Dolar

34,8719

Euro

36,7287

Altın

3.040,58

Bist

10.123,70

Dünya Kadınlar Günü ve kadın hakları

Çalışma koşullarını ve adaletsiz ücret dağılımını protesto etmek için sokaklara dökülen Rus kadını 1910 da yaptığı grevle dünyayı 'Kadın Hakları' hakkında düşünmeye sevk etti.

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-03-06 14:13:00

Dünya Kadınlar Günü ve kadın hakları


N.Esen Gök/TIMETURK

1910 yılından bu yana her yıl ?8 Mart Dünya Kadınlar Günü? olarak kutlanıyor fakat çözüm önerileri pratikte gerçeğe dönüşüyor mu?

Günümüzde kadın-erkek eşitliği konusunda çok şeyler konuşulsa da kökten çözümler için daha çok zaman gerekeceği kesin. Dünya kadınlar günü hakkında, tarihçesi ve günümüzdeki uygulamaları sizin için araştırdık.

Lenin?in komünist bayramından günümüze

Yüz yıl önce 20 bin kadın işçi, çalışma koşullarını ve adaletsiz ücretleri kınamak için grev yaptı. Şubat 1910?a kadar süren grev sırasında polis 700 kadar kadını tutukladı. Dünya Kadınlar Günü?nün asıl mimarı kuşkusuz 1907?de Uluslararası Sosyalist Kadınlar gününü organize eden Clara Zetkin. Zetkin tüm sosyalist partileri kadınların oy hakkı için mücadele etmeye çağırmış, kadın haklarının korunması için mücadele vermişti.

1908 yılında New York Sosyal Demokrat Kadınlar Birliği bu çağrıya uyarak büyük bir gösteri gerçekleştirdi. 1910 yılında Kopenhag?daki Sosyalist Kadınlar 2.Enternasyonal Konferansı?nda Zetkin, uluslararası bir ?Kadınlar Günü? olmasının gereğini savundu ve katılımcıları ikna etti.

19 Mart 1911?de de Avrupalı sosyalistler ilk kez bir uluslararası kadınlar gününü kutlayarak, İsviçre, Avusturya, Danimarka ve Almanya?da yaşayan bir milyondan fazla kadına eşit haklar sağlanması için seslerini yükseltti.

Rus sosyalist kadınlar 23 Şubat 1917?de Petrograd?da yapılan bir kadın hakları protestosunda ?ekmek ve barış? sloganlarıyla polisle çatıştı.

Eski Rus takviminin 23 Şubat günü, Sovyet Devrimi?nden sonra kabul edilen Batı takvimindeki 8 Mart?a rastladığından, 1918?den itibaren Kadınlar Günü 8 Mart?ta kutlanmaya başlandı. Vladimir Lenin 1922?de Uluslararası Kadınlar Günü?nü bir komünist bayramı olarak ilan etti.

 

Clara Zetkin

BM?nin 1975 yılını Dünya Kadınla günü ilan edince?

2. Dünya Savaşı ve Soğuk Savaş yıllarında adeta yok olmaya yüz tutan kadın hareketi, 1960?ların sonunda tekrar canlandı. BM?nin 1975 yılını kadın yılı olarak ilan etmesi ve bunu takiben 1975-1985 arasının kadınların on yılı olarak açıklanması harekete gönül verenleri yüreklendirdi.

1977?de UNESCO?nun 8 Mart?ı Dünya Kadınlar Günü olarak açıklamasından bu yana bu gün dünyanın her yerinde Kadınlar Günü olarak kutlanıyor. 8 Mart sadece kadınları hatırlamaya değil, kadın hakları, kadın-erkek eşitsizliği ve kadına karşı şiddet gibi sorunların da tartışılmasına vesile oluyor.


Türkiye'de neler oldu? 

Türk kadını, tarihte ilk kez 1843 yılında Tıbbiye Mektebi bünyesinde aldıkları ebelik eğitimi ile sosyal yaşamda yerlerini almaya başladı.
1847?de yayımlanan İrade-i Seniye ile Türk kadınlarına erkek çocuklarla eşit miras hakkı tanınırken, 1858?de yayımlanan Arazi Kanunnamesi ile de miras yoluyla mülkiyet hakkını elde etti.
İlk kadın bakan Türkan Akyol, 1971 yılında göreve atandı. 1989 yılında kadınlara da kaymakamlık yolu açılırken, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kadın Vali Lale Aytaman, 1991 yılında Muğla?da görevlendirildi.
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde Başbakan koltuğuna da ilk kez bir kadın oturdu ve Türkiye?nin ilk kadın başbakanı olan Tansu Çiller, 25 Haziran 1993 tarihinde hükümeti kurdu.

Kadın hakları ve bakış açısı

2005 yılında Ernst And Young tarafından yapılan araştırmada, kadınların çalışma arkadaşı olarak benimsendiği, ancak yönetici olarak çok fazla kabul görmediği belirlendi.

Liderlik, otoriterlik, kriz anında soğukkanlı olabilme, analitik düşünme ve hızlı karar verme konusunda erkek yöneticilerin daha başarılı olduğu düşünülürken, kadın yöneticilerin ise duygusallık, inatçılık, detaylara önem verme ve başarı hırsı konusunda erkeklerin önünde yer aldığı ifade edildi.

Türkiye'de yapılan araştırma

Türkiye?de yapılan bir araştırmada, kadınların çalışma arkadaşı olarak benimsendiği, ancak yönetici olarak çok fazla kabul görmediği belirlendi. Ernst And Young?ın İnsan Kaynakları Yönetici Seçme ve Değerlendirme Bölümü, internet ortamında yaklaşık 5 bin kişi üzerinde ?Çalışanlar Kadın Yöneticiyi Nasıl Görüyor? konulu bir araştırma gerçekleştirdi.

Yapılan ankette soruların yüzde 44?ünü erkekler, yüzde 56?sını ise bayanlar cevaplarken, bu kişilerin yüzde 76?sı çalışan kişilerden oluştu. Ankete katılanlardan, iş yerinde çalışma arkadaşlarının kadın olmasını isteyenlerin oranının yüzde 66?sı ?fark etmez? cevabını verirken, yüzde 21?i ise seçimini kadınlardan yana yaptı.

?İş yerinde yöneticimin kadın olmasını isterim? diyenlerin oranı yüzde 20 olurken, erkeklerin yöneticilik konusunda kadınların önünde yer aldığı görüldü. Araştırmanın bu verisi, kadınların artık iş hayatında çalışma arkadaşı olarak benimsendiği, ancak yönetici olarak henüz kabul görmediği şeklinde yorumlandı.

Araştırmada kadınların yüzde 46?sının da hem cinslerini yönetici olarak görmek istememesi dikkati çekerken, erkeklerin yüzde 49.30?u kadın ya da erkek yöneticinin kendileri için fark etmeyeceğini ifade etti.

Yapılan anketin başka bir bölümünde de ?kadın ve erkek yöneticilerin özellikleri? üzerinde duruldu. Buna göre bu bölümde, yöneticilerin liderlik, otoriterlik, kriz anında soğukkanlı olabilme, analitik düşünme, hızlı karar verme, duygusallık, inatçılık, detaylara önem verme, başarı hırsı, mükemmeliyetçilik, empati sahibi olma, iş yaşam dengesi kurabilme gibi kişisel özellikler değerlendirildi.

Kadınlar inatçı ve duygusal

Bu bölümde ankete katılanların yüzde 52?si, liderlik açısından erkeklerin kadınlara göre daha başarılı olduğunu belirtirken, kadınların bu özelliğinin ön planda olduğunu belirtenlerin oranı ise yüzde 15?te kaldı.

Aynı şekilde otoriterlik açısından bakıldığında da erkeklerin daha otoriter olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 54 olurken, kriz anında soğukkanlı davranma, analitik düşünme ve hızlı karar verme gibi konularda ankete katılanların büyük bölümü erkek yöneticilerin kadın yöneticilere göre daha başarılı olduklarını ifade etti.

Bu sonuçların yanı sıra ?duygusallık? değerlendirmesinde ise ankete katılanların yüzde 80?i kadınların daha duygusal olduğunu düşünürken, ?inatçılık? konusunda da yine yüzde 63?lük bir bölüm, kadınların daha inatçı olduğunu ifade etti.

?Detaylara önem verme? konusunda ise ankete katılanların yüzde 81?i kadınları işaret ederken, yüzde 9?luk bir bölüm de erkeklerin daha detaycı olduğunu kaydetti..

Anket sonuçlarında, kadınların erkeklere göre daha çok hırslı olduğu düşünülürken, mükemmeliyetçilik ve empati sahibi olma konusunda yine kadınların öne çıktığı görüldü.

Kadın; kadından daha çok olumsuz etkileniyor

?İş-yaşam dengesi kurma? konusunda ise ankete katılanların yüzde 45?i, bunu erkeklerin daha iyi başarabildiğini düşünürken, yüzde 32?lik bir bölüm de bu dengeyi kadınların daha iyi kurduğunu ifade etti.

Anket sorularını yanıtlayanların yüzde 38?i erkeklerin olaylara geniş açıdan bakabildiğini, yüzde 43?lik bir bölüm de yine erkeklerin kendine olan güveninin daha çok olduğunu bildirdi.

?Yaratıcılık? konusunda ise katılımcıların yüzde 39?u kadın yöneticilerin daha yaratıcı olduğunu düşünüyor.

Anket sonuçları, ?çalışanlarla iletişim kurabilme? açısından kadın yöneticilerin erkek yöneticilerden daha başarılı olduğu görüşünü ortaya koydu.

Ankete katılanların yüzde 36?sı yöneticilerinin kadın olmasının çalışma şeklini olumlu etkilediğini, yüzde 32?si olumsuz etkilediğini ve yüzde 32?lik bir bölümün de kadın yöneticilerin kendileri için olumlu ya da olumsuz bir etki yaratmadığını belirtti.

Ankete katılan kadınların yüzde 35?i, kadın yöneticiden olumsuz etkilenirken, erkeklerin ise sadece yüzde 26?sı bundan olumsuz etkilendiği görüşünü bildirdi.

 

 

Haber Ara