Dolar

34,8728

Euro

36,7570

Altın

3.042,79

Bist

10.142,10

'Takipteki kişi sayısı artacak'

Bilgin, Türk Bankacılık Sistemi 2008 Sonuçları ve 2009 Beklentileri konulu düzenlediği basın toplantısında, Bankacılıkla ilgili genel bazı oranları aktardı.

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-02-10 15:33:00

'Takipteki kişi sayısı artacak'


Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin, toplam bireysel kredilerde takipte izledikleri kişi sayısının 2 milyon 170 bin kişi olduğunu belirterek, 'Ekonomideki daralma, işsizlikteki artış gibi nedenlerle genel olarak tüm kredilerde ama özellikle bireysel kredilerde takip oranlarının artması önümüzdeki aylarda muhtemeldir. Bunu bekliyoruz' diye konuştu.

Bilgin, Türk Bankacılık Sistemi 2008 Sonuçları ve 2009 Beklentileri konulu düzenlediği basın toplantısında, Bankacılıkla ilgili genel bazı oranları aktardı. 2008 yılı sonunda sistemde 49 banka, 9 bin 304 şube ve 182 bin 667 çalışan bulunduğunu açıklayan Bilgin, şube sayısının 1 yılda bin 180 (yüzde 15), personel sayısının ise 14 bin 904 (yüzde 9) arttığını söyledi.

BDDK olarak yaptıkları açıklamalarda, Eylül 2008'in önemli yer tuttuğunu, çünkü Lehman Brothers'ın 15 Eylül'deki iflası ile gerçek krizin başladığını belirten Bilgin, bu olay sonrası tüm dünyada bir tedirginlik, korku, inanç kırılması ve sıra kimde endişesi hakim olduğunu vurguladı.

Türkiye'nin de etkilendiğini ifade eden Bilgin, dolayısıyla 2008 yılının bütünü kadar Eylül sonrası dönemin ayrıca değerlendirilmesini de önemli olduğunu vurguladı.

Bu açıdan bakıldığında Türkiye'de Ekim-Kasım-Aralık aylarında 268 yeni şube açıldığını ifade eden Bilgin, Türk bankalarının böyle bir dönemde dahi batılı muadillerinin aksine planlanan şube açılması ve personel alımını kesmediklerini söyledi.

2008 yıl sonu itibariyle bazı bankacılık oranlarını da açıklayan Bilgin, şunları kaydetti:

'Kredilerin takibe dönüşüm oranı; 2007 sonunda yüzde 3.5 iken, 2008 sonunda yüzde 3.6 olarak gerçekleşmiştir. Sektörün ortalama sermaye yeterlilik rasyosu, ki buna çok önem veriyoruz; 2007 sonunda yüzde 18.9 iken, 2008 sonunda yüzde 18'dir. Mevduatın krediye dönüşüm oranı 2007'de yüzde 83.2'den 2008 sonunda yüzde 84.1'e gelmiştir. Aktif karlılığı ise, aynı dönemde yüzde 2.8'den yüzde 2'ye gerilemiştir. 2008 sonunda Türk bankacılık sisteminin aktif toplamı 733 milyar TL düzeyine ulaşmış olup, GSMH içindeki payı yüzde 75'tir.'

Kredilerde yüzde 29 artış
Krediler hakkında da bilgi veren Bilgin, 2008 yıl sonu itibariyle Türk bankacılık sisteminin toplum büyüklüğünün GSMH oranının yüzde 75, toplam kredilerin GSMH içindeki payının yüzde 38 olduğunu belirtti. Bilgin, 'Kredilerimizin toplam büyüklüğü 368 milyar TL olarak gerçekleşmiştir' dedi.

Her zaman bankacılık sisteminin büyüklüğünün yetersiz olduğunu, ölçeği daha yakalayamamış olduğunu, kredilerin daha da büyük olması gerektiğini söylediklerini ifade eden Bilgin, ancak kriz döneminde kredilerin, GSMH içindeki payının çok yüksek olmamasının riski azalttığını gördüklerini ve bunun da Türkiye'nin şansı olduğunu vurguladı.

Bilgin, bazı ülkelerin temel sorununun aslında kredilerin ve özellikle bireysel kredilerin çok yüksek hacmi olduğunu belirterek, '2008 yılı boyunca krediler yüzde 29 oranında artmıştır ve 368 milyar TL'ye ulaşmıştır. Ancak son 3 ayda, Ekim-Kasım-Aralık aylarında artış oranı sadece yüzde 1.8'dir. Bankalarımız aslında 2007'nin sonlarına doğru hızlarını yavaşlatmışlardı, ancak yavaşlama 2008 yılının son çeyreğinde çok keskinleşmiştir' dedi.

Offshore tepkisi
Toplam kredinin yüzde 29'unun da yabancı para şeklinde verilen kredi olduğunu belirten Bilgin, bunun toplam tutarının 70 milyar dolar olduğunu söyledi. Bilgin, bu 70 milyar doların yüzde 65'i yani yaklaşık 45 milyar dolarının Türk bankalarının offshore şubelerinden kullandırıldığını söyledi. Bilgin, şunları kaydetti:

'Şunu sorabilirsiniz; neden hala offshore şubelerini kullanıyor bankalarımız. Bu operasyonun temel sebebi ise yurt içinde ihracatçı olmayanlara döviz kredisi kullandırılmasının yasak olmasıdır. Reel sektörün yurt dışından borçlanmasından, bunun riskinden bahsederken ve resmi tam olarak göremezken, neden Türk bankalarının ülke içinde belli koşullar, sınırlamalar dahilinde yabancı para kredi vermesinin önünü açmıyoruz? Neden offshore şubeler üzerinden kredileri kullandırmak zorunda bırakılıyoruz? Temennimiz, dış finansmanın azaldığı bir dönemde yurt içinde de döviz kredisi verme koşullarının bir miktar serbestleştirilmesidir.'
Krediler geriliyor

Bilgin, toplam 368 milyar TL kredilinin yüzde 44'ünün kurumsal ve ticari, yüzde 32'sinin bireysel ve yüzde 24'ünün de KOBİ kredileri olduğunu bildirdi. Bilgin, 'Kabaca toplam kredilerin üçte birini bireysel krediler oluşturmaktadır' dedi.

Kurumsal ve ticari kredilerin bir yılda yüzde 44, bireysel kredilerin yüzde 23 ve KOBİ kredilerinin de yüzde 13 oranında arttığını belirten Bilgin, bireysel kredilerde birinci sırada konut, ikinci sırada kredi kartı ve üçüncü sırada da ihtiyaç kredileri yer aldığını kaydetti.

Bilgin, '23 Ocak 2009 itibariyle konut kredileri 39 milyar TL'dir. Kredi kartları 34 milyar TL'dir. İhtiyaç kredileri ise 33 milyar TL'dir. Bireysel kredilerde 1 yıllık sürede yüzde 23'lük artış olduğunu belirttim. Ancak Ekim-Kasım-Aralık 2008 aylarında hemen hemen bütün bireysel kredilerde gerileme söz konusudur. Bu gerileme bugün de devam etmektedir. 20l 2007'de yüzde 83.2'den 2008 sonunda yüzde 84.1'e gelmi07 sonunda toplam bireysel kredi müşterisi sayısı 37 milyon 952 bin kişi iken, 2008 sonunda bu sayı 35 bin 64 kişiye gerilemiştir' şeklinde konuştu.

'Takipteki kişi sayısı artacak'
Tüm kredilerin 23 Ocak 2009 tarihi itibariyle katibe dönüşüm oranının yüzde 3.8 iken, takibe dönüşüm oranının yüzde 7 ile en yüksek kredi kartlarında olduğunu belirten Bilgin, taşıt kredilerindeki oranın ise yüzde 6.2 olduğunu söyledi.

Bilgin, 'Bireysel kredilerde 2007 yılı sonunda takipteki müşteri sayısı 1 milyan 338 bin iken, 2008 sonunda 2 milyon 170 bin kişiye çıkmıştır. Takibe düşen kişi sayısındaki artış yüzde 62'dir. Özellikle bi artışta en önemli alanı kredi kartları oluşturmaktadır. 2007
başında kredi kartındaki takibe düşen müşteri sayısı 1 milyon86 bin iken, 2008 sonunda 1 milyon 564 bin kişiye ulaşmıştır. Yani 2008 boyunca 478 bin kişi artmıştır' dedi.

Konut kredilerindeki takipteki kişi sayısının 10 bin, taşıt kredisinde 28 bin, ihtiyaç kredisinde 268 bin, diğer bireysel kredilerde takipteki kişi sayısının 366 bin ve kredi kartı takipteki kişi sayısının 1 milyon 564 bin olduğunu kaydeden Bilgin, 'Toplam bireysel kredilerde takipte izlediğimiz kişi sayısı 2 milyon 170 bin kişidir. Ekonomideki daralma, işsizlikteki artış gibi nedenlerle genel olarak tüm kredilerde ama özellikle bireysel kredilerde takip oranlarının artması önümüzdeki aylarda muhtemeldir. Bunu bekliyoruz' diye konuştu. Bilgin, İngiltere, ABD, Güney Kore gibi ülkelerde bireysel kredilerin GSMH içindeki payının Türkiye ile karşılaştırılmayacak kadar yüksek olduğunu da belirterek, 'Aslında krizin ve kurtarma paketlerinin temel sebebi de bu aşırı borçluluk oranıdır. Halkımızın borçluluk düzeyi diğer ülkelerle karşılaştırıldığında dengeli düzeydedir. Örneğin, bugün 71 milyon kişiden, konut kredisi kullanan kişi sayısı sadece 785 bindir. Mevcut durum aslında Türk bankacılık sisteminin potansiyelinin ne kadar yüksek olduğunu da göstermektedir, yatırımcılar da bunu görmektedir' dedi.

Haber Ara