Yrd. Doç. Dr. Recep Sıralı yaptığı açıklamada, Türkiye'nin zengin bitki örtüsü, iklim farklılıkları ve coğrafya yapısının arıcılık konusunda çok büyük imkanlar sunduğu belirtti.
Arıcılığın son dönemde anlaşıldığı ancak tüketim ve pazarlaması konusunda ciddi sıkıntıların olduğunu ifade eden Sıralı, 'Arıcılığın öneminin anlaşılmaya başlanması ile birlikte yakın bir zaman içerisinde Doğu Anadolu Bölgesi'nin Erzurum ve Sivas illerinde, Ege Bölgesinde Muğla ili ve Karadeniz Bölgesinde de Ordu ilinde arıcılık faaliyeti neredeyse temel tarımsal sektör durumuna gelmiş bulunmaktadır' dedi.
Arıcılığın çok geniş bir bilgi birikimi gerektirdiğini ve pazarlama konusunda üretilen yerin değil hangi bitkiden üretildiğinin vurgulanması gerektiğini belirten Yrd. Doç. Dr. Recep Sıralı,'Ülkemiz insanlarının çeşitli nedenlere dayanan bilinçsizlikleri yüzünden arıcılık nimetlerinden yeterince yararlandıkları söylenemez. Halkımız değil arıcılığın ve arı ürünlerinin tanımı, balın faydaları konusunda bile yeterince bilgiye sahip değildir.
Dünyanın hiçbir yerinde balların üretildiği şehir ya da yöre ismiyle (Zara, Erzincan, Erzurum, Muğla, Sivas, Bitlis, Bingöl, Anzer, Ayder vs.) satıldığı görülmemiştir. Bu nedenle bal öncelikle ait olduğu bitkinin (akasya, yonca, kestane, ıhlamur, çam, kekik, ayçiçeği, pamuk, anason, narenciye vs.) adıyla piyasada satılmalıdır. Ülke çapında son derece yaygın olan konuya ilişkin bu anlamsız tutuculuğu muhakkak terk edip balı ait olduğu yöresinin ismi ile değil sadece üretildiği bitki ismi ile tüketime sunmak gerekmektedir' diye konuştu.
'Bal üretildiği bitki ismi ile satılmalı'
Ordu Üniversitesi (ODÜ) Ziraat Fakültesi Zootekni Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Recep Sıralı, üretilen balların yöre isimleriyle değil ait olduğu bitki ile satılmasının gerektiğini belirtti.
17 Yıl Önce Güncellendi
2009-03-06 16:32:00
SON VİDEO HABER
Haber Ara