Adem Demir / Newsweek Türkiye
Cumhuriyet halk partisi (chp) saflarında 1973?te başladığı siyasi yaşamını bugün Demokratik Toplum Partisi?nin (DTP) eş başkanı olarak sürdüren Ahmet Türk aslında partisinin ?güvercin? kanadını temsil ediyor. Ancak geçen hafta Demokratik Toplum Partisi?ndeki şahinlerin takdirini kazanan bir çıkış yaptı. TBMM?deki grup toplantısında Kürtçe konuştu ve şov yapmakla, Kürtçe yayın yapan TRT 6?yı suiistimal etmekle, gerginlik çıkarmakla suçlandı. Ahmet Türk, neden böyle bir çıkış yaptığını Newsweek Türkiye?den Adem Demir?e anlattı. İşte söyleşiden önemli bölümler.
2007 seçimlerinden sonra, ?Şov yapmayacağız, geçmişteki hataları tekrarlamayacağız? demiştiniz. TBMM?deki konuşmanızla aksini yapmadınız mı?
TÜRK: Bugün, AB ile ilişkilerin güçlendiği, uluslararası ilişkilerin farklı boyutlara taşındığı bir değişim yaşanıyor Türkiye?de. TRT 6?nın açılmasını olumlu karşıladık. Ancak iktidar bunu topluma bir lütufmuş gibi sunuyor. Hatta bunlardan hareketle, ?Kürt sorununun biteceği? mesajını veriyor. Ortada ciddi bir çelişki var. Bunun ortadan kaldırılması ve atılacak adımların doğru rotaya oturtulması için bir refleks gösterdim. Yaşamımda şovu ve provokasyonu hep eleştirdim.
Neden birkaç ay önce değil de seçime bir aya kala?
Başbakan (Recep Tayyip Erdoğan) TRT 6?yı seçime yakın açtı ve kullanmaya başladı. Tabii siyaseten bazı olaylar değerlendirilir. Seçimleri düşünerek bazı girişimlerde bulunulabilir ama ben o amaçla yapmadım. Bu ne bir şov ne de bir seçim yatırımıdır.
?Dünya Anadil Günü? vesilesiyle Kürtçe konuştuğunuzu savundunuz. Ama geçen sene de 21 Şubat Dünya Anadil Günü?ydü.
Neticede siyasetçiyim. Değişimlere, gelişmelere ve mevcut gündeme göre konuşma yaparım. Kürtçe bilmeyen bir başbakan dilediği zaman Kürtçe mesaj veriyor, bunda bir sakınca görülmüyor, Kürt bir siyasetçi anadilini kullanınca garipseniyor. Asıl çelişki bu. Kürtçe TV, Kürdoloji enstitülerinin açılacak olmasını olumlu bulduğumuzu açıkladık. Fakat yetersiz ve güvenceden yoksun. Bugün birileri açar, yarın CHP ve Milliyetçi Hareket Partisi kapatabilir.
Taleplerinizi Türkçe de dillendirebilirdiniz. Niyetiniz ve beklentiniz neydi?
Kürtçe konuşulması halkımın bir özlemi. Bölge halkının hassasiyetlerini dinlemeyen iktidar, TRT 6 ile Türkiye ve dünyaya bütün Kürt sorununu çözdüğünü iddia ediyor. Buna yönelik isyanımı yansıttım.
1991?de TBMM?de Leyla Zana Kürtçe yemin etmeye kalkışınca engellenmişti. Mesela yaklaşık altı yıl önce (3 Kasım 2002 Genel Seçimi?nde) TBMM?ye girseniz Kürtçe konuşur muydunuz?
O günkü koşullarda söz konusu çıkışın doğru olmadığını söylemiştim. Hatta arkadaşlarımı da uyarmış, daha sonra eleştirmiştim. Fakat bugün, o gün değil. Eğer altı yıl önce yapsaydım şov ve provokasyon olurdu.
?PKK?ya terör örgütü demiyorlar? diye eleştiriliyorsunuz. Bu tavırda ısrar etmenizin sebebi ne?
Birilerine terörist demekle sorunlar çözülmüyor. Bize ?PKK teröristtir deyin? dayatmasında bulunanlar iyi niyetli değiller. Ayrıca PKK ile DTP?nin tabanları aynı. Bölgede mitingler yapar ve Nevroz kutlarken etkinliklerimize katılanlardan bazıları PKK lehine slogan atıyorlar.
Başbakan Erdoğan?ın Diyarbakır gezisi öncesinde PKK direniş ve kepenk kapatma çağrısı yaparken ?Kaosa müsaade etmeyeceğiz? dediniz.
Provokasyon yaratan taraf olmayacağız. Başbakan elbette Diyarbakır?a gelecek. Ama eli boş gelmesin istiyoruz. Şivan Perwer?in Türkiye?ye gelmesini, Ahmet Kaya?nın mezarının ülkeye getirilmesini biz de isteriz. Ama sorunu kökten çözecek bir tavrın ortaya konmasını talep ediyoruz. Tavrımızı sorgulayanlara şunu söylüyorum: Kürt sorununu çözün, biz de DTP?yi feshedelim. Bu ülkede DTP?ye ve diğer tarafta milliyetçilik eksenli siyaset yapan partilere gerek kalmayacak bir süreç yaşatalım.
Sanki Türkiye?de bir tek Kürt sorunu varmış gibi bir siyaset sürdürmüyor musunuz?
Türkiye?nin demokratikleşmesinin önündeki engel ve statükocu güçlerin beslendiği kaynak Kürt sorunu.
PKK?yı silahsızlandırma adına ABD ve AB destekli Ankara-Erbil-Bağdat girişimli bir tasfiye planına bakışınız ne?
Silahsızlandırma bir tasfiye midir yoksa gerçekten ülkenin bir yarasını kapatma mıdır, bilemiyorum. Yürütülen çalışmalar konusunda bilgi sahibi değiliz. Eğer ciddi bir çaba varsa hem rol almak hem katkı sunmak isteriz. Türkiye sorunu gizli diplomasiyle götürmeye çalışıyor. Böyle olursa kalıcı ve köklü çözüm bulunmaz.
Gruptan sonra Genel Kurul?da da Kürtçe konuşmayı planlıyor musunuz?
Grup çalışmasıyla Meclis çalışması aynı değil. Yarın bir gün Genel Kurul?da da konuşurum, şeklinde bir plan ve hesabım yok. Halkımızın beklentilerini yerine getirdim. Herşeyin bir zamanı var. Meclis çalışmalarını provoke edecek bir çalışmanın içine girmeyiz. Ama bir gün gelir belki o da olur.