Bu kez uzlaşma söz konusu değil

Doğan Yayın Grubu'nun 'Maliye, belgeleri yok saydı, 826.3 milyon TL haksız ceza kesti' açıklamasına AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli'den hükümet adına basın toplantılı yanıt. Canikli, bugün basına yansıyan açıklamaları değerlendirirken, incelemenin Başbakan'ın talimatıyla başlamadığı mesajını verdi. Canikli, 'Hükümete gerçek dışı saldırılarla incelemeyi önlemeye çalıştılar' dedi.
'Vergi incelemelerinin özel yönetimi vardır. Maliye Bakanlığı köklü kuruluşlarımızdan bir, bu çerçevede vergi incelemesinin yürütülmesi konusunda otorite bir kuruluş olarak bir kamu otoritesi olarak faaliyette bulundu.

Bir mükellefin incelemeye alınması için kuvetli şüphelerin, belge, bilginin olması gerekir. Bu idari elemanlarına iletilmiş olmalıdır. Bir mükellefin sürekli olarak KDV devretmesi, alacaklı durumda olması ya da beyan ettiği kar marjının sektörün ortalama kar marjından düşük olması nedenleriyle inceleme başlatılabilir. Mükelleflerin dijital kayıtları kullanılarak yapılır. Ya da polisin yaptığı bir çalışma sırasında belge kullanıldığı bir bilgi bulunmuşsa Maliye Bakanlığı'na gönderilir ve inceleme başlatılır

Doğan Medya Grubuyla ilgili olarak yapılan incelemeler de bu ilke çerçevesinde yuapılmıştır. Aynı gruba mensup bir gazetede yer alan bir değerlendirmeden bunu anlıyoruz. Hürriyet Gazetesi'nde bugün yayınlanan bir haberde incelemenin nasıl başlatıldığına fdair bir bilgi verilmektedir . O açıklama şudur: 'Geçen yıl mart ayında vergi kontrolörleri, aynı gün DYH?ye bağlı 5 şirkete girdi. Bunun dışında Doğan Grubu?na ait 2 şirket daha incelemeye alındı. 11 ay süren incelemeler sonucunda, dün DYH?ye Türk basın tarihinde görülmemiş ölçüde ceza kesildi. Bu kadar devasa bir vergi cezası için bulunan gerekçe şaşırtıcıydı. Kontrolörlere göre, satış işlemi 2007 değil, 2006 yılında yapılmıştı ve vergi de o yıl ödenmeliydi. Oysa Türk Ticaret Kanunu?na göre, anonim şirketlerin hisse satışları, hisse senetlerinin ciro edilip devredilmesiyle gerçekleşiyor. Bu satışta, 2 Ocak 2007 tarihinde hisselerin devredilmesiyle tamamlanmıştı. Satışın tamamlanmasına ilişkin tüm belgeler, vergi kontrölörlerine sunulmuştu.'

Bu incelemeler Doğan Medya Grubu'nın partimize ilişkin saldırılarından önce başlatılmuıştır. Herhangi bir şirketle ilgili inceleme yaparken o şirketle ilgili işlemlerin olması nedeniyle bulgu belge elde edilebilir ve inceleme başlatılabilir. Bu inceleme subjektif bir gerekçeyle başlatılmamıştır. Bu incelemede Başbakanımızın talimatıyla başlatılmamıştır.

Belki Doğan Grubu'nun haberdar olduğu bu inceleme ile hükümetimize gerçek dışı saldırı yoluyla böyle bir incelemenin önlenmesi tavrı ortaya konulabilir böyle bir değerlendirme yapmak mümkün. Böyle bir ihtimalin olduğunu düşünmek yanıltıcı olmaz.

Bu iddialar planlı bir biçimde hükümeti yıpratma çabalarındandır. Burada çelişkiler yer almaktadır. Burada çok üzerinde durulan, köşe yazılarında, böyle bir olayda grubun vergi kaçırması için neden olmadığı bunun 2006'da ya da 2007'de yapılmış olmasının arasında bir fark olmadığı var.

Mükellef bir işlemi yevmiye defterine kaydetmişse bu önemlidir. Bunu bilmiyoruz. Grubun gazetelerind ebuna ilişkin bir açıklama yok. Ödeme 2 Ocak 2007'de yapıldı, satış işleminin 2007'de yapıldığı iddia edilmektedir. Hisse satışı nedeniyle elde edilen paranın 2 Ocak'ta hesaba geçtiği ifade edilmektedir. Bu da satılın 2007'de yapıldığını belli etmez. Satış mukabilinder öngörüşen bedelin 2 yıl içinde tahsis edilmesi gerekiyor. Satış işleminin 2007'de yapıldığını söylemek mümkün değildir. İleri sürülen hususların hiçbirisi satışın 2007'de yapıldığını göstermez. Bilgi ve belgeler açıklanırsa daha net bir değelendirme yapma imkanımız olabilir.

Kurumlararası yazışmaların olduğunu görüyoruz ama net ve ayrıntılı yer almıyor bu açıklamalar. Umarız gruptan daha ayrıntılı bilgiler gelir. Biz de daha ayrıntılı daha doyurucu bilgiler verebiliriz. Bu kurum da incelemeye tabii olacaklardır. AK Parti'nin gelmesiyle imtiyazlı kurum anlayışı sona ermiştir. Bütün kurumlar vergi mevzuatına tüm işlemlerini uygun hale getirmelidir. Mükellefiyetlerini yerine getirenler için bu açıklamalar gerekli değil. Vergi ödemeyi yerine getirmeyenler içindir sözümüz. Bundan sonra da bunlar uygulanmaya devam edecektir.

'Gazetecilikte yorumlar yapılabilir ama haber mantığıyla verilmeli, yargılamaksızın objektif haberler verilmeli. Haksız saldırılar olduğunu biliyoruz. Sadece yardım konusunda değil hemen hemen her konuda saldırılar oluyor. Çok yüksek vergi ödeyen vergi kaçırmaz anlamına gelmez. Ya da onlara incelenemez zırhı kazandırmaması gerekir. Kazandığını gerçek beyan eden ve vergisini tam zamanında ödeyen mükellefler önemlidir. Başlı başına vergi rekortmeni olması vergi kaçırmayacağı anlamına gelmez. Avrupa'da en çok beyan eden mükellefler incelemeye alınır.

'Buradaki teknik anlamda bir vergi kaçakçılığı var. Biz rapora sahip değiliz. Çok ayrıntılı bilgiler var gazetelerinde. Her vergi uzmanı da bunu rahatlıkla anlayabilir. Hapis cezasını gerektiren bir durum söz konusu burada. Bu nedenle uzlaşma mümkün görünmüyor. Verilen son ceza için, önceki cezalarda olduğu gibi bir uzlaşma mümkün görünmüyor.'

'Bu incelemeler objektif olarak yapılıyor. İkna olursunuz ya da olmazsınız bunu bilemem. Ne kadar çok insan çalıştırırsa çalıştırsa hiçbir zaman muaf olmaz. Bir muafiyet sağlanırsa tüm mükelleflere sağlanır. Herkes yükümlülüğünü yerine getirecek. Gazetelerde öne sürülenler gerekçe değil.

'Bu incelemenin en az bir yıl önce başladığı kesin. Bunu da bugünkü gazetede belli oluyor.'