllı tekstiller yer almaktadır. Tekstil ve hazır giyim sektörümüz, mevcut altyapısı ve bilgi birikimi ile bunu başaracak güçtedir. Yeter ki bizim önümüz açılsın, bize yol gösterilsin. İşte biz bu ihtiyaçtan yola çıkarak teknik tekstilleri genel hatlarıyla tanıtmayı ve kullanım alanlarını gözler önüne sermeyi amaçlayan bir kitap hazırladık. Bununla da yetinmeyerek bu konunun Türkiye'deki en iyi uzmanlarını davet ederek bugünkü paneli düzenledik.'
Vardan: 'Fason üretimi bırakmalıyız'
MÜSİAD Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan, 'daralan piyasalarda fason ağırlıklı üretimi bir kenara bırakıp ileri teknoloji ile yüksek katma değerli ürünlerin oluşturulmasına özen göstermeliyiz' dedi.
17 Yıl Önce Güncellendi
2009-03-17 12:19:00
SON VİDEO HABER
Haber Ara