Dolar

34,8959

Euro

36,6573

Altın

3.013,76

Bist

10.058,63

Afganistan'da askeri çözüme inanmıyor

Babacan, NATO dışişleri bakanları gayri resmi toplantısına katılmak üzere Brüksel'e gitti. Brüksel'e hareketinden önce Esenboğa Havaalanında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-03-04 17:02:00

Afganistan'da askeri çözüme inanmıyor

Babacan, Brüksel'e hareketinden önce Esenboğa Havaalanında yaptığı açıklamada, Türkiye'nin, Afganistan'daki askeri unsurlarının miktarının artırılmasıyla ilgili olarak şu ana kadar resmi talebin söz konusu olmadığını bildirdi.

Afganistan'dan çok uluslu güçlerin askeri varlığını kısa zaman içinde çekileceğini düşünmediğini, bunu pek olası görmediğini ifade eden Babacan, Afganistan'ın kendi güvenlik ve savunma kapasitesini oluşturabilmesi için uzun zamana ihtiyacı bulunduğunu belirtti.

Gerek ABD'nin tek başına münferiden orada tuttuğu birliklerin, gerekse ISAF komutası altında NATO'nun bulundurduğu birliklerin bir süre daha kalmaya devam edeceğini kaydeden Babacan, 'Ne zamana kadar? Ne zamanki Afganistan bu konuda kendi ayakları üzerinde durmaya başlarsa... Türkiye ve uluslararası gücün oradaki varlığı, bunu sağlamak için' ifadesini kullandı.

Afganistan'a barış ve istikrar getirebilme ve güvenliği sağlayabilmenin, pek çok yöntemi bir arada, eşgüdüm kullanarak ancak başarılabilecek bir hedef olduğunu ifade eden Babacan, 'Dolayısıyla biz burada askeri unsurların mutlaka olması gerektiğini düşünüyoruz. Ama tek başına yeterli değildir. Afganistan'da sadece daha fazla askeri güç ve teknolojiyle bir sonuç alınabileceğini düşünmüyoruz. Mutlaka bunlar gerekli, ama yeterli değildir' diye konuştu.

Afganistan'da kalkınmayla ilgili çalışmaların, insani yardımın, Afganistan'da yaşayan halkın günlük hayatına olumlu yansımalar sağlayacak adımların, Afganistan ile ilgili çözümün önemli unsurları olduğunu söyleyen Babacan şöyle dedi:

'Eğer Afganistan ile ilgili sorunlar çözülecekse bu nihayetinde siyasi çözüm olacaktır. Biz Afganistan'da bir askeri çözüme inanmıyoruz. Bu bir siyasi çözüm olacaktır. Siyasi çözüm de ancak Afganistan'da geniş kesimlerin katılımının sağlanabileceği bir siyasi mekanizmayla mümkün olacaktır.'

Afganistan'ın etnik yapısı ile din ve mezhep yapısına işaret eden Babacan, 'Bunların tümünün uygun şekilde temsil edildiği demokratik yapı, geniş katılımlı düzenlenen seçimler, bu seçimlerin sonucunda da Afgan halkının tümünden yetki almış bir idare... Afganistan'ın sorunlarının ancak bu yoldan bu çözülebileceğine inanıyoruz' dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:

'Türkiye'den şu ana kadar resmen bir talep söz konusu değildir, oradaki askeri unsurlarımızın miktarının artırılmasıyla ilgili... Türkiye'nin oradaki askeri varlığının niteliği niceliğinden çok daha önemlidir. Ancak bu konuyla ilgili eğer talep gelirse, kuşkusuz değerlendiririz.'

Afganistan'ın emniyet birimlerinin eğitimiyle alakalı olarak Türkiye'nin önemli katkıları olabileceğini düşündüklerini ifade eden Babacan, Afganistan'ın kendi gücünü ve kapasitesini bir an önce oluşturmasının, güvenlikle ilgili konularda temel öncelik olması gerektiğini belirtti.

Babacan, bu konularda zaten çalışmaları bulunduğunu hatırlatarak, Afganistan'da polis eğitim merkezlerinden, askerlerin özellikle subay eğitimiyle ilgili yaptığı çalışmalardan bahsetti.

Afganistan ile ilgilenen tüm uluslararası kuruluşların mutlaka siyasi çözüme odaklanmaları gerektiğini vurgulayan Babacan şunları söyledi:

'Afganistan konusunu biz daha çok NATO çerçevesinde konuşuyoruz, NATO'nun bir gündem maddesi, NATO da ağırlıklı olarak güvenlik kuruluşu olduğu için, ister istemez NATO çerçevesindeki tartışmalar kendini güvenlik alanında buluyor ki, ben bunu sakıncalı görüyorum. Daha geniş kapsamlı, daha kuşatıcı, tüm enstrümanların bir arada devreye sokulabileceği kapsamlı bir çözümün, Afganistan için ancak gerçek bir çözüm olacağına inanıyoruz. Bu konudaki görüşlerimizi de hem NATO'da, hem farklı ortamlarda sürekli dile getiriyoruz.'

Babacan, bir soruyu da şöyle yanıtladı:

'Nitelik tanımının içine pek çok şeyi koyabilirsiniz. Orada Türk askerinin varlığı başlı başına önemlidir. Hem Afganistan için önemlidir, hem diğer ülkelerin oradaki askeri varlığı açısından önemlidir. Türkiye'nin oradaki varlığı, başlı başına bir katkıdır. Afganistan'daki durumu, oradaki arazideki şartları bilenler bunu daha iyi anlayacaktır diye düşünüyorum.'

SON VİDEO HABER

İHH'dan Suriye'deki fırınlar için un desteği çağrısı

Haber Ara