Almanya'nın Köln kentinde geçtiğimiz yıl kurulan ve Yunus Emre adına Türkiye dışında kurulmuş ilk enstitü olan Yunus Emre Kültür Entisüsü (YEK), 'Savaş ve Suskunluk' adlı savaş karşıtı bir resim sergisi ev sahipliği yapıyor.
YEK bu şekilde, Yunus Emre'nin adına, düşüncelerine yakışır bir etkinliğe daha imza atarak, Yunus'un sevgi iklimini Avrupa'ya taşıdı. 11 Şubat'ta açılışı yapılan ve bir süre gezilebilecek olan resim sergisinin açılışını Köln Büyükşehir Belediyesi'nin Uyum ve Sosyal İşlerinden sorumlu Marlis Bredehorst, YEK Başkanı Mustafa Can ve resimleri yapan sanatçı Sebahattin Şen yaptı. Sergide, ressam Şen'e ait olan ve savaşın ne kadar korkunç bir vakıa olduğunu anlatan 14 resim sergileniyor. Resimlerini CİHAN'a değerlendiren Şen, 'Bunlar, son dönemde yaşanan savaşlar ve bu savaşlara karşı insanların suskunluğunu anlatıyor. Suskunluk sırasında silahlar daha da geliştiriliyor ve bu suskunluk bize daha korkunç silahlar olarak geri dönmüş oluyor' diyerek Gazze katliamına da atıfta bulundu. Berlin Enstitüsü tarafından açıklanan ve Türklerin uyuma direndiğini savunan araştırmayı hatırlatan Şen, 'O araştırma için kimlere gittiler, kimleri incelediler bilmiyoruz. Ama hiç kimse Türklerin sanatçıları var mı diye sormuyor' diye yakındı. Kendisinin 1963 yılından beri, sayıları binleri bulan resim yaptığını bildiren ressam Şen, resimleriyle Köln-İstanbul Şehir kardeşliği etkinliklerine katkı yaptığını, resimlerinin artık Almanya'daki müzelerde sergilendiğini bildirdi. Sanatın entegrasyona ne kadar büyük katkı yaptığını hatırlatan Şen, 'Biz sanatın bir büyükelçi olduğunu düşünüyoruz. Ama kendi toplumum da dahil olmak üzere, bize kalkıp da bu konuda destek olan çok az. Bu desteklerin belli bir düzeye gelmesi gerekiyor' dedi. Köln Belediyesi Uyum ve Sosyal İşler Sorumlusu Bredehorst'a resimlerini anlatan ve dünyanın savaşa asla ihtiyacı olmadığını belirten Şen, Bredehorst'tan göçmen kökenli sanatçılara destek istedi.
Serginin açılışında bir konuşma yapan YEK Başkanı Mustafa Can, 'Bugün aslında iki güzel olayı birlikte yaşıyoruz. Resim sergimizin, Köln şehir idaresi temsilcilerinin bizi ziyaret ettiği günle çakışması çok güzel oldu. Entegrasyon konusunda Köln şehir idaresiyle bundan sonra da birlikte olacak ve uyum olgusunu birlikte çizeceğiz. Birlikte çalışmalar imza atacağız. Bizim bundan sonraki çalışmalarımızda da Köln şehir idaresinin bizi yalnız bırakmayacağına inanıyoruz. 2009 yılında yeni yönetimimizle yeni işler yapacağız' dedi.
Sergi ve Türk sanatçılarla ilgili CİHAN'ın sorularını cevaplandıran Marlis Bredehorst ise, 'Resimler gerçekten çok etkileyici. Çünkü savaşın korkunçluğunu ve buna suskunluğu tasvir ediyor. Bunlar resimlerde çok iyi görülebiliyor. Olayların farklı bir şekilde ifade edilmesi zaten beni her zaman etkilemiştir' dedi. Türk kökenlilerin Almanya'da sanatsal etkinliklere de girişmesini nasıl bulduğunu sorduğumuz Bredehorst, 'YEK'in bu resimleri burada sergilemesinden çok mutlu oldum. Sayın Şen'in bu imkanı bulması da çok güzel. Sayın Şen'in çok etkileyici bir kariyeri var. Kentimizde bu tür etkinliklerden çok memnun oluyoruz. Umarın bir ara Ludwig Müzesi'nde de bu resimler sergilenir' dedi. Ressam Şen de bunu memnuniyetle yapacağını belirterek sanatsal faaliyetlerin desteğe ihtiyaç duyduğunu kaydetti. Kendisinin, göçmen sanatçıların çalışmalarını destekleyip desteklemediğini sorduğumuz Bredehorst, 'Kesinlikle destekliyorum. Bu tür şeyler her açıdan desteklenmeli. Tabiki ben Köln'ün kültür sorumlusu veya kültür alanında politikacı değilim. Ama bence Türk kökenli sanatçılar da Almanya'da, ille de Türk kökenli diye değil, sanatçı diye tanınmalılar. Bence bu konuda bizim kültür ve sanat birimlerimizin yapacak şeyleri var' diye konuştu. Kendisinin Almanya'da, göçmen kökenli sanatçıların ayrımcılığa uğramasıyla savaşacağını ve onların Alman kültür hayatına girebilmeleri ve tanınmaları için gayret göstereceğini söyleyen Bredehorst, 'Zaten Köln için bir entegrasyon konsepti hazırlıyoruz. Bütün bu sorunlar da orada yer alacak' dedi.
CİHAN
