Dolar

34,9538

Euro

36,6484

Altın

3.011,59

Bist

10.058,63

Müslümanların Sevgililer Günü çelişkisi

İslam alimleri Sevgililer Günü'nü haram ilan etsede, Müslümanlar bugüne karşı çıksada, 14 Şubat gelince kraldan çok kralcı davranıyoruz.

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-02-14 10:08:00

Müslümanların Sevgililer Günü çelişkisi

Bugün 14 Şubat. Yani Sevgililer Günü olarak ilan edilen tarih. Tüm dünyada kutlanan Sevgililer Günü'nün özelliği eşlerin birbirine hediyeler alarak, eğlenceler düzenliyor olması. 14 Şubat'ın neden Sevgililer Günü olduğu konusunda değişik yorumlar ortaya atılsa da Müslüman alimler bugünün haram olduğunu kesin bir dille ilan etti. Ancak buna rağmen Müslüman toplumlar Sevgililer Günü'nde Batı'dan pek geri kalmıyor. Türkiye'de özellikle son zamanlarda, İslami camianın çeşitli yayın organları Sevgililer Günü eki çıkartıyor, başörtülüler eşlerinden mutlaka bir hediye bekliyor. Haftalık dergi Gerçek Hayat, bir süredir Korsan Hayat adıyla okuyucularına sunduğu bölümü son sayısında bu konuya ayırdı. Sevgililer Günü'yle ilgili kaleme alınan bir yazı, Müslümanların nasıl bir çelişki içinde olduklarını ortaya koyuyor. İşte o yazı...

 

15 ŞUBAT

 

Sevgililer Günü?nün yaklaştığını, abonesi olduğu gazeteyle hatırlamıştı. Her gün okuduğu köşelerden birine ulaşmak için sayfaları çevirirken karşısına çıkan reklam, müjde veriyordu. Sevgililerin, birbirlerine nasıl hediyeler alacaklarını tavsiye ediyor, seçenekleri sıralıyor, ?daha fazlası için? link veriyordu.

 

?- Yazıklar olsun!?

 

Neyse ki, yüksek sesle konuştuğunu duyan annesi, ?Hayrola, n?oldu?? diye sordu da, neye neden tepki vereceğini anlatacak birini buldu:

 

?- Şu gazeteye bak. İyice zıvanadan çıktılar. Sevgililer Günü için reklam almışlar!..?

 

Muhatabının kendisini dinleyip dinlemediğini önemsemeden dakikalarca konuştu;

 

?- Biz bunlara niye abone oluyoruz ki. Müslüman diye almıyor muyuz bu gazeteyi biz? Vazgeçelim abonelikten. Arayıp, iptal ettireceğim şimdi..?

 

Annesinin itirazı üzerine bundan vazgeçti. Doğruydu; babası o gazeteyi kuponları için alıyordu. Az biraz ?cemaat? takıntısı da yok değildi hani. Akşam, bu konuda babasını ikna edebilirdi. Sabredebilirdi.

 

Hazırlanıp her zamanki saatte evden çıktı. Her zamanki saatte evden çıktığı, telefonun her zamanki saatte çalmasından da anlaşılabilirdi. Köşeyi daha dönmeden çalan telefonu, kontrollü bir sinirle açtı;

 

?-Efendim??

?-Hayrola, neyin var??

 

Başarmıştı. Ses tonuna yüklediği anlam karşılığını bulmuştu.

 

?-Ya sorma, sabah sabah canım sıkıldı. Gasteyi açtım, o da ne! Bizimkiler Sevgililer Günü için reklam almış!?

?-Hadi ya?

?-Serseriler. Manyaklar. Karaktersizler?!?

 

Telefondaki sesin sessizce güldüğünü fark etti.

 

?-Lütfen gülme ama. Kapitalizmden onlar da nemalanıyor şimdi. Sevgililer Günü?nden bize ne canım!?

 

Muhatabı durumun vehametini kavramakta gecikmemiş, coşturacak replikler döktürmeye başlamıştı bile:

 

?- Bunlar böyle canım. Biraz paralansınlar, daha çok isterler. Müslümanların en büyük zaafı budur. Ben de dün televizyonda gördüm buna benzer bir reklam. Bangır bangır, ?Sevgilinize hediye alın? diyordu. İnanır mısın, neydi şu vaaz veren hocanın adı?... Onun programına reklam almışlar hem de? Çarpılacaklar. Şerefsizler!?

?-Ya of neyse. Ağır konuşmayalım. Ben işe gidiyorum şimdi. Çıkışta buluşuruz di mi??

?-Buluşalım evet.?

?-Hadi, Allah?a emanet ol.?

?-Sen de canım.?

 

***

 

Her zaman buluştukları mekan, bu kez onlara dar geldi. Bu içi yazar-çizer camiasından insanlarla dolup taşan otantik mekanın masalarında, nasıl olur da Sevgililer Günü broşürleri bulunurdu! Gazeteler, dergiler, afişler? Nereye baksalar, Sevgililer Günü! Mekanı çekiştirmek için, önce mekandan çıkmaları gerekiyordu. Alelacele çıktılar. Sultanahmet?e yaklaştıkları sırada ezan okundu. Namaz kıldılar. Avluda buluştular. Henüz elele tutuşmuyorlardı. Henüz kendilerine ?sevgili? de demiyorlardı. Fakat sevgiliydiler. Henüz aileleri de bilmiyordu. Yakında bilecektiler. Hele bir okul bitsindi ve hele bir şu işe girilsindi?

 

?- Bak, sakın Sevgililer Günü?nde bana hediye alma. Vallahi darılırım.?

?- Yahu delirdin mi? Kendimiz eleştiriyoruz. Ben de istemem sevgimiz üzerinden birilerinin cebine para girmesini, birilerinin sevgimizi satın aldığını hissetmeyi? Valentine?in ahmak torunlarının kapitalizme kazandırdığı her kuruş, bizden bir şeyler götürüyor. Üstelik sadece para da değil? Bunca zaman savunageldiğimiz değerler, inandığımız ve uyguladığımız ameller? Tüketim çılgınlığına katkıda bulunmak istemem, merak etme. Üstelik sen benim sadece bir gün için sevdiğim değilsin ki. Sana bütün çiçekler feda olsun??

 

Birbirlerine ?şu kadarcık? bile olsa bir hediye almayacaklarına dair büyük yemin ettiler ve oturup bir yerde çay içtiler. Hesabı, erkek ödedi.

 

***

 

İki hafta boyunca, gündemleri Sevgililer Günü oldu. Her buluşmalarında, çevrelerinde mutlaka bir slogan oluyordu. Bi rahat edemiyorlardı. Saatlerce, kendileri gibi ?duyarlı Müslüman? arkadaşlarının bile, Sevgililer Günü için hazırlık yaptıklarını anlatıyor ve hayıflanıyorlardı:

 

?- Düşünebiliyor musun, bizim Zeliha bile, Mustafa?sına ne alacağını sordu bana! Bana sordu! Kravat çok klişeymiş de, çakmak almak da istemiyomuş? Sigarayı bırakmasını istiyo ya hani. Yahu dedim, ?Sevgililer Günü?nden bize ne?? Dinletemedim. Daha doğrusu beni dinliyo gibi yaptı ama sonra gitti mağazadan kaşkol aldı. Beni bile alet etti yani. Benim yanımda aldı.?

?-Hmm? Kaşkol mu aldı. Hangi mağazadan??

?-Şu bizim geçen gün pardesü aldığımız mağaza. Orda Sevgililer Günü kampanyası varmış!?

?-Ya, onlar da zaten epeydir? Neyse. Neyse canım biz ?sağlam duranlar? tarafındayız. Seni seviyorum??

?-E-he? Ben de seni??

 

***

 

15 Şubat?ta ?resmen? ayrıldılar.

Ayrılmalarına küçük bir ?sürpriz? sebep oldu.

 

***

 

?- Bak ben sana bugün için küçük bir şey hazırladım.?

?- Ne hazırladın??

?- Kendi ellerimle ördüm sana bunu ben. Aç bakalım, beğenecek misin??

?- Fakat? Bu bir atkı.. Tamam çok güzel de.. Neden bugün için hazırladın. Hani Sevgililer Günü?nü kutlamayacaktık??

?- Tamam işte, ben gidip bir yerden satın almadım ki. Kendim ördüm. El emeği.?

?- İyi de ? Fakat? Yani??

?- Ya, sen bana şimdi ne diyosun, anlamadım. Sana bir atkı hediye edemez miyim ben??

?- Edersin de? Beni mahçup ettin şimdi. Ben sana bir şey almadım??

?- Almadın mı!?!?.?

? - Ama hani?

?- Sen yılbaşında ?bütün yıl birlikte olalım? diye işimi gücümü bıraktırıp benimle buluşmamış mıydın? Şimdi bu gün sana bir hediye verdim diye beni suçlayacak mısın?...?

 

Ayrılmaları için yeterli söz düellosu, bu şaşkınlıktan sonra hızlandı ve her iki taraf da kendini haklı bularak masadan kalktı. Hesabı ortak ödediler.

 

SON VİDEO HABER

Polis memuru, ölümüne neden olduğu gencin ailesinden af diledi

Haber Ara