Haber Merkezi / TIMETURK
Irak?ta bombalar yeni bir şey değil. Her gün yeni bir tanesi yeni Irak?ta ölüm ve korku getirebilir. Fakat 3 sene önce Samara?daki Şii kutsal mekânındaki kadar yaralayıcı olmadı. Samara Bombalaması Kurbanları Vakfı Sözcüsü Ahmet el-Hayat, ?Asla unutulmayacak bir gün. Cehennemi gözlerimizle gördük ve 3 yıl geçti yaralar hala iyileşmedi?.
Bundan 3 sene önce 22 Şubat 2006?da iki bomba Samara?daki el-Askeri türbesini hedef aldı ve saldırıda kadim caminin kubbesi yıkıldı.
Bombalama anında şehirde ve tüm Irakta Sünniler ve Şiiler arasında şiddetli bir mezhep çatışmasına dönüştü ve ülkeyi iç savaşına eşiğine getirdi.
13 Haziran 2007?de başka bir bomba caminin iki minaresini yıktı ve yaralar daha da derinleşti.
Bağdat?ta Politika Profesörü Muhammed Salman, ?Yüzlerce Iraklı mezhep şiddetinde kaçırıldı ve 3 yıl sonra onlardan kalanlar toplu mezarlardan çıkıyor. Bu yaraların iyileşmesine hiç de yardımcı olmuyor? diye konuştu.
Yetkililer, 24 Şubat Salı günü, Tarık el-Haşimi?nin kız kardeşi dahil öldürmelerden ve kaçırmalardan sorumlu tuttukları 11 Şii polis memurunu tutukladı. Ocak ayında, güvenlik kuvvetleri 2006?da mezhep çatışması sırasında meslektaşlarını öldürmekten 10 polisi gözaltına aldı.
Cami mi? İnsanlar mı?
Profesör Muhammed, Samara saldırılarının ardından insanların, militanların intikam alacakları korkusuyla, farklı mezhepten olan kişileri işten çıkardıklarını belirtti: ?Aileler çocuklarını eşlerini boşamaya zorladığından yüzlerce aile dağıldı. Bu Irak?ta daha önce yaşanmamış bir şeydi ? diye konuştu.
Yardım çalışanları saldırılardan 3 sene sonra bile binlerce insanın hayatlarını birleştirmeye çabaladıklarını söylüyor. Saldırılardan etkilenen ailelere yardım amacıyla 2007?de kurulan Vakıf?ın lideri Hayat, ?Milyonlarca Iraklı saldırılardan sonra yerlerinden edildi. Bunların yüzde 30?u evleri işgal edildiği ya da yıkıldığı için geri dönemedi? dedi.
Mezhep şiddeti kurbanlarına verilen yardım taahhütlere rağmen, hükümetin sözlerinin boş olduğunun altını çizdi: ?Hükümet mezhep şiddetini aştığımızı söylüyor. Peki, binlerce acı çeken Iraklının hayatları ne olacak??.
Kırk altı yaşında Salua Adel-Nicat?ın durumu buna bir örnek. Dört çocuk annesi kadın, bunlardan 3?ünü 2006?da şiddette kurban vermiş. Evi işgal edildiğinden o günden beri de evsiz: ?Yerleşenler bana gidip hükümetin onları çıkarmasını söylememi söyledi. Çünkü o bölge artık aynı mezhepten insanların yaşadığı bir yer ve ben orada yabancıyım. Yardım istesem bir şey değişmeyeceğini biliyorum. Beş parasız bir dul ne yapabilir ki??.
Hükümet el-Askeri türbesinin yeniden inşası için 16 milyon dolar ayıracağını duyurdu. Fakat birçok Iraklıya göre para, öncelikli olarak evlerin ve hayatların inşası için harcanmalı.
Tüm ailesiyle birlikte mezhep şiddeti sırasında yerlerinden olan 53 yaşındaki Ali Fatih Abdülkerim şunları söyledi: ?Milyonların caminin yapımına harcanmasını duymak şiddetin kurbanlarına bir hakaret. İnsanlar aç, dullar sevdiklerine yasını tutuyor ve yüzlerce çocuk kopan uzuvları yerine takma organ almak için para bulamadıkları için okul yerine evlerinde oturmak zorunda. Tabi ki caminin inşası çok önemli, fakat insanlar hayatta kalmaya çalışırken bu ne kadar adil??