Dolar

34,8957

Euro

36,7227

Altın

3.013,33

Bist

10.058,63

Doğu Avrupa?da işçi isyanları artıyor

Krizle birlikte kapitalizm rüyasının çöküşü en çok eski Sovyetler Birliği ülkelerinde hissediliyor. Litvanya, Letonya ve Bulgaristan?daki binlerce işçi hükümeti istifaya çağırdı

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-02-12 13:09:00

Doğu Avrupa?da işçi isyanları artıyor

 

Haber Merkezi / TIMETURK

Litvanya, Letonya ve Bulgaristan?daki binlerce gösterici hükümet binalarına saldırdı ve işsizliğin artmasından dolayı hükümete istifa çağrısında bulundu.

Bu ülkelerdeki hayat standartları, Batı?dan her zaman daha aşağıda bulunuyordu. Fakat SSCB ve sosyalist blok zamanlarında, bu ülkelerdeki işçiler iş güvencesi, eğitim garantisi, sağlık sigortası ve emeklilik ayrıcalıklarından faydalanıyordu.

13 Ocak?ta polis, başkent Riga?da bulunan Letonya Parlamento binası önündeki göstericilere saldırdı. Uzmanlar, Batı Avrupa ve ABD?de unutulup giden göçmenler için iş imkânlarında hiçbir rahatlama olmadığı takdirde, 15 milyonluk işsizin önümüzdeki aylarda 18 milyona ulaşacağı öngörüsünde bulunuyor.

Londra?daki Capital Economics dergisinde yazan Neil Shearing ?Baltık ülkelerindeki İşsizlik yüzde 15ten fazla tırmanabilir. Sanayi, Batı Avrupa ve ABD?de daralan talepten dolayı çökmüştür. Durgunluk bölgedeki bütün ekonomileri girdaba sürükleyecek.? diye konuştu. (Radio Free Europe/Radio Liberty, 29 Ocak)

Kapitalizm?in çöküşü

Kapitalist dünya ekonomisi çöküyor. 1990ların başından beri bu ülkeleri yöneten kapitalist sağcı rejimler sosyal güvenlik ağı programlarını devam ettirebilmek için ağır kesintiler uyguluyorlar. Bunun bir sonucu olarak işçiler protestolar düzenleyerek ayaklanıyorlar.

16 Ocak?ta 10,000?den fazla kişi Riga?daki 13. yüzyılda inşa edilen katedralde toplandı ve Litvanya hükümetinin ekonomik programını protesto etmek için parlamentoya doğru yürüyüşe geçti. Letonya Merkez Bankası Genel Müdürü ise ekonominin resmen öldüğünü ilan etti. (The Age, Avustralya, 1 Şubat)

Daha sonraki günlerde Litvanya?nın başkenti Vilnius?ta aynı manzaralar vardı. Çileden çıkmış binlerce kişilik kalabalıklar ?Hırsızlar, hırsızlar!? diye slogan atarak parlamentonun dış kısmına girdiler (World Press, 30 Ocak). Kalabalığın öfkesi, doğrudan,  IMF tarafından belirlenen ?Pazar reformlarını? parlamentodan geçiren hükümete yönelikti. Bu ise rüşvet, hükümetin sosyal hizmetlere yaptığı harcamalarda etkili kesintiler, enflasyon, vergi artırımları ve işsizlikte çok büyük sıçramalar ile sonuçlandı.

Gençler hükümet binalarına ve dükkân vitrinlerine kaldırım taşı fırlatırken, doktorlar, polis, çiftçiler ve işçiler de yetersiz ödemeleri ve hükümetin azla yetinme politikalarını protesto etti.

18 Ocak?ta, Bulgaristan?ın başkenti Sofya?da öğrenciler, öğretmenler, doktorlar ve devlet memurları Bulgaristan parlamentosu binasının dışında ekonomik haklar ve yolsuzluğa son verilmesi talebiyle bir araya geldiler.

Business Week Dergisi?sinin 29 Ocak sayısına göre, Estonya ve Macaristan da benzer ayaklanmaların kıyısında duruyor. Macaristan?da, endüstriyel üretim 16 yıldan beri en düşük seviyesinde bulunuyor. Budapeşte hükümeti harcamalarda daha fazla kesinti yapacağını ilan ederken, ülkedeki para biriminin Euro?ya karşı değerinin azaldığı kaydedildi. (The Age, 1 Şubat). Ukrayna ekonomisi de aynı durumda.

22 Ocak?taki bir BBC röportajında, Uluslar arası Para Fonu Başkanı Dominique Strauss-Kahn hemen hemen her yerde gerçekleşecek bir çalkantı döneminin geleceğini öngörmüştü. Ve önümüzdeki aylarda daha da kötüye gideceğini söylemişti.

Reuters?in Kapsamlı Analizler (Exclusive Analysis) birimi Avrasya masası Başkan Yardımcısı Joanna Gorska Eski Sovyet cumhuriyetleri ve Doğu Avrupa?nın ?hem ekonomik, hem de politik olarak birkaç ay öncesinden çok daha hassas durumda? olduğunu söyledi.

Eski sosyalist ?sözde Yeni Avrupa- ülkeleri neden böyle ekonomik tahribat ve buna eşlik eden kütlesel bir yükselişle mi yüz yüze geliyor?

?Şok terapi? öldürüyor

?Komünizmin yıkılışından? sonra bütün Doğu Avrupa, ?şok terapi? diye adlandırılan bir ekonomik doktrini kabul etmeye zorlandı. Harvard çıkışlı ekonomi profesörü Jeffrey Sachs tarafından bulunan bu politika, devlet mülkiyetindeki endüstrilerin hummalı toplu özelleştirmeleri, azaltılan ücretler, kitle işsizliği ve fiyatlarda liberalleştirmeyle karakterize ediliyordu. Şok terapi sağlık ve eğitim alanlarında etkili harcama kesintilerini ve emekli maaşları ile birlikte diğer haklarda çeşitli kısıtlamaları içeriyordu.

Sachs ?Doğu Avrupa?nın yeniden dirilişinin kaynağı olacak olan yeni teknolojileri, örgütsel sistemleri ve yönetim tekniklerini işadamları belirleyecek, ekonomistler değil.? diye konuşuyor. (Economist, 13 Ocak 1990)

Kamu kesiminin parçalara ayrılmasıyla, Batılı şirketler umutsuz fakat iyi eğitimli bir ucuz emek avantajına sahip oldu. Orta ve Doğu Avrupa?da 1989?dan beri 70,000?den fazla girişim özelleştirildi.

Kolay krediyle ateşlenen patlamayı takiben belirsiz kaynaklardan yatırım, dizginlenemez spekülasyon ve hileli emlak anlaşmaları, global bankacılık sisteminin çökerek iflasların gerçekleşmesine ve global pazarların buharlaşmasına neden oldu.

İnsanların çektiği acı o kadar yaygınlaştı ki The Lancet isimli İngiliz tıp dergisi son makalelerinden birinde,1990?larda eski Sovyet bloğunda yaklaşık 1 milyon erken ölümü, şok doktrine, devlet mülkiyetindeki endüstriyel işletmelerin kitlesel özelleştirmelerine, sağlıkta ve eğitimdeki harcamalarda gidilen etkili kesintilerin ve emeklilerin sahip olduğu haklardaki kısıtlamaların eşlik ettiği fiyat liberalleştirilmesine atfetti.

Rapor, bazı yeni kapitalist Doğu Avrupa ülkelerinde, hayat beklentilerinin 5 ila 8 yıl arasında geriye gittiğine işaret ediyor ve 1995?lerin başlarında Sovyet sonrası değişim geçiren ülkelerde 3 milyon prematüre ölüm meydana geldiğine ve bölgedeki 10 milyon yetişkin erkeğin kaybına dikkat çekiyor.

Uluslar arası İşçi Örgütü (ILO),  şok terapinin 1991 ve 1994 yılları arasında Rusya, Kazakistan, Letonya, Litvanya ve Estonya?daki işsizlikteki yüzde 305lik artışla aynı zamana denk gelen erkek ölümlerinin yüzde 42 artmasına sebep olduğunu ifade ediyor. (Ajans France Press, 14 Ocak)

Ocak başından beri Çek, Polonyalı, Macar ve Romen para birimleri yüzde 3.8 ila 11.6 arasında düştü ve daha da düşmesi bekleniyor.

Bununla birlikte, işsizliğin ve ölümün üstesinden gelinmesi için bir alternatif  var: işçilerin mücadelesinin yeniden diriltilmesi. Kanada Royal Bank stratejisti Nigel Rendell, kendi yöneten sınıf bakış açısından bakarak, bütün Doğu Avrupa ve eski Sovyet Cumhuriyetlerinde ?hükümetleri yolsuzluğa ve sol kanada ani geçişlere? karşı uyarıyor.  (Kaynak: GlobalResearch Çev: Meryem Yıldız/TIMETURK )

 

SON VİDEO HABER

İHH'dan Suriye'deki fırınlar için un desteği çağrısı

Haber Ara