İsviçre Bankaları güvenilirlikten çıktı

Türkiye?nin içerisinde bulunduğu dünyanın birçok ülkesinde varlıklı kesimin hatırı sayılır servetlerini mevduat olarak elinde bulunduran İsviçre bankaları son krizden sonra başta ABD, Almanya, Fransa gibi ülkelerin hedefi olmaya başladı. Piyasalarda yaşanan likidite krizini aşmak için kaynak arayışında olan ülkelerin yeni arayışı bu bankalardaki mevduatlar oldu.

Tüm dünya bankalarını kıskandıracak para ve altın, pırlanta ve diğer değerli taşları kasalarında bulunduran ve müşterilerin bilgileri ve servetlerin güvenliği hakkında haklı bir üne sahip olan İsviçre bankaları, krizde tüm dünyanın hedefi oldu. Krizde likidite arayışlarını sürdüren devletler gözlerini İsviçre bankalarına dikti. Özellikle ABD, İsviçre Bankalarının dünyanın en güvenilir bankaları imajına da darbe vurmayı hedefliyor.

ABD 300 servet sahibi vatandaşının ismini bankalardan aldı

Geçtiğimiz haftalarda ABD hükümetinin yürüttüğü hukuk mücadelesi tüm dünyaya örnek olacak türden.. Amerika İsviçre bankalarında gizli hesapları olan 300 kişinin ismini istemiş, İsviçre yasalar gereği müşterilerine ait olan bu bilgileri vermemişti. Bu olayın ardından Amerika, ilgili mahkemeye müracaat etmiş ve davayı kazanıp İsviçre bankalarında ismi bulunan 300 kişinin ismini ve diğer bilgilerini almıştı. ABD, başarılı hukuk girişiminin ardından yeni bir dava daha açarak, 52,000 kişinin ismini daha istiyor. Almanya, İngiltere Fransa ve diğer ülkeler de ABD?nin bu hukuk zaferinin ardından girişimlerini başlattı.

BDDK Başkanının 60 milyar dolarlık duyumu

Geçtiğimiz günlerde BDDK Başkanı Tevfik Bilgin ?Risk Yönetimi Zirvesi'nde Türk vatandaşlara ait 60 milyar doların Kuzey Avrupa bankalarında bulunduğu duyumunu ifade etmişti. Bilgin, bu duyumunla ilgili olarak toplantıda bu sözleri sarfetmişti: 'Doğru olduğuna inanıyorum. Diyorum ki reel sektörün yurt dışın borcu var. Bu bir risk unsurudur. Doğru. Eğer bu kredilerin karşılığında yurt dışında park etmiş servetler söz konusu ise çok rahat ederiz. Ancak konunun gizemi bize bu şanı tanımıyor. Sadece tahminde bulunabiliyoruz.'

Türkiye?den kredi alamayan ya da almakta zorlanan bazı şirketlerin, yurt dışından rahat bir biçimde kredi buluyor olmaları; ekonomi uzmanları tarafından 60 milyarlık ?yurt dışından park etmiş servet? duyumlarını doğrulayacak türden.

Batık Bankaların Türkiye?ye maliyeti 60 milyar dolar

Türkiye?de 2001 krizi sonrasında hortumlanan 21 banka fona devrilmişti. TMSF Başkanı Ahmet Ertürk batık bankaların Türk halkına maliyetini birçok defa kamuoyuna ve basına 60 milyar dolar olarak açıklamıştı. Olağanüstü hukuki yetkilerle donatılmış TMSF?nin batık bankalardan tahsilatı şimdilik 17 milyar doları geçmiş durumda Hala halkın cebinden hortumlanan 40 milyar doların üzerinde para, Türkiye dışındaki bankalarda bulunuyor.

ABD?nin uluslararası arenada İsviçre bankalarına karşı kazandığı hukuk mücadelesi, TMSF?ye, halkın cebinden hortumlanan paralar için yol açabilir

Türkiye?deki likidite krizini aşmak için formül arayışı

Ak Parti hükümetinin ?varlık barışı? olarak adlandırılan yurt dışındaki varlıkların Türkiye ekonomisine kazandırılmasına ilişkin çıkarılan yasayla 13,5 milyar doların Türkiye?ye giriş yaptığı söylentisi umut verici gelişme olarak değerlendirilmiş , sürenin uzatılmasına ilişkin talepler de kamuoyunun gündemine gelmişti.

Özellikle küresel krizin etkilerinin Türkiye?de hissedildiği ve likidite krizinin yaşandığı bu dönemde; TC vatandaşlarının, yurt dışında park etmiş servetlerinin getirtilebilmesi için Türkiye?nin bulunacağı hukuki girişimler merakla bekleniyor.

Kuzey Avrupa ve diğer ülke bankaları tarafından o ülke ekonomileri için kullanılmakta milli servetlerin, Türkiye?nin IMF ile 30 milyar dolara pazarlık yaptığı bu dönemde çok daha tartışılacak. Krizin maliyetinin 2. Dünya Savaşı?ndan 4 kar ve 1929?da dünyada yaşanan ekonomik buhrandan daha ağır olduğu bu dönemde birikimlerini yurt dışında bulunduran servet sahiplerine karşı Türkiye Devleti?nin nasıl bir politika izleyeceği de merak konusu.