Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

'Türk Lirası ile ticaretin önü açıldı'

Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Türk Lirası ile ticaret yapılmasının önünün açıldığını belirterek, bu sayede ihracatın önümüzdeki yıllarda yüzde 10 ila yüzde 25 arasında artacağını söyledi.

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-03-11 16:20:00

'Türk Lirası ile ticaretin önü açıldı'


Devlet Bakanı Tüzmen, seçim çalışmaları için geldiği Gaziantep'te ekonomiyle ilgili açıklamalarda bulundu. Türk parası kıymetini koruma hakkındaki 32 sayılı kararın değiştirilmesini sağlayan Kanun Hükmündeki Kararname'nin Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdiğini hatırlatan Tüzmen, 'Dövizlerle ilgili yapılan çalışmalar bizim için çok önemliydi. Çünkü Merkez Bankası'nda listeler çıkıyor. Buna göre hesaplar yapılıyor. Hangi döviz ve TL'nin karşılaştırılacakları, eşleştirileceği Merkez Bankası'nın tasarrufunda. Ruble, daha önce bu para birimleri arasında gözükmüyordu. Türkiye'de şu anda esas sıkıntı dövizdir. Fiyatlar bu nedenle yükseliyor. Eskiden herkesin kulağından burnundan dolar fışkırıyordu. Şimdi öyle bir durum yok. Şu anda TL fışkırmaya başladı.

Dolara herkes dönmeye çalışıyor ve fiyatı bu şekilde yükseliyor. Uluslararası para birimleri arasında ruble son derece önemli, Türkiye'nin komşu çevre ülkeleri arasında yaptığı ticarette büyük ağırlığı olan bir ülke' dedi.

Bakan Tüzmen, ihracatta engellerin ortadan kaldırıldığını ifade ederek, 'Rusya'ya 2002 yılında yaklaşık 7 milyar dolarlık bir ticaret hacmimiz vardı. 2008 yılında Rusya ile ticaret hacmimiz 38 milyar dolara çıktı. Bu kadar büyük bir hacim içerisinde Rusya'nın dolara ihtiyacı olduğu için, kendi para birimiyle ihracat ithalat bağlantısı kurması konusunda çalışmalar yapmaya başladık. Daha önce yaptığımız ziyaretler sırasında da bu konuyu gündeme getirmiştik. Ancak o zaman hidrokarbon dediğimiz petrol, doğalgaz fiyatları son derece yüksek olduğu için herkes mutlu bir hayat sürüyordu. Şimdi bakıyorsunuz orada da gerileme olunca, Rusya'da da kapılar açıldı. Bizde ruble ile ticareti gündeme getirdik. Bu fikirlerimizi Rusya hükümetiyle birebir görüşerek dile getirdik. Bunun ardından protokol yetkimiz vardı. Bizim anlaşma yaptığımız bu protokol metninde ruble ile ticareti ilk kez gündeme getirdik. Daha sonra arkadaşlarımız burada mevzuat çalışmalarını yaparak, ilgili kurum ve kuruluşların katkılarıyla ruble ile ticaret yapmanın önünde bir engel kalmamış oldu. Bu gibi uygulamaların mutlaka çevre ülkelerle de yapılması gerektiğini İran gezimde de dile getirmiştim. Orada da teknik çalışmalar devam ediyor' diye konuştu.

Bakan Tüzmen, yapılan çalışmalarla birlikte Türkiye'nin ihracatının artarak devam edeceğini anlatarak, 'Türkiye'nin ihracatında en az olan Rusya dış ticaret hacminin içerisinde yüzde 10'luk bir artış sağlayacaktır. Bu rahatlama bizim ihracatımızı daha da artıracaktır' dedi.

Ekonomik krize de değinen Bakan Tüzmen, şunları söyledi:

'Daha önce TL'nin aşırı değerli olmasının ilerde firmaların içini boşaltacağını, nakit akış tablolarında sıkıntı yaratacağını söylemiştik. Şimdi sanayicimizin ve ihracatçımızın o günkü feryatlarının ne kadar haklı olduğu bugün ortaya çıktı. Çünkü TL o zaman normal değerinde, bugünkü gibi o oranda tutulabilseydi, biz nakit akış tablolarında finansman sıkıntısı veya herhangi bir şekilde faiz sıkıntısı yaşamayacaktık, bir sanayici ve ihracatçı yapısına sahip olacaktık. Dolayısıyla şu anda göründüğü gibi dolar/TL paritesi uygun bir durumda. Şu anda ihracatçı için bir sıkıntı yok. Ama ihracatçı kurdan herhangi bir sıkıntısı yokken dışarıdaki talep daralması nedeniyle, ihraç pazarları kayıp olduğu için sıkıntı çekiyor. İçeride de tabii ithalat şu anda eskisi gibi baskı yapamaz halde. İhracatın ithalatı karşılama oranı ilk defa yüzde 81'lere çıktı. Türkiye'nin dış ticaret açığı ilk defa yüzde 75 oranında daraldı.'

Önümüzdeki 6 aydan sonra akıllı bir şekilde davranılması halinde üretimin yeniden artırılacağını vurgulayan Bakan Tüzmen, 'Bu avantajı akıllı bir şekilde kullanabilirsek, kendi ürettiğimiz pamuk ipliği ile tekstilimizi yaparız. Kendi ürettiğimiz tekstille konfeksiyonumuzu yaparız ve onu ihraç ederiz. Bu şekilde ara mallarını Türkiye'den kullandığımız bir dönemi yaşarız. Tekrar ara malı üreticilerimiz, Gaziantep'teki, ahramanmaraş'taki iplik fabrikaları çalışmaya başlar. İşte finansman eksikliği, nakit akış tablolarının geçmişte, son 5 yılda sanayicinin ve ihracatçının üzerinde yaptığı baskı nedeniyle bugün sıkıntı var. Dış talep daralmasının tekrar canlanmasının da 2010 ortalarına doğru düzeleceği tahmin ediliyor' diye konuştu.

Bu sıkıntılı dönemdeki hasarı en aza indirgemek için çalıştıklarını ifade eden Bakan Tüzmen, 'Biz şu anda bu dönem içerisinde kendi içerimizde AR-GE'ye ağırlık vererek, yeni pazar açılımlarına dikkat ederek, komşu ülkelere daha fazla ağırlık vererek, bu sıkıntılı dönemdeki hasarı en aza indirmeye çalışacağız. Daha sonrada yeniden sıçramalarımız başlayacak, bunu göreceksiniz. Yani eskisi gibi bu yıl rekorlar kırılmayacak. Ancak diğer ülkeler arasında ilk sırada yer alacak kadar hızlı bir şekilde
çalışmalarımıza devam ediyoruz' dedi.

Birçok ülkede ekonomik kriz paketleri açıklandığını ancak bunların krizin önüne geçemediğini söyleyen Tüzmen, 'Birçok ülkede çeşitli paketler açıklandı sizler de görüyorsunuz. Ancak bunların hiçbiri yeterli olmadı. Bankalar battı ABD'de, İngiltere'de. Bu son yüzyılın en büyük krizi. Yani bütün dünya bunu çok acı bir şekilde yaşıyor. Dolayısıyla Türkiye olarak hasarı en aza indirgemek için biz de Başbakanımız başta olmak üzere ilgili bakan arkadaşlarla önemli tedbirler aldık. Bunların hepsi belki bir paket altında değil, ama çok küçük değişik paketler açıldı. Bunlar faizlerdeki indirim, destekler, Eximbank'a 1 milyar dolar yeni kaynak aktarılması, küçük orta boy işletmelere KOBİ kredilerinin artırılması gibi' şeklinde konuştu.

SON VİDEO HABER

Suriye'deki dehşeti anlattı: İşkenceden derimiz yüzülüyordu

Haber Ara