Devletin, Kürtçe TV'nin içinde yer aldığı Kürt açılımları, özellikle Doğu ve Güneydoğu'da AK Parti ile DTP arasında geçmesi beklenen 29 Mart seçimleri öncesinde terörü durma noktasına getirdi. Doğu ve Güneydoğu'da özlenen huzurlu bir dönem yaşanıyor. Bölgede tam 70 gündür terör olayı yaşanmıyor. PKK son eylemlemini 2008'in son günlerinde 24 Aralık tarihinde Şırnak'ın sınır ilçesi Cizre'de gerçekleştirdi. Saldırıda 3 asker şehit olurken 12 asker yaralandı. Bu tarihten sonra bölgede biri düşme sonucu, öteki ise kaza kurşunu ile 2 asker şehit olurken, 5 PKK'lı sağ yakalandı, 17 PKK'lı örgütten kaçarak güvenlik güçlerine teslim oldu, 5 sivil ise PKK'lıların daha önceden döşediği mayınlara basarak yaralandı.
VATANDAŞ MEMNUN
Silahların 70 gündür suskun olmasından Diyarbakır'da yaşayan vatandaşlar son derece memnun. Serbest ticaretle uğraşan Remzi Kıstak, son zamanlarda PKK'nın eylem yapmamasını seçimler kadar Ergenekon'daki gelişmelere de bağlıyor. Kıstak, 'PKK, Ergenekon'la bağlantısının olması ile suçlandığı için bu süreçte eylem yapmak istemiyor sanırım. Bir de seçim süreci var tabii olarak. Ancak istediğimiz silahların hepten susması ve huzurun gelmesi' dedi. Serbest meslek sahibi Engin Yiğit ise, silahların susmasının iyi bir gelişme olduğunu belirterek, 'İnsanlar bir süre sonra silahsız, şiddetsiz ortama alışır ve artık silah, şiddet istemez. Aksi halde şiddet şiddeti getirir ki, bunu kimse istemiyor zaten. Silahların kullanılmadığı sürecin devamlı olmasını istiyoruz' diye konuştu. Cebrail Kurt isimli serbest meslek sahibi vatandaş ise, DTP'nin seçimi kazanması halinde suskunluk sürecinin devam edeceğini, hatta farklı gelişmeler dahi yaşanabileceğini savundu. Kurt, 'Seçim öncesi silahların susması normaldir. Seçimden sonra ne olacağı belli değil. Temennimiz 30 yıldır konuşan silahların susmasıdır' dedi.
'Önemli adımlar atıldı'
Abdülkadir Aksu (AK Parti): TRT6, Kürtçe eğitim çok önemli adımlar. Devlet ve millet arasında köprü kuruldu. Seçimler demokratik bir yarış içinde geçmeli. Allaha şükür, öyle gidiyor.
Dengir Mir Fırat (AK Parti): Bölge sakin, AKP iktidarında çok önemli adımlar atıldı. Başbakan'ın Kürt dili fakültesi açılması çağrısı önemli bir adım.
Hasip Kaplan (DTP): Seçim sürecinde PKK tek taraflı fiili eylemsizlik kararı aldı. Siyasetin tozu dumanı arasında sorunlar unutuldu. Seçime kadar siyasi partilerin bu konuda cesaretli bir duruş ortaya koyması gerekiyor. Barış süreci hızlandırılmalı.
Doç. Dr. İhsan Bal (USAK): Kış aylarında eylem yapabilecek eğitimli, dayanıklı teröristlerin tamamı etkisiz hale getirildi.Sınır ötesi operasyonlar PKK'nın harekât alanını kısıtladı. PKK, kendi içinde çatışmaya girdi. Barzani önlem almaya başladı.
Terör uzmanı Dr. Nihat Ali Özcan: PKK, yerel seçimlerde kendi kapasitesini görmek istiyor. Uluslararası ortam eyleme uygun değil. ABD, bunu desteklemez. Açılımlar karşısında eylem yapmak onlara da eksi puan verir.
'Kalıcı barış umudu arttı'
DİYARBAKIR Barosu Başkanı Mehmet Emin Aktar: Bu sürecin daha çok seçim ile de ilgili olduğunu düşünüyorum. Ancak seçim sonrası temelli bir çatışmasız ortam yaratılabilir. Yaşanan sürecin kalıcı olmasını diliyoruz.
Eski Diyarbakır Barosu Başkanı Sezgin Tanrıkulu: Ahmet Türk'ün son çıkışı, soruna çözümün Meclis'te de aranabileceğini , Meclis'in ne kadar değerli olabileceğini ortaya koymuştur.
İHD Bölge Temsilcisi Ali Akıncı: Umarım böyle devam eder, insanlar yaşamını yitirmez. Bu sürecin seçimlerden dolayı yaşanıyor olması imkân dahilindedir. Ancak sorunların demokratik tarzda Meclis'te çözülebileceğine inanıyorum.
Mazlum Der Diyarbakır Şube Başkanı Seher Akçınar: Sessizliğin seçim sürecinden kaynaklandığını sanıyorum. Gergin ortam yaratılmaması için iki tarafın geri durduğunu düşünüyorum.
Namluları soğutan süreç
29 Mart yerel seçimleri öncesinde AK Parti ile DTP arasında bölge merkezli yaşanan yarışta demokratik teamüllerin işletilmesi seçim öncesi olumlu bir adım olarak görülüyor. Hükümetin demokratik açılımlarının yanı sıra PKK'ya yönelik bir süre gerçekleştirilen üst üste operasyonlar da terör örgütünün belini kırdı. Türkiye'nin ısrarlı baskıları sonucunda Kuzey Irak Bölgesel Başkanı Mesud Barzani'nin sınırın kendi tarafında gerekli önlemleri almaya başlaması da terör örgütünün Türkiye'ye sızmalarında önemli bir engel oluşturduğu belirtildi. Türkiye, son yıllarda Kürt açılımıyla ilgili ardı ardına adımlar atıldı. İşte o açılımlar:
* 05 Eylül 2008: Orgeneral İlker Başbuğ, Genelkurmay Başkanı sıfatıyla ziyaret ettiği ilk yer Diyarbakır oldu. Buradaki sivil toplum örgütlerinin temsilcileriyle bir araya gelen Başbuğ 'Diyarbakır'ı ve Diyarbakırlılar'ın hepsini seviyoruz' dedi.
* 10 Kasım 2008: Başbuğ, bu ziyaretinin ardından Diyarbakırlı 30 gence, Balıkesir'deki Astsubay Meslek Okulu'nda eğitim verilmesini sağladı. Duvarcılık, tornacılık, marangozluk gibi meslek eğitimi alan gençler 10 Kasım'da sertifikalarını aldı. Gençlerin tamamı, Diyarbakır'da işe yerleştirildi.
* 4 Ekim 2008: Aktütün saldırısının ardından devletin zirvesi Olağanüstü Terör Zirvesi'nde toplandı. Askerle sivil kanat, terörün önlenmesi için Barzani ile temasa geçilmesinde mutabakata vardı. n14 Ekim 2008: Irak Özel Temsilcisi Murat Özçelik, Kuzey Irak'a giderek Neçirvan ve Mesud Barzani ile görüştü. Türkiye, 5 yıl aradan sonra ilk kez Barzani ile bir araya geldi.
* 19 Kasım 2008: Irak-ABD-Türkiye, PKK'ya karşı Bağdat'ta masaya otururken, Ankara'nın yıllarca kabul etmediği Bölgesel Yönetimin İçişleri Bakanı Kerim Sincari de bu masada yer aldı.
* 1 Ocak 2009: TRT 6 yayına girdi. Başbakan Erdoğan Kürtçe 'TRT 6 hayırlı olsun' dedi.
* 21 Şubat 2009: Başbakan Erdoğan, Diyarbakır'da miting düzenledi. Daha önceki konuşmalarının aksine bu kez ulusalcı söylemlere yer vermedi. Diyarbakır'daki son miting öncekinin aksine daha sakin geçti, eylemlere sahne olmadı.
* 25 Şubat 2009: TSK, Kürtçe TV'ye destek verdi. Üniversitede Kürtçe bölüm için düğmeye basıldı.
(Sabah)
